Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '17

 
Kategori
Edebiyat
 

Türklerin Uyanışı Talas Kitabı

Türklerin Uyanışı Talas Kitabı
 

Türklerin Uyanışı "Talas"


     Türk kimdir?

     Türk’ü Türk yapan Türklük nedir?

     Türk doğulur mu Türk olunur mu?

      Yakın dönemde Türklükle ilgili o kadar çok tartışma yaşandı ki herkesin zihinlerinde bir soru işareti oluştu. Bu tartışmalarda en önemli soru işareti ise “Türklerin İslamiyet’i kılıç zoruyla mı kabul ettiği yoksa gönülden ikna ile mi?”

      Tabi bu soruya birkaç kelime ile yanıt verilebilir ancak hiçbir zaman yeterli olmayacaktır. İnsanların o dönemi yaşamaları gerekir. O duygu ve düşünceyi hissetmesi… Yoksa hep bir eksik hep bir şüphe…

      Ve tarih hiçbir şekilde tek taraflı ten yönlü değerlendirilemez. Milyonlarca Türk tek bir şapkadan çıkmamıştır çünkü. Ayrı coğrafyalarda farklı sosyal hayatlarda, tesir altında kalmış pek çok düşünce ve inancı benimsemiştir. Ve günümüze ulaşan Türklük düşüncesi sadece bir lafı güzaftan ibaret değildir. Bilinen iki bin yıllık bir tarihin sonucudur. Sadece bir ırkı temsil etmez. Bir duygunun, bir düşüncenin ve bir kültürün ortak bütünü anlamına gelir. O nedenle Türk denilince Avrupa da hala Viyana’yı kuşatan “Barbar” Balkanlarda “Müslüman” kurtarıcı, Orta Asya’da “Soydaş” anlamında kullanılır.

      Peki, Çin’den Adriyatik kıyılarına kadar uzanan, devletler yıkmış devletler kurmuş Türk milleti Arapların tazyiki altında din değiştirmiş olabilir mi?

      İslamiyet zorbalıkla, zulümle insanların inançlarını değiştirmesi için baskı yapmayı doğru görür mü?

"Dinde zorlama yoktur." (Bakara, 2/256)

 “Dilerse iman eder, dilerse kafir olur.” (bk. Kehf, 18/29)

 “Dilerse şükreder, dilerse inkar eder.” (bk. İnsan, 76/3

     Irk fark etmeksizin insanlar Kur’an-ı  Kerim’i kendi çıkarları için yorumlayabilir mi?

     Peki bizler hak ile batılı ayırmada o ince çizgisinin neresindeyiz?

     Tüm bunlara cevap aradığımız "Türklerin Uyanışı Talas" adlı eserimizde acı ama bir o kadar gerçek olan yaşantıların sarmalında sizi bin yıl öncesine götüreceğiz.

     İnanın hayatınınızı etkileyecek ve bakışınızı değiştirecek. Çünkü insan olması muhtemel gerçeği fark edince değişir.

     Taradığım yüzlerce kaynakta aynı konuya değinen akademisyenlerin eserlerini tetkik ettim. Özellikle Zekeriya Kitapçı, Erdoğan Aydın, Vural Ağaoğlu gibi araştırmacılar Ziya Gökalp, Tahsin Banguoğlu, Reşit Rahmetin Arat gibi Türkologlar gerçekler için önemli bir kaynak oldular benim için.

     Bu kaynaklarla birlikte 70 yıllık gizlenen bir tarihin ikilemlerini ortaya dökmeye çalıştım. Bilinçli olarak planlanıp, ders kitaplarında işlenmeyen adeta tarihimizden silinen bir dönem. Tabi ki niyetlerini bilmiyoruz.

     Yalnız eseri bitirdikten sonra söyleyeceğiniz kelimeler sanırım şunlar olacaktır: “Gerçekten bunlar yaşandı mı?”

     Sizlere bir masal vaat etmiyorum. Bunlar tarihimizin kanla örülü satırları, iyisiyle kötüsüyle…

 

 

Ramazan Ateş

 
Toplam blog
: 10
: 3130
Kayıt tarihi
: 01.05.14
 
 

Şair, yazar, eğitmen... ..