Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '14

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Rekabet Gücü Raporu açıklandı

TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Rekabet Gücü Raporu açıklandı
 

27 Kasım 2014 tarihinde Sabancı Center’da düzenlenen bir konferans ile TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Rekabet Gücü Raporu açıklandı. Açıklanan rapor bugüne kadar açıklanan raporlardan farklı konular ve bulgular içeriyordu.

Raporun açıklandığı konferansın açış konuşmasında TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkan Yardımcısı Tuncay Özilhan TÜSİAD Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayiler Çalışma Grubu öncülüğünde hazırlanan ve sektöre yönelik politikalara katkı sağlayacağını umulan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Rekabet Gücü çalışmasındaki temel bulgulara da yer verdiği açış konuşmasında şu hususları dile getiriyordu.

Tarım sektörü, insanoğlunun en temel ihtiyacına, “beslenme ihtiyacına” cevap vermenin yanı sıra istihdama sağladığı katkı itibarıyla kırsal kalkınmanın da itici gücü konumunda bulunmaktadır.  Günümüzde dünya nüfusundaki hızlı artış ve çevre sorunları neticesinde tehlikeye giren gıda arzı güvenliği, sektörün ekonomik ve sosyal ehemmiyetinin yanında stratejik boyutunu da öne çıkarmaktadır. Gıda fiyatlarındaki ve dünya nüfusundaki bu artışa paralel olarak yağış rejimlerindeki istikrarsızlık, küresel sıcaklık artışı vb. etkenler sonucunda artan kuraklığın yanı sıra aşırı hızla artan kentleşme neticesinde ekilebilir alanlar da daralmaktadır. Söz konusu gelişmeler gıdada arz güvenliği sorununu gündeme getirmiştir. Üretim verimliliğini artıracak yenilikçi çözümlerin yanı sıra çevreye duyarlı uygulamalara ihtiyaç duyulmaktadır.  Bu yaklaşımın, üretim zinciri içerisinde çiftlikten sofraya kadar olan tüm süreçlerde benimsenmesi büyük önem taşımaktadır.

Tarımın temel girdilerinden biri olan suyun verimli kullanımına imkan sağlayacak tekniklere ağırlık verilmesi ve su kaynaklarının korunması bu kapsamda öne çıkan hususlardan biridir. Sektör için hayati önem arz eden bu konunun 10. Kalkınma Planı kapsamındaki Öncelikli Dönüşüm Programlarına da dahil edilmiş olması mutluluk vericidir. Tarım sektörü üreticilerin, işleyicilerin ve dağıtıcıların da dahil olduğu çok katmanlı bir yapıyı barındırmaktadır.  Bu itibarla çiftlikten sofraya kadar olan süreç içerisinde yapılacak bir iyileştirme bütüncül bir bakış açısını gerektirmektedir. Söz konusu yaklaşım dahilinde daha verimli, katma değeri yüksek bir sektörel döngüyü hedeflenmelidir. Bu noktada, sanayiciler olarak çiftçinin rolünü son derece önemli görüyoruz. Üretim verimliliğinin artırılmasının ve ürün kalitesinin yükseltilmesinin çiftçinin refahının yükseltilmesiyle mümkün olabileceğine inanıyoruz.

Sektörde rekabetçiliği etkileyen bir diğer kritik unsur ise ölçek büyüklükleridir.  Bu noktada son yıllarda hız kazanan arazi toplulaştırma çalışmalarını ve geçtiğimiz aylarda kabul edilen ölçek büyüklüklerine ilişkin yasal düzenlemeyi memnuniyetle karşılıyor, bu çalışmaların devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizde tarımsal ölçek büyüklüklerinin sınırlı oluşu üretim verimliliğinin yanı sıra sektörde Ar-Ge yatırımlarının da istenen seviyeye ulaşmasında belirleyici olmaktadır.  Bu çerçevede, ülkemizin tarım ve gıdada hedeflenen noktaya ulaşması için Ar-Ge yatırımlarının artırılması şarttır. Bu noktada yakın zamanda açıklanan teşvikler de dahil olmak üzere atılan adımları önemsiyor ve devamını bekliyoruz.  Özel sektör ve kamu işbirliğinin geliştirilmesi ve kurumlar arası iletişimin güçlendirilmesinin yanı sıra, sektörde kooperatifleşme ve kümelenme çalışmalarının desteklenmesi de kritik önem taşımaktadır diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Açılış konuşmalarının ardından TÜSİAD Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayiler Çalışma Grubu Başkanı Metin Akman’ın moderatörlüğünde Şahin Ardıyok TÜSİAD “Gıda Tarım ve Hayvancılık Rekabet Gücü Raporu: Temel Bulgular” sunumunu yaptı. Ekonomiye umut sofradan, can topraktan gelir temalı bu çalışma ile ilgili sunumunda özetle şu hususlara değindi.

Dünyadaki toplam nüfusun yaklaşık beşte biri geçimini tarımdan sağlanmaktadır. Ülkelerin gelişmişlik düzeylerine bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte; tarım, hayvancılık ve gıda sektörleri her ekonomide kritik öneme sahiptir. Dünyanın yedinci, Avrupa’nın ise en büyük tarım ekonomisi konumunda bulunan ülkemiz içinde bulunduğu bölgenin gıda ihtiyacını güvence altına alma potansiyelini haizdir. Son dönemde, yapısal reformlar ve AB müktesebatına uyum kapsamında anılan sektörlerde önemli adımlar atılmıştır.

Bununla birlikte, bazı yapısal iyileştirmelere de kararlılıkla devam edilmesi gerekmektedir. Bu ihtiyaçtan hareketle, küresel düzeydeki gelişmeler de dikkate alınarak ülkenin sosyal ve iktisadi gereksinimlerinin hangi noktada ve nasıl uzlaştırılabileceğini değerlendirmek amacıyla “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Rekabet Gücü” çalışması gerçekleştirilmiştir.

Bahse konu çalışmada, "çiftlikten sofraya" adını verdiğimiz süreç ve tarımsal üretiminden sofrada tüketilmesine kadar olan üretim ve tüketim zincirinin tüm aşamaları incelenmiş; hem söz konusu aşamalarda etkinliğin artırılmasını ve sektörün küresel rekabet gücü kazanmasını sağlayacak hem de ülkedeki sosyal ihtiyaçlara cevap vermesi ümit edilen politika önerileri sunulmuştur. Bu süreçlerin etkili bir şekilde işletilebilmesini teminen çalışmada yönetişim ve katılım unsurları ayrıca ele alınmıştır.

Çalışmada, Türkiye'nin AB müktesebatına uyum yükümlülüğü dolayısıyla başta AB olmak üzere diğer ülke uygulamaları da mercek altına alınarak Türkiye için mikro reform gereksinimleri tespit edilmeye çalışılmıştır.

Çalışma ile ilgili yapılan sunuşta bulgular; Rekabet Gücü = Çiftçinin Refahı, Tek yetkili bakanlık gıda tarım ve hayvancılık bakanlığı olsun, İklim değişikliği rekabet gücümüzü etkileyecek mi? Tarım çevre dostu enerji üretir, Tüketici korkmasın sağlıklı bilgiye ulaşabilsin, Tarım ve gıda sektöründe piyasa ekonomisinin düzgün çalışmaması enflasyon açısından risk oluşturmaktadır, Avrupa Birliğine uyumda başarılıyız, Tarımda inovasyon kamu özel sektör işbirliği ile olur gibi başlıklar altında özetlenmiştir.

TUSİAD’ın 2014 yılında yayınladığı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Rekabet Gücü Raporu önceki raporlara göre farklılık taşıyordu. Raporda ortaya konulan bulgularla ilgili sorulara tatmin edici cevaplar verilemese de, tarımda rekabet gücünün artırılmasının çiftçinin refahı ile mümkün olduğu gerçeğinin görülmesi ve bunun içinde kooperatifçiliğin geliştirilmesine de yer verilmesi en önemli dönüm noktasıdır. TÜSİAD’ın bu raporunda da dikkat çekildiği gibi tarımsal rekabetin artırılması için ilgili kuruluşlar kooperatifçilikteki sorunlara karşı daha yapıcı yaklaşımlar göstermeli ve çözümler üretilmelidir.  Birleşmiş Milletler ’in 2012 Uluslararası Kooperatifler Yılı ve 2014 Uluslararası Aile çiftçiliği Yılı ile ilgili dünyaya verdiği mesaj iyi okunmalı ve değerlendirilmelidir.

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..