Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Tut ki ben ordayım

Tut ki ben ordayım
 

Ve,

Koşar adımlarla izbe sokak karelerinden sesleniyorum sana,

Varlığının vuku bulduğu her saniye aralığında bölünmüş yanlızlığımla, çarpanlarıma birde eksilenleri katıyorum sonuç ortada. Elde kalanlarla idare etmeyi istercesine savruluyorum rüzgarda.

Başım dik, gövdem siper altında olsa da,

Yinede bir akislik, bir dermeçatlık içinde, ışık hüzmelerinin klavuzluğu altında, kelime oyunlarıyla geçirdiğim anılarımla beraberim... Bil ki, çok yorgunum yada çok hasta... Ama hala çiçekler çiziyorum dünü aratmayan hoş tebessümler içinde... Dışarıda hayat, içeride yangın var!! Söndürmek için elime aldığım her boş kadehle küllenmeye yüz tutmuş pırıltı tozları savuruyorum... Sevmek ve sevilmek arasında kalınca, ortaya çıkan baş dönmelerimden kurtulduğum anlarımda ise yalnızlığıma sarılıyorum...

Bir taburenin üzerindeyim şimdi...

Gözüme, gökyüzünü birde denizin üzerinde uçuşan martılara diktim... Denizin hiç eksilmeyen kıvrımları kadınlığımı köpükleri cesaretimi rengi ruhaliyetimi ve derinliği ben_denizi hatırlatıyor... Hiç eksik olmayan misafirleri var... Vazgeçilmezdir vazgeçilemeyendir... Buram buram balık ekmek kokuları doluyor çiğerlerime, miğdem bulanıyor. Ben ki hiç sevmem balık yemeği ve bilmem ki o lezzetin tadı nasıl olur boğazımdan geçerken... Şehir hatları vapurunun içi hınca hınç dolu yolcularıyla. Ve bilinmeyen öyküsündeki kahraman martılarıyla.Masallardaki tarihlerine şahitlik ederler, geçip giderken fener'in etrafında... Bilmeyiz denizin üzerinde neden bu kadar telaşlı uçma hallerini... Onlar, denizin üzerinde kaybettikleri mektubu ararlarmış...

Sonra,

Yorgunluğum...

Aklıma düşüyorsun yine ve öylece çöküyorum Arnavut kaldırımlarının üzerine. Küçük bir kız elindeki papatyalarla bana doğru geliyor, uzatıyor yalvarır gözlerle almam için. Yerin bir önemi yok varlığının vuku bulduğu her yer benim oluyor işte o an oracıkta... Önceleri papatya fallarından neşemi bulurken şimdilerde demet demet alıp üzerine örtüyorum. Sıcacık renkleriyle kaybettiğim bedenindeki ruhunu ısıtsın diye...

Tut ki ben oradaydım!! Hiç eksilmedim, kaybettiğim yalnızlığındaki benli izlerdeyim...

Bir martı havalanıyor gökyüzünde. Belli ki, kaybettiği mektubunu arıyor yaşlı gözlerle...

 
Toplam blog
: 67
: 606
Kayıt tarihi
: 11.09.07
 
 

1972 İstanbul doğumluyum. 13 yaşında bir kız çocuğum var. Hayatı inişli çıkışlı, her halinde seviyor..