Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '06

 
Kategori
Opera / Bale
 

Tutkunun romanı

Tutkunun romanı
 

Umudu kırılmış ve yaşama karamsar gözlerle bakan insanlara sıklıkla söylenen bir cümle vardır: "İnsan isterse her şeyi yapar. Yeter ki istesin!." Kimi zaman bu sözcükleri söyleyen kişi bunun gerçekliğine inanmaz ve sadece karşısındakine teselli verebilmek için gayri ihtiyari dökülür bu cesaretlendirici tümceler dudaklarından. Ancak her ne kadar hayalci ve gerçeklikten uzak gelse de kulağa ilk başta, çok doğrudur söylenen: İnsan isterse her şeyi yapar. Yeter ki istesin ve inansın.

Uzun zaman önce, henüz ortaokul yıllarındayken okuduğum bir kitap geldi aklıma bu günlerde. Adı Tutkunun Romanıydı. Kitabın yazarı ise Zeynep Oral’dı. Dünyaca ünlü soprano Leyla Gencer’in hayatının anlatıldığı bu kitapta, Leyla Gencer’in kendine nasıl inandığını ve hedeflediği noktaya ulaşabilmek, sesini ve duygularını tüm dünyaya duyurabilmek için ne kadar zor yollardan başarıyla geçtiğini okumuştum. Leyla Gencer’in Zeynep Oral tarafından samimi ve etkileyici bir üslupla kaleme alınan biyografisi beni öylesine etkilemişti ki, o yıllarda bende onun gibi büyük bir opera sanatçısı olmanın düşlerini kurmaya başlamıştım.

Uluslar arası alanda tanınan ve yurt dışında önemli ödüller kazanan birçok opera solistimiz var ama Leyla Gencer’in yeri apayrı desem sanırım abartmış olmam. Çünkü Leyla Gencer ismi hala tüm dünyada ki opera severler arasında hayranlıkla anılan bir isim. Solistlik kariyerine Ankara Devlet Opera ve Balesinde başlayan Leyla Gencer, ülkesinde kadrolu bir solist soprano olarak maaş güvencesi olan rahat bir hayat yaşamayı değil tutkusunun peşinden gitmeyi tercih etmiş, içindeki güce sonuna kadar inanmış ve başarmıştı.

Dünyanın en büyük operalarında yüze yakın eserde başrol seslendirmiş ve kendisini izleyen herkesi kendine hayran bırakmıştı. Peki neydi Leyla Gencer’in başarısının sırrı; İnanmak, güvenmek, çalışmak ve hayallerini gerçeğe dönüştürebilecek güce sahip olmak.

Zeynep Oral’ın kitabında okuduğum ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen unutamadığım bazı küçük ayrıntılar var ki; bunlar Leyla Gencer’in işine ne kadar aşık olduğunu ve hedeflediği noktaya varabilmek için hiçbir engel tanımadığını gösteriyor: Leyla Gencer’e bazen daha önce hiç bilmediği operaları söylemesi için teklifler gelirmiş ama Gencer, operayı bilmediğini saklar eseri bildiğini söyleyip birkaç günde tüm operayı çalışıp provaya gider ve işin altından başarıyla kalkarmış. İşte insanın içindeki güce inanması sanırım böyle bir şey olsa gerek…

İnsan isterse her şeyi yapar! Yeter ki istesin. Leyla Gencer’in yaşamı bu cümlenin doğruluğunun en canlı kanıtlarından biri.

Resim:http://www.beethovenlives.net/leyla_gencer.htm

 
Toplam blog
: 130
: 5076
Kayıt tarihi
: 08.08.06
 
 

Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümü mezunuyum. Şu anda Marmara Üniversitesi ..