Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

11 Eylül '08

 
Kategori
Ramazan
 

Türklere Ait Bir Gelenek: "Mahya"

Türklere Ait Bir Gelenek: "Mahya"
 


Ramazan ayı geldiğinde en göze çarpan değişiklik, bilindiği üzere mahyalardır. Yüzyıllardır süregelen bir gelenek olan mahyalar, bilhassa Osmanlı döneminde Ramazan coşkusunun bir ifadesi olarak hayli önemsenir ve minareler gelin gibi donanırdı.


Tarihte, İslâm ülkeleri içerisinde sadece Türklere özgü olan ve İstanbul'da başlayarak yayılan, Ramazan ve bayram gecelerinde câmilere mahya kurma geleneği, 1600'lü yılların başlarına kadar uzanıyormuş.


İkinci Selim döneminde, bayram ve kandillerde, minarelerin ve câmilerin kandillerle süslenmesiyle olay başlamış. Birinci Ahmet, bütün câmilerde aynı usule riayet edilmesini emrederek olayı mecburi bir kaide haline getirmiş. İkinci Mahmut döneminde, kandille aydınlatma işi sadece câmilere mahsus olmayıp, mübarek gecelerde herkesin kapılarının önlerini kandillerle aydınlatmalarıyla gelişme kaydetmiş.


1614 yılında, İstanbul'da Fatih Câmii müezzinlerinden Hattat Hafız Ahmed Kefevi, Sultan Birinci Ahmet'e hediye etmek üzere bir çevre işlemiş. Çevrede, iki minare resmi ve minarelerin arasında da bir mahya varmış. Bu çevreyi çok beğenen Birinci Ahmet, "Bu yazılar ve şekiller, dini adaba uygun olarak Ramazan gecelerinde minareler arasında kurulsun" demiş. Tarihçiler, ilk mahyanın, yapımı 1617 yılında biten Sultanahmet Câmii'nde, daha sonra Süleymaniye ve Yeni Câmi'de kurulduğunu, kısa bir süre sonra da İstanbul'un iki minareli câmilerinin neredeyse hepsinde mahya kurulmaya başladığını kaydediyorlar. Evet, mahyanın ilk doğuşu da böyle olmuş.


Üçüncü Ahmet zamanında, damadı İbrahim Paşa'nın sadareti sırasında bütün selatin câmilerde Ramazanlarda mahya kurulması emredilmiş. Emirnamede sadece selatin câmileri kaydı varmış. Çünkü selatin câmileri diğer câmilerden farklı olarak iki minareye sahiptirler. Mahya da ancak iki minare arasına kurulur. Lâkin, istisnai olarak tek minareli câmilerde de, minare ile kubbe alemi arasına gerilen ip üzerine mahya kurulduğu olmuştur.


Mahya kurma olayı Türkiye'den başka yerde yoktur!.. Osmanlı zamanında Edirne, Bursa, İstanbul'da ve bir Ramazana mahsus olmak kaydıyla Konya ile Rumeli'de Siroz'da da kurulmuştur. Bunların dışında, Meriç Irmağı'na direkler dikerek askı mahyası kurulduğunu da kaynaklar belirtiyor. Talep üzerine, Süleymaniye kayyumu ve mahyacısı Mısır'a da gitmiş, fakat minare araları açık ve kâfi derecede olmadığından iyi mahya kurulamamıştır.



Kaynakça: Neval Konuk - Araştırmacı/Diyam
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..