Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '07

 
Kategori
Spor
 

Turkuaz Fener, ruhu az Fener olmuş!

Turkuaz Fener, ruhu az Fener olmuş!
 

Lig kötü başladı...


Turkcell Süper Lig 2007-2008 sezonu başladı, ilk maçı bizim açımızdan hüsranla bitti. Oysa ki taa sabahtan başladım heyecanlanmaya. Şükür, hasret bitti, bu yıl çabuk geçti tatil, dedim. Üstelik sayfamda" Fenerbahçe" galerisi bile hazırladım özene bezene. Hiç beklemediğimiz bir şekilde hayal kırıklığı yaşattı bize gönül verdiğimiz rüya takımı (ruhsuz takım!)... İstanbul Büyükşehir Belediyespor iyi oynadı desem, o da değil. Çok göze batacak şekilde güzel bir oyun sergilemediler. Adam paylaşımı ve oynatmama taktiği ile durumu idare ettiler. İlk başlarda tedirginlik bile vardı. Ne de olsa ilk maçları, maçtan önce kupa aldılar onun heyecanı ve rakip geçen sezonun şampiyonu: FENERBAHÇE... Bir de Roberto Carlos'u bağlamışlar renklerine. İ.B. Belediyeliler kendileri bile inanamamışlardır böyle bir skora. Belediyenin kazdığı çukura düştü bizim Fenerli oyuncular, nasıl çıkarlar, bilmem. Allah vere de Çarşambaya kadar düze çıksalar!...


Futbol, takım oyunu ve yenmek kadar yenilmek de olası. Buna bir sözümüz yok. Rakip hiçbir zaman küçümsenmemeli, oyuncular da. Nitekim golü atan oyuncu, bizim kiralık verdiğimiz Kerim Zengin. Ne de olsa Fenerli. Diğeri de takımın stoperi. Ellerin stoperleri bile gol atıyor, bizim forvetler armut topluyor. Bu Kezman ve Tümer'le olmaz. Koşarken bacakları birbirine dolaşıyor her ikisinin de. En ufak bir dokunmada yerdeler. Kezman Roberto Carlos'tan gelen 3-4 tane ortayı kullanamadı. Birisi gol olsaydı kahraman olurdu.

Tümer yine öyle, ayağa pas yapıyor ama rakip oyuncunun ayağına. Bir de çıtkırıldım, hemen yüz hatları değişiyor. Gönderin tez vakit askere, getirsin bir an önce teskere! Aurelio bile iyi değildi dün akşam. Topu havalandırdı birkaç kez ama balon gibi uçtu. Fenerbahçe'de beğendiğim hiçbir oyuncu yoktu, takım ruhu yoktu. Alex'i aradım en çok. O yine bireysel birşeyler yapıyordu. Herkes Tuncay diyor ama Tuncay da olsa olmazdı akşam. Fener'in şifresi çözülmüş. Acil bir şekilde yeni bir şifreye ihtiyaç var.


Maçın yapıldığı Olimpiyat Stadı bize iyi gelmiyor. Bu yeni formalar da. Ben her zaman klasik çubuklu formadan yanayım. 100.yıl formasını da beğenmemiştim. Turkuaz aristokrat rengi biraz. Saraylarda kullanılan ve feminen. Yakışmamış bizim delikanlılara, yumuşatmış oyuncuları. Öyle olmasına rağmen ve rakibe müdahele yapılmamasına rağmen 4 tane de sarı kart gördüler. "İlk golü yiyen ilk sarı kartı gören takım", diye dillere düşeriz artık, epeyce malzeme çıktı eloğluna.

Aslında ben sonuçtan mutsuz değilim, hatta 3-4 yesinler bile dedim. Çünkü acil bir toparlanmaya ihtiyaç var ve alınan 1-0'lık tesadüfi sonuçlarla üstüne gidilmiyor problemlerin. Oyucularımız hep kaleye uzak oynuyorlar; savunma oyuncuları bizim kaleye uzaklar, hücum oyuncuları rakip kaleye. Top ortada dönüyor... Rakip oyuncular bizim kalecinin burnunun dibine kadar gelebiliyorlar. Bizimkiler ceza sahasına bile yaklaşamıyor. Köşe vuruşları ve serbest vuruşlar da eski cazibesini önemini yitirmiş, eskisi kadar tribünleri ayağa kaldırmıyor.

Bu arada sözlerimi bitirirken Fenerli taraftarları kutlamak gerek. Maç sonunda rakip oyuncuları alkışladılar. Maçın sonlarına doğru bir ara Aziz Yıldırım arkasını dönmüş, maçı izlemiyordu. Kesin sinirlenmiştir. O kadar emeğe, harcanan paraya yazık, rezil ettiniz beni, demiştir. Fırça ve sabunlu suyu da hazırlamıştır kesin-:)) "Büyük Başkan" ona her şey yakışıyor! Roberto Carlos'un babası da tirübünlerdeydi. Adamcağız en az bizim kadar hayal kırıklığı yaşamıştır. Oğlum gele gele bu takıma mı geldi, demiştir mutlaka, eğer ilk kez izliyorsa. Roberto Carlos'u tüm dünya izliyor, 26 tane kanal anlaşma yapmış, duyduğuma göre. Yarı performansı ile bile iyi oynadı, ama bir kişi ne yapabilr ki? Kaleciye iki kez geri top verdi, ya tutamasaydı kaleci. Dünyaya rezil olurdu. Roberto kendi kalesine gol attı yazardı manşetlerde, hem de ilk maçta. Roberto dikkat, burası İspanya değil, takım da Real Madrid!


Bu son olur inşallah ve ders alınır, diyorum. Çarşamba daha önemli bir maçımız var. Bu Fener Anderlecht'i yener... (mi?) Bakalım göreceğiz. Umut hala var!

Sevgilerimle, sağlıcakla kalın, mutlu kalın!


Resim alıntıdır:
http://www.fenerbahce.org/
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..