Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '08

 
Kategori
Sivil Toplum Kuruluşları
 

Tüsiad ne istiyor?

Tüsiad ne istiyor?
 

TÜSİAD(Türkiye Saniyicileri ve İşadamları Derneği)...

Türkiyenin zenginler kulübü..

Başka ülkelerde nasıldır, ben pek bilmiyorum ancak bizim ülkede zenginler, "Paran kadar konuş..!" ilkesinin ya da "Para konuşturur.." gerçeğinin fazlasıyla bilincindeler..

Bu bilinçle de, her konuda konuşmaktan geri durmazlar...

Özellikle altmış ihtilalinden sonra, Türkiyede gelişen sol hareketlerin "kapitalist sermayeye" olumsuz bakışları, kıyasıya eleştirileri, Türkiye zenginlerini sindiriyordu bir ölçüde..

Yetmişli yıllara doğru gelinirken, "Paran kadar konuşursun.." ilkesi henüz hakimiyetini kurmamıştı yani..

Daha çok "fikrin kadar konuşursun..!" ilkesi geçerli akçeydi..

Ne olduysa oldu, TÜSİAD bu muhalefeti kırdı, hatta yok etti...

Sermaye, ideolojiyi kendi kucağına çekip uysallaştırdı.Dahası "parası olanın fikri de vardır ve bu fikre itibar etmek bir zorunluluktur" anlayışını hakim kıldı.

Darbeler, muhtıralar, sosyal çalkantılar ülkeyi ne kadar sallasa da Tüsiad gemisi hep yüzmeyi başardı..

Bugün Türkiyede, asgari ücret insan onuruna yakışmayacak düzeydedir.Ama sanayici ve işadamları için, bu konuşmaya değer bir konu değildir.Onlar daha "yüksek" mevzularla ilgilenirler;ülkenin siyasi gidişatına yön vermek gibi...

Olmayacak mı..? Ülkenin zenginleri, büyük sermaya sahipleri yaşadıkları ülkenin gidişatına ilişkin siyasi görüşler ileri sürmesinler mi...?

Haşa..! Dediğimiz o değildir..Ancak, Türkiyeye özgü bir garabete dikkat çekmek istiyorum ben..

Dünyanın her yerinde zenginler liberal demokrasi yanlısıdırlar..Girişimcilik, müteşebbislik bunu gerektirir çünkü..

Ama bizim ülkede "Zenginler kulübü" parasını kazandıkları insanlara "yaşam tarzı" da dayatırlar..

Halkın seçtiği "siyasi" ler ise, halka hizmet etmekten, halkın isteklerini yerine getirmekten çok, bu zenginlerimizin arzularını yerine getirmek zorundadır..

Yani şunu isterler;"Sizi kim seçmiş olursa olsun, evvel emirde bizi dinleyecek, bizim istediğimiz politikaları gerçekleştireceksiniz..!"

Karşı koyan iktidarlar olursa, gazetelerde boy boy ilanlar vermek dahil, her türlü "indirme" yolunu kullanmaktan çekinmezler..

"Zenginlerin dini birdir.." diye bir söz vardır.Bu söz, aslında zenginlik belli bir ideolojiyi taşımaz, anlamında söylenmiş...Ama Türkiye zenginleri için değil..

Çünkü Türkiye zenginlerinin "ideolojisi" vardır.Üstelik bu katı ideoloji çağdaş bir düşünce de değildir.Belki de Türkiyede "sermaye" nin ana kaynağının "devlet" oluşu, zorunlu olarak bu sonucu doğurmuştur..

Türkiyenin zenginleri, halktan çok devlete yakındır.Ürettiğini halka satar ama devletin "davulu"nu çalar..

Başörtüsü konusundaki çıkışları da aynı alışkanlığın eseri..Ülkenin %70 ini temsil eden iki siyasi parti ortak karar alıyor ama TÜSİAD, karşı çıkıyor..!

Gerekçeleri de şu;"Türbanla uğraşmayın ekonomiyle(bizimle) ilgilenin.."

Öyle ya..Sizden başka insan var mı şu ülkede..!

Halkın seçtiği siyasiler, sizin işleriniz daha iyi nasıl olabilir, nasıl daha zengin olabilirsiniz onlarla uğraşmalılar..Türban gibi, "üç kuruşluk" konuyla ilgilenmek de ne oluyor..!

İşin ironik yanı da şu ki, beş yıldır iktidarda olan bu hükumet, Zenginlerin zenginliklerini kat kat artırdıkları istikrar politikaları izledi..Borsa değerleri rekor üstüne rekorlar kırdı..!

Buna rağmen bu iktidar, referansları dolasıyla, hiç bir şekilde bu "Zenginler kulübü" üyelerine yaranamadı..

Aslında başörtüsü konusunda yapılan çalışma da, bir bakıma sorunu çözüp ilgi ve enerjiyi ekonomiye yoğunlaştırma çabası..Başbakan dahil, hükumet üyeleri de bunu söyleyip duruyorlar..

Ama dedik ya...Bizim zenginler ideolojisi olan zenginlerdir..Ve onların ideolojisi, başörtüsü sorununu "çözme" yi değil, başörtüsü takanların başlarındaki örtüyü "çözmeyi" gerektiriyor..

TÜSİAD'ın bu "Bürokratik" yapısı içerisinde, halka yakınlığı ile, tevazusu ile farklı bir yerde duran Merhum Sakıp Ağa'yı ayrı tutuyorum..

Sakıp Sabancı, daima kendinden çok ülkesini düşünen biri olmuştur..Bu vesileyle bir kere daha Rahmetle anıyorum Sakıp Ağa'yı...

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..