Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '07

 
Kategori
Halkla İlişkiler
 

Tut ki benim için sen bir çatlak testisin

Tut ki benim için sen bir çatlak testisin
 

Çatlak testi ya da kova öyküsünü bilir misiniz?

İsterseniz önce bir okuyalım. Sonra ne konuşacaksak konuşuruz..

***

“Çin'de bir adam, her gün boynuna dayadığı kalın sopanın iki ucuna astığı testilerle dereden su taşırmış evine.. Bu testilerden birinin yan kısmında çatlak varmış... Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış; ve her seferinde bu kusursuz testi adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, ulaştırırmış eve..Ama her zaman boynunda taşıdığı testilerden çatlak olanı eve yarım; diğeri dolu olarak varırmış iki
sene her gün bu şekilde geçmiş. Adam her iki testiyi suyla doldururmuş ama evine vardığında sadece 1, 5 testi su kalırmış... Tabi ki kusursuz, çatlaksız testi vazifesini
mükemmel yaptığı için çok gururlanıyormuş. Fakat zavallı çatlak olan kusurlu testi, çok utanıyormuş. Doldurulan suyun sadece yarısını eve ulaştırabildiği için de çok üzülüyormuş. İki yılın sonunda bir gün, görevini yapamadığını düşünen çatlak
testi, ırmak kenarında adama şöyle demiş:

"Kendimden utanıyorum. Şu yanımdaki çatlak nedeniyle, sular eve gidene
kadar akıp gidiyor.." Adam gülümseyerek dönmüş testiye; "Göremedin
mi? Yolun senin tarafında olan kısmı çiçeklerle dolu.

Fakat kusursuz testinin tarafında hiç yok. Çünkü ben başından beri senin kusurunu, çatlaklığını biliyordum.. Senin tarafına çiçek tohumları ektim.. Ve her gün o yolda ben su taşırken, sen onları suladın.. 2 senedir o güzel çiçekleri
toplayıp, masamı süslüyorum. Sen kusursuz olsaydın, o çatlağın
olmasaydı evime böyle güzellik ve zarafet veremeyecektim" diye cevap vermiş.

Aslında hepimiz birer çatlak testiyiz Her birimizin kendine has kusurları vardır.

Fakat sahip olduğumuz bu kusurlar ve çatlaklardır hayatlarımızı ilginç yapan, mükafatlandıran, renklendiren..

Etrafımızdaki her kişiyi, oldukları gibi kabullenin.. Onlardaki kusurları değil, içlerindeki güzellikleri görün.”

***

Eğriler olmasa doğruları nasıl anlayacaktık.

Sular olmasa köprünün kıymetini mesela.

Mesela çatlak kovanın yetiştirdiği gülleri bir düşünün.

Şimdi tutup depoya mı atmalı?

Hayır, ne gerek var.

Benim için en güzel yanın suyolunda olman.

Kırılırsan da orda kırılıp kalmandır.

Hâlbuki sen şimdi suyu sızdırıyorsun.

Keşke daha da sağlam olabilseydin ya.

Olsun böylede iyisin.

Hiç olmazsa geçtiğin yerdeki çiçekler senden yararlanıyor.

Gül yetişiyor güller yetişiyor.

Önemli olan senin gibi kırık bir testiye tahammül edip atmamak.

Ondan yararlanıp güllerin yetişmesini sağlamaktır.

Tut ki sen benim için bir kırık testisin.

Seninle daha çoook gül yetiştireceğiz.

Yetişmiş güllere su taşıyacağız.

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..