TÜSİAD Başbakan'la barıştı! Yerli otomobil geliyor...

Bildiğiniz gibi referandum öncesi, Sayın Başbakan TÜSİAD üyelerini, tarafınızı açıklayın, taraf olmazsanız ‘bertaraf’ olursunuz diyerek uyarmıştı! 

Referandumun üzerinden dört aydan fazla bir zaman geçti, bu güne kadar Sayın Başbakan ile TÜSİAD göz önünde hiç tartışmadı… 

TÜSİAD üyeleri ve başkanı Ümit Boyner, bertaraf olma korkusu ile iktidarın işaret ettiği tüm eylemleri gerçekleştirdi! Örneğin Diyarbakır’a giderek, Kürtçe söylemlerde bulunup, Diyarbakırlı işadamları ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı ile halay çekti. Bir nevi onların olası bölünme taleplerine ve Başbakan’ın içeriği hala belli olmayan açılımına destek verdi. 

TÜSİAD daha önceleri her konuda görüş bildirip, gazete ilanları ile görüşlerini halka duyururken, önce üniversitelere, sonra ilköğretim okullarına, en sonunda da çeşitli sınavlara giren “türban” olayı ile ilgili hiçbir görüş açıklamadı! 

TÜSİAD’ın uygulanan ekonomik politikalara da söyleyecek her hangi bir sözü olmadı! Örneğin cari açığın 80 milyar doların üzerinde olmasına rağmen, hiç ses çıkarmadı, Bütçenin verdiği 40 milyar dolar açığa da sessizce izledi! Ya ülkeye giren ve her an yeni bir krize neden olabilecek ‘Sıcak Para’ya? Oysa ‘Sıcak Para’ ülkeyi her an yeni bir ekonomik krize sürükleyebilir! 

Gerçi TÜSİAD üyeleri, yaşanan krizden her zaman güçlenerek çıkıyorlar. Bu nedenle bu konuya ses çıkarmamış olabilirler. Zaten bir kısım TÜSİAD üyesi iş adamı, aldıkları dış borçları ödemedikleri için, kefil olan hazine bu borçları ödüyor. Tıpkı AKP’li belediyelerin borçlarını ödediği gibi… 

Bildiğiniz gibi en son Merkez Bankası faiz indirimine gitti. Hiçbir kimseden ses çıkmadı. Dünyanın gelişmiş ülkeleri krizden çıkış, ekonomiyi canlandırmak ve tasarrufu teşvik için faizleri kıdım kıdım yükseltirken, bizim Merkez Bankasının faiz düşürmesinin ne anlama geldiğini anlamak hiçte zor değil. Güya faiz düşürerek, biriken sermayeyi(!) yatırıma dönüştürüp, faize gelen sıcak paranın akışını durduracaklar! 

Türkiye’ye gelen sıcak paranın 75 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu paranın sadece yüzde 13 ü yani 9- 10 milyar dolar civarı bankalarda. Geri kalan kısmın büyük çoğunluğu yüzde 65 i Borsa’da! Arda kalanlarda Hazine bonosunda! 

Gördüğünüz gibi gelen yabancı sermaye, yatırım için gelmiyor. O nedenle istihdamı arttırmıyor. Bu nedenledir ki, büyüme rakamları sanal kalıp, istihdamı arttırıcı etki yapmıyor. Ayrıca arttığı belirtilen milli gelirin, dışarıdan gelen sıcak paraya gittiği çok rahatlıkla görülebiliyor. 

İşte bu nedenledir ki son bir yılda yoksul sayımız 850 bin civarında artış gösterip, toplamda 12 milyon 800 bine yükseldi! 

Biz gelelim TÜSİAD üyelerinin “Bertaraf” olmaktan nasıl kurtulduklarına? 

Bundan birkaç gün önce (14.1. 2011) iş adamı Rahmi Koç’un, kurucusu olduğu Global İlişkiler Forumu tarafından düzenlenen bir yemek sayesinde, işadamları ile Sayın Başbakan ilk teması kuruyor. 

Bildiğiniz gibi Rahmi Koç'un önderliğinde kurulan, Global İlişkiler Forumu, işadamları, akademisyen ve gazetecilerden oluşuyor. Sanırım bu güne kadar Başbakan’a kayıtsız şartsız destek veren Liberal gazetecileri kıramayan Başbakan bu yemek davetine katılıyor. 

Yemeğe; basına yansıdığı kadarıyla 70– 80 kişi katılıyor. Başbakan Tayip Erdoğan'ın yanında dört bakan da yemeğe katılıyor Bu bakanlar Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi Bakanı Nihat Ergün ve Çalışma Bakanı Ömer Dinçer. 

İşte bu yemekli toplandı, TÜSİAD üyelerinin “Bertaraf” olmasını önlüyor ve Sayın Başbakan’ın TÜSİAD'ın 41. Genel Kuruluna katılmasını sağlıyor. 

Bildiğiniz gibi TÜSİAD’ın 41. Genel Kurulu’na katılan Sayın Başbakan, kapılarda karşılanıp, gelişi şerefine 41 pare top atışı(!) yapılarak, ayakta dakikalarca alkışlandı! 

Ve Sayın Başbakan TÜSİAD üyeleri ile arayı düzeltmişken, onlardan yerli otomobil üretmelerini istedi! Özellikle Koç gurubundan! 

Koç Grubu yerli otomobil üretiminde deneyimli! Bildiğiniz gibi Anadol markası ile ilk yerli üretimi onlar gerçekleştirmişti!