Türküler dolusu yaşamak (bayramdan bayrama türküsü)

Şair Bedri Rahmi Eyüboğlu "Türküler Dolusu" şiirinde türküleri ne güzel de tanımlar:

"Ah bu türküler
Türkülerimiz
Ana südü gibi candan
Ana südü gibi temiz
Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla
Köyümüz, köylümüz, memleketimiz.
Ah bu türküler,
Köy türküleri
Dilimizin tuzu biberi
Memleket ahvalini onlardan sor
Kitaplarda değil, türkülerde ara Yemen'i
Öleni, kalanı, gidip gelmeyeni...
Ben türkülerden aldım haberi."

İlk bakışta naiftir belki. Şiir türünün şekil özelliklerine sıkı sıkıya bağlı değilmiş gibi görünür. Kâfiye ve vezin kusurları da barındırır bâzen yapısında. Bütün bunlar bir kenara bırakıldığında türkülerin hayatın içinden geldiği çok açık görülür. Hayattır türküler. "Ozan" eline kalem almadan sazının tellerinde döker anbean yaşadığını.

Diğer bir yaklaşımla Anadolu'dur türküler. Tertemiz aşkların -genelde de onulmaz aşkların- "türkü" biçiminde hayat bulmasıdır türküler. Hem ne kadar da tevâzu sahibidir türküyü yakanlar. Çoğunun adı sanı bile belli değildir. Kim, ne zaman, hangi ruh haliyle yakmıştır bilinmez. Anonimdir. Meraklısı derler bu incileri. Gün yüzüne çıkar. Yöresi bilinir yalnızca çok kere.

...

Arabesk gırtlağa "kurban" edilmeyen türkülerle dolu bir bayram dilerken sizleri "Bayramdan Bayrama" türküsüyle
başbaşa bırakayım:

Bayramdan Bayrama

Gurbeti mesken mi tuttun?
Gittin beni de unuttun.
Yoksa başka yar mı buldun?

Bir selam gönder bari
Bayramdan bayrama

Ne yazarsın, ne çizersin,
Yollar ırak der geçersin.
Gel desem de gelemezsin

Cemalin göster bari
Bayramdan bayrama...

Deyin vefasız yarime,
Belki de çıkmam yarına,
Arada gel mezarıma,

Bir Fatiha oku bari
Bayramdan bayrama...

Meraklısı için: http://www.vtunnel.com/index.php/1010110A/42573497f59665fb6c80e9f27c12d9bb75cbd1f37882b
b4763444c228cfb4c9784c9fd92a019d7bd17241