Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '11

 
Kategori
Güncel
 

TÜSİAD'ın 2050 yılı öngörüleri ve geleceğimiz...

TÜSİAD'ın 2050 yılı öngörüleri ve geleceğimiz...
 

 Geleceğe yönelik tahminlere her zaman ilgi duymuşumdur.

Aslında geleceğe yönelik çalışmalar, bu günün verileri ile hesaplanıyor.

Ancak; bana sanki gelecekten haber veren,  görünmez bir güç gibi geliyor.

Gelecekle ilgili öngörüler, tıpkı Nostradamus’un kehanetleri gibi gelse de, bu verilere dikkatli bakıldığında gerçeğe ne kadar yakın durduklarını pekâlâ görebiliyoruz.

Böyle bir veriler zaman zaman ülkemizde de yayınlanıyor. Ancak genellikle yabancı kuruluşlarca yapılan bir çalışma olduğu için, ister istemez kuşku ile yaklaşıyor insan.

Şimdi ülkemizin patronlar kulübü TÜSİAD’da böylesi bir çalışma yaptırmış ve bu çalışma medya kuruluşlarında yer aldı. Gerçektende çok güzel bir çalışma.

Çalışmayı yürütenler:  Prof. Haluk Gerçek, Prof. Nuran Zeren Gülersoy, Doç. Nilgün Cılız ve Hale Altan Ocakverdi.

Çalışmanın ismi : ‘Vizyon 2050’

Çalışmada, önümüzdeki 50 yılın en önemli fırsatının nüfus değişimi olduğunu ortaya konuluyor. “Demografik fırsat penceresi bir ülkenin tarihinde bir kez ortaya çıkar” denilerek, eğitim, şehircilik, yeşil enerji gibi bir dizi sürdürülebilir politikanın uygulanması halinde nüfus değişiminin Türkiye’yi dünyanın en güçlü ilk 10 devletinden biri yapabileceği vurgulanıyor.

Rapor haline getirilen çalışmanın içeriğine bakacak olursak:

* Nüfusumuz 2050 yılında 99.7 milyon olacakmış.

* Doğurganlık hızı yüzde 2,5’ten 1,8’e düşecekmiş.

* Çalışma çağındaki nüfus oranı yüzde 64,5’ten 2050’de 68,6’ya ulaşacakmış. Yani bağımlı nüfusun payı azalacakmış.

* Yaş ortalaması; 74.3’den 77.8 yıla çıkacakmış.

* Hane halkı büyüklüğü 4.5 kişiden, 3.3 kişiye kadar gerileyecekmiş.

* 26 milyon 914 bin olan okul çağındaki nüfus, 24 milyon 794 bine inecekmiş.

Rapor’da fırsatlar ve riskler bölümünü içeren ilginç başlıklarda mevcut.

Örneğin: Nüfus artış hızı yavaşlarken, çalışma çağındaki nüfus artacak. Bu Türkiye’ye önemli fırsatlar sunacak.
Doğurganlığın azalması kadını işgücü piyasasına yöneltecek. Kadının eğitim düzeyi de yükselecek.
Eğitim çağı nüfusunun iki milyonun üzerinde azalacağı bir dönem başlayacak ve demografik baskı giderek azalacak. Yükseköğretimde hem devlet hem de vakıf üniversitesi yatırımlarının yoğunlaşmaya başladığı bir dönemde nüfus avantajı kaliteyi geliştirme açısından önemli bir fırsat olarak görülürken, gerekli istihdam sağlanamaz, işsizlik patlar. Bu da yoksulluğu arttırır, toplumsal refahı tehdit eder. ‘Demografik fırsat’ ‘demografik kâbusa’ dönüşür.
65 ve üzeri yaş grubunun artması toplumsal yükümlülükleri ağırlaştırır. Sağlık politikalarında dengeyi bozar.
Sosyal güvenlik sistemi zaafa uğrar. Hızlı kentleşme ile birlikte, eğitim, sağlık, ulaştırma alanlarında altyapı sorunları daha da belirgin hale gelir. Eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması için gerekli adımlar atılamadığı takdirde ulusal düzeyde “sosyal ve ekonomik sorun” oluşturmaya başlaması da risk olarak gösteriliyor.

TÜSİA’dın Anayasa taslağından sonra, böyle bir bilimsel çalışma yaptırması, kendilerine olan güvensizliği bir nebze olsun ortadan kaldırabilir mi?

Bildiğiniz gibi Anayasa taslağı hazırlatmışlar, halkın tepkisi ile karşılaşınca, bu taslağa sahip çıkmayıp, topu hazırlayanların üzerine atmışlardı.

Taslağın hazırlayıcıları arasında bulunan Ergün Özbudun, Turgut Tarhanlı, Serap Yazıcı gibi isimler zor durumda kalmışlar ve hazırladıkları anayasa taslağına, halktan gelen onca tepkiye rağmen, sahip çıkmak zorunda kalmışlardı.


 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..