Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '16

 
Kategori
Deneme
 

Tuşlara yenildi,kul yapısı kalem

Tuşlara yenildi,kul yapısı kalem
 

Görsel alıntı


Bir zamanlar elden düşmeyen, akıldan geçenleri yazan kul yapısı altın kaplamalı kalem maalesef tuşlara yenildi. Hatirasını ve değerini yitirdi.

Aşağıda dile getirilen sözler gerçeği düşünmek için çok önemli sözlerdir. Baki kalacak tek kalem İlahi gücün kudret kalemidir.

Neden beni getirip, teneşirde koydunuz?

Arkasından yıkayıp, bir tabuta koydunuz?

Neden toplandı bugün, burada bunca kişi?

Bir yanlışlık olmalı, anlamadım bu işi!

Niçin bağlandı çenem? Bu kefen neyin nesi?

Söyleyin! Gerçek midir, duyduğum salâ sesi?

Ne işim var ki benim, bu musalla taşında?

Oysa olmam gerekir, işlerimin başında...

Yoksa bu yaptığınız; bir oyun mu, bir şaka mı?

Tadında kalsın artık, bırakın şu yakamı.

Ya sen, hoca efendi! Oyuna dâhil misin?

Gün gelir hazırlanır teneşir ile musalla taşı, bekler tabut. Varsa sevenlerin toplanır, o an üzülürler ne çare ki insanoğludur, sonra unutur.

Kudret kaleminin yazdıklarında hiçbir yanlışlık olmaz. Ne silgiye ve ne de daksile gerek yoktur. Dönüşü olmayan yolculuğa çıkanlara beyaz giydirilir, salâ okunur.

Ölümde ne oyun olur, ne şaka. Artık geride kalır yuva, çocuk, eş, iş. Cahil ölümü aklına getirmeyendir.

Dönüşü olmayan bu yolculuğu kul yapısı kurşun, tükenmez, keçeli, boyalı, altın kaplamalı ve artık kıymetini tuşlara devreden kalemler yazmadı. Bu yolculuğu İlahi gücün kudret kalemi yazdı.

Öyle bir kalem ki, hakkalyakin, aynelyakin, ilmenyakin derecesinde bedahetle( Belli, apaçık durum ) Zat-ı Zülcelâl’ın hadsiz gayr- mütenahi ( nihayete eren, biten, sonu gelen ) ilmi ve hikmetiyle çalıştığı kudretli kalem.

O kalem ki bütün yaratılmışların ömrünü, nasibini, kaderini yazan kudretli kalem. O kalem ki Yüce Allah ona yazdıkların, levh-i mahfuzda saklı kalacak diye yemin ettirilen kalem.

Kudret kaleminin şeklini, şemalını tasavvur etmeye kalkarsak hayallerin sınırları kapanır, düşüncelere perde çekilir, akıl durur zayi olur.

Levh-i Mahv- ispat demektedir.  

Kalem-i kudret:

Varlıkların ve olayların düzenli olarak vücuda gelişinde bir kalem gibi eserini gösteren İlahi güç ve ilim. Allah’ın kudret kalemi.

Kalem-i kudret ve kader: Allah’ın olacak hadiseleri önceden bilip takdir etmesi gibi eserini gösterdiği İlahi güç ve ilim.

Kalem-i kudret-i samedaniye: Kendisinin hiçbir şeye muhtaç olmayıp, her şeyin Kendisine muhtaç olduğu Allah’ın kudret kalemi.

Nakş-ı kalem-i kudret: Kudret kalemiyle yapılan nakış. Allah’ın Kudret kaleminin işlemleri.

Önce, neler yazılacağı planlanmış, takdir edilmiş, sonra kalemin hareket ettirilmesiyle ( kudretle ) kalem hepsini yazmıştır.

Önce nuru, sonra cevheri, gök cisimlerini, yerin gökten ayrılışını, sonra yer kabuğunu, toprak ve taşın yaratılışını, bütün ruhların kaderini ve kıyamete kadar olacak tüm şeylerin projesini kaleme yazdırdı.   

Kalem ile yazmayı öğreten, o vasıta ile ilim belleten de Yüce Allah’tır. Yoksa bir kan pıhtısından yaratılmış insanlar ne kalemi bilirdi, ne yazıyı, İnsana bilmediği şeyleri öğretti.

Bulutların oluşması, yağmurların yağması, sıcak ve soğu hava değişikliği hava sayfasında yazılmıştır.

Her çiçeğin rengiyle, şekliyle, bütün özellikleriyle açması, sonra solması ve yerine başka çiçeğin gelmesi bahar sayfasında yazılmıştır. 

Yazılan sözlerin, çizilen çizgilerin silinesi ve yerine başkalarının yazılması da zaman sayfasında yazılmıştır.    

Bütün yazılar İlahi ilmin en büyük aynası olan Levh-i Mahfuz'da nasıl yazılmışlarsa, aynen öyle de hava sayfasına, bahar sayfasına ve zaman sayfasına da aksetmekte, kudret kalemiyle o sayfalarda da yazılmaktadır.

Olmuş ve olacak her şeyin yazıldığı, kaydedildiği Levh-i Mahfuz'da, gök gürlemesinden, kuş cıvıltılarına ve insanların konuşmalarına kadar bütün sesler yazılıdır.

Biz kul olarak yazılanların mahiyetini bilemeyiz, ancak insan hafızası bu noktada bize güzel bir örnektir.

Konuştuğumuz birisinin sesinden, simasından elbisesinin rengine ve söyledikleri sözlere kadar her şeyi hafızamızda kaydedilir.

Bir zamanlar elden düşmeyen, akıldan geçenleri, tüm istek ve arzuları yazan kul yapısı altın kaplamalı kalem tuşlara yenildi değerini, hatırasını kaybetti. Baki ikaldı ilahi gücün kudretli kalemi. 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN

 

  

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..