Tutuklanan paşalar

Paşalar da tutuklanır; gerekirse Genelkurmay Başkanı da...


Ergenekon davası nedeniyle iki emekli paşamız tutuklanınca, bırakın geçmiş tarihimizi, yakın tarihimiz hakkında dahi yeterli bilgiye sahip olmayan, bazı siyasetçilerimiz, bürokratlarımız ve kimi medya mensubu gazetecilerimiz, bu tutuklama olayının Cumhuriyet Tarihimizde ilk ve yeni olduğunu söylemişler ve manşetlere taşımışlardı.

5-07-2008 tarihinde yazdığım ve "Kim kiminle hesaplaşıyor" başlığı taşıyan bloğumda, bunun böyle olmadığını, Cumhuriyet tarihimiz içinde de, bazı paşaların tutuklandığını yazmıştım.

Bugün(14-07-2008), Ergenekon davası ile ilgili iddianame açıklanmadan önce, şöyle bir göz gezdirdiğim bazı medyada organlarında, aynı şeyin tekrarlandığını, yani emekli paşaların tutuklanmasının Cumhuriyet Tarihimizde ilk kez yaşandığı, şeklindeki manşetleri gördüm.

Burada, adı geçen bloğumu tekrarlamak istemiyorum; merak edenler ve bu konuda bilgilenmek isteyenler adını ve yayın tarihini verdiğim bloğumu okuyabilirler.

Ancak, çok kısa bir açıklama yapmamın gerekli olduğunu düşünüyorum.

1926 yılında, Atatürk'e karşı İzmir'de düzenlenen suikastı, Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası ile ilişkilendiren İstiklal Mahkemesi, bu partinin Genel Başkanı Kazım Karabekir Paşa'ı ve Parti Genel Sekreteri Ali Fuat Cebesoy Paşa'yı tutuklamıştır.

Şimdi, bunu yazanlara ve söyleyenlere soruyorum; bu tutuklanmaların yaşandığı 1926 tarihi, Cumhuriyet tarihimiz içinde değil midir?

Yeri ve zamanı gelmişken, bloğumda yazmadığım bir yanı da ilave bir bilgi olarak aktarmak istiyorum.

Ankara'da tutuklanan Kazım Karabekir Paşa, bizzat İsmet Paşa'nın (Başbakan) talimatı üzerine serbest bırakildı. Fakat İstiklal Mahkemesi, kendisine dışarıdan müdahale edildiğini ileri sürerek, bu kez de Başbakan İsmet Paşa'nın tutuklanmasına karar verdi; ancak, Cumhurbaşkanı'nın (M.Kemal Atatürk) araya girmesi ile iledir ki, İstiklal Mahkemesi, bu kararından vazgeçti. Sonunda Kazım Karabekir Paşa tekrar tutuklanmıştır.(1)

Daha sonra, adı geçen bloğumda da açıkladığım gibi, M.Kemal Atatürk'ün özel isteğiyle her iki paşamız da serbest bırakılmışlardır.

Görüldüğü gibi, Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk ile omuz omuza mücadele veren paşalarımız ve arkadaşlık duygusuyla onalara destek veren Başbakanımız, suçlu görüldüğünde mahkeme tarafından hiç tereddüt edilmeden ve çekinmeden tutuklanmışlar ve haklarında tutuklama kararı çıkarılmıştır.

Bu ülke, 27 Mayıs 1960 darbesinde, dönemin Genelkurmay Başkanı'nın tartaklandığını ve apoletlerinin söküldüğünü de görmüştür.

Sonuç:

Lütfen biraz tarih okuyalım. Her duyduğumuzu ve okuduğumuzu doğru kabul edip üzerine atılmayalım. Benim yazdıklarımı da...


cdenizkent


______________________ :

(1) Sina Akşin, Türkiye Tarihi 4 (Çağdaş Türkiye Tarihi, 1908-1980), s.102