Tütsülenmiş Ruhlara...

30. Yaş günü mumlarını üfleyen güzel gülüşlü bir kadının ruhu tütsülenmiş gibidir biraz… Tazecik bir kokusu yoktur belki ama lezzeti daha bir keskindir. Biraz kirlenmiş ama kirlendikçe daha da özelleşmiştir. Yaşlılığını parlayan gözbebeklerinin içinden göremezsiniz.  30 ‘lu yaşların “yaşlılığı” yaşadıklarının yüküyle ağırlaşan ruhun derinliklerinde büyümeye başlamıştır çoktan...

30 yaşım, tütsülenmiş ruhum… Parlayan gözbebeklerimizi saran karanlığa esir olmayalım.

Pişmanlıklarını sırtında taşımayı bırakmıştır bu yaşın olgunluğuna erişmiş olan kadın. Her yaptığıyla gurur duyuyordur demek istemiyorum tabi ama pişmanlıklarını, ayıp olmasın diye yanında koca bir dilim bitter çikolata ile içilen tek buzlu bir viski acısında yudumlamayı da bilmiştir.

Yaptığı yanlışlar için vicdanınıyla eş güdümlü hareket etmeyi bilen bir kalbe sahiptir o kadın. İlla ince ve narin olmasa da bakımlı olmasını bilen elleri kendi yaptığı yanlışları çözümlemesini öğrenmiştir çoktan. En fazla bir, bilemedin iki arkadaşının –aslında sadece dinleyici olarak katıldığı- çözüm üretme süreçlerinde, sorunlarıyla ustaca sevişebilendir otuzlu yaşlarını yaşayan bir kadın.

Sevdiği bir şarkının notalarıyla şifrelenmiş gibi ortaya çıkan bakışlarda nice “ah”lar taşır. Bazı zamanlar, daha çok yağmurlu havalarda hatta gözlerinden taşan ah’ları rimelleriyle kapatır kadın. Keşkeler doluşuverir etrafına öyle günler de ve günahları tütsüler kadının ruhunu ya da günah saydıkları kendince…

30. Yaş günü mumlarını üfleyen kadın kocaman kahkahalarını da dudağının sık kullanılanlar kısmına yerleştirmiştir çoktan… Kahkahanın yaşam verdiğini bilir, gençlik kattığını da… Bu yaşlarının en güzel yaşları olduğunun farkına varmış olan o kadın,  gün yarına evrilmeden önce bir sebep bulur; güzel dudaklarına kocaman bir kahkaha kondurmak için…

30 yaşım, tütsülenmiş ruhum… kıvrak dudaklarımızı donduran soğuğa inat, biz dans edelim.
Müzik dinlemeyi unutmayalım mesela!

30 yaşım… Çalışıp çabalayıp en sonunda kendi yarattığı hayallere savaş açan nazenin yanım…
Mesela, neşeli notaları mızrak yapalım hayata karşı savaşımızda…

Tatlı, mayhoş adımlarımızla dans edelim seninle sokaklarda…
Sevildiğimizden daha çok sevelim.
Kandırıldığımızdan daha çok inanalım.

Yaşanmışlıklarıyla tütsülenmiş ruhum… gel, olgun bakışlarımızı, çocuk gülüşlerimizle birleştirelim

Bahar SAYGILIER