Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '06

 
Kategori
Alternatif Tatil
 

Türkülere yazılı kasaba Arguvan

Türkülere yazılı kasaba Arguvan
 

Her evinde bir şairi olan, her evinde bir ozanı, bağlaması olan başka yer ben tanımadım, siz tanıdınız mı?

Malatyadan, sivas karayolundan çıkıp yaklaşık 30 km sonra sağa Arapkir yoluna girdiğinizde bir 30 km daha gidip yol sapağıdan sola dönerseniz yol 15 km sonra sizi arguvana götürür.

Bu yol kücücük bir kasabaya ve kocaman bir sevgi dünyasına taşır sizi. Yolculuk yaptıınız otobüs eski ve yorgun olsada, düşler ve türküler her dem taze ve yaşam doludur.sizi alıp götüren türküler hep aşklara yazılmıştır, İlk sapaktan kuruçayı geçersiniz dilinize, “kuru çaydan öte yana yolum düştü arguvana” türküsü takılır. Bu kasabada her taşa, her çiçeğe , her dağa bir, her yola bir sevda türküsü yakılmıştır.

Kıvrılmadan giden bir yoldur çoğu zaman, fakat yüreğimizde kıvrımlar oluşur Arguvan’a girerken. Hiç sevda türklerindeki dsel bir kasaba yoktur. Sonsuz bir bir terkedilmişlik karşılar sizi, yinede türkü dolu, sevgi dolu, aşk dolu... gediği aşarsınız “şu gedikten aşırdılar yolumu” türküsü dolanır dilinize bu sefer.

Erguvan’ adını aldığı sanılır. Erguvansızdır dağları, ovaları. Ovaları, dağları baştan başa sarı çiçek sarmıştır ve sarı çiçeğe türkü yazılmıştır. “ sarı çiçek sarardıyi dağları, derdi gozel ağlama” bu türküye vurgundur hidayet bey, lakabı sarı çiçek hidayettir. Her rakı sofrasında, sarı çiçek türküsüdür dudaklarından dökülen.

Buranın insanları gülmeye yazılmıştır. Kenan emmisi, Ellez (ilyas) dayısı, Fado (fadime) halası, sarı çiçek hidayeti, cin memet’i vardır. Her biri bir mizah ustası, her biri bir öykü kahramanı. Hepsi sevgi taşır yüreğinde, sonra size sunarlar bu sevgiyi, bir kadeh rakıyla.

Sonra kızık köyü vardır, balıkları bulaşık yıkayan. Bulaşık makinası girmez bu köye. Dağları vardır el değmemiş, eşkiyalara ev sahipliği etmiş, nice yasak sevgiye yurt olmuş, adına türküler söylenmiş.”Dağlarınan taşlarının uçup gidem kuşlarınınan.” O dağlara gelmeyen yarin saçında türküye dizilmiş sitmi sevgilinin. “yar saçını yan daramış inadıma inadıma”

Sonra sevdaya yaşanmış hayatlarda doyulmayan sevgiliye, “bir kere görmeynen yar mı sevilir, gecesi gündüzü bir olmayınca.” Doyumsuz sevdaların çığlığıdır söylenen.

Bu topraklarda insanlar vardır harama el sürmemiş, namuslu, yürekli cesur, cömert. Kıl çadırlarda size sunulan bir tas ayranın tadı içine katılan sevgiden olsa gerektir.hani paraya pula meyil etmemiş insanların saflığıdır size sunulan.

Bu uzak, duldasız ve sessz bir çığlık gibi yaşayan arguvan. Gidip yaşamadan haytın saflığını yaşamaz insan. Aşkın saflığını, sevginin saflığını. Yoksulluğun cömertliğini yaşamaz insan. En çok da size uzanan dost elinin sıcaklığını yaşayamaz insan.

Bir gün kaçıp gitmek gelirse içinizden kendinize doğru; arguva eline gidin. Dağdaki kıl çadırlarda bir gece yaşayın bir ömre bedel. Rakı muhabbetinde bağlama eşliğinde sevda türküleri dinleyin, gürültüsüz, dingin. Aşkı yudumlayın her kadehte, sevgiyi, dostluğu. Yaşayın sevdalanacaksınız sizde.

önemli not: konaklama imaknları yoktur. çadırınızı ve uyku tulumunuzu almayı unutmayınız.

 
Toplam blog
: 144
: 2687
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Ziraat mühendisi ve iktisatçıyım. yatırım danışmanlığı ve kişisel gelişim konularında  Simurg Con..