Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tütün, saban ve Neyzen

Tütün, saban ve Neyzen
 

Pazar Yazıları –3-

Dönem, cumhuriyetin ilk yılları. Yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi; tarım ve hayvancılıkta da olanaksızlığın en sıkıntılı günleri...

Bir delikanlı bu olanaksızlıklar içindeki ailesinin tarlasında, kara sabanına koştuğu bir çift öküzüyle ‘çift sürmekte’...

Artık yorgunluktan dizlerinin bağı çözülmek üzereyken, karşıdan bir atlı gözükmüş. Yaklaştıkça, hiç tanımadığı bir yabancı olduğunu fark ediyor. Adam yaklaşıp selamlaştıktan sonra, delikanlı:

-Amca, buyur otur şöyle, bir soluklan bakalım. Sayende ben de bir miktar dinlenmiş olurum.

-Peki evlat, demiş ve oturmuş adam bir köşeye.

Muhabbet uzadıkça uzamış, her ikisi de keyifli bu sohbetten. Delikanlı sormuş muhabbetin bir yerinde:

-Amca tütünün var mı?

-Var, demiş amca ve hemen bir miktar tütün ve tütün kağıdı çıkartıp vermiş çiftçi delikanlıya.

O da hem sohbete kaldıkları yerden devam ediyor, hem de acemisi olduğu tütün sarma işini halletmeye çalışıyor. Konu konuyu açarken delikanlı yine seslemiş adama:

-Amca ya, sen bilirsin ‘şunu bir sarıversen!’

-Tabii evlat, diyerek almış tütün ve kağıdı, bir güzel sarıp diliyle de ıslatıp yapıştırdıktan sonra vermiş sigara olarak.

Laf uzadıkça hoşuna da gidiyor delikanlının. Elinde kalan yakılmamış sigarayla bir yandan oynarken yine adama seslemiş:

-Amca ya, ateşin de vardır herhalde senin?

-Tamam evlat yakalım, dedikten sonra çıkarmış ‘kav’(*) ı yakmak için başlamış çakmaya. Uzun bir uğraş sonucu yakmış sigarayı.

Beraber hoşlandıkları konulardan sohbete devam ederlerken yine delikanlı... adama sormuş:

-Ya amca, babam bana kızıyor, sigara içiyor diye. Olur mu böyle şey amca ya?

O ana kadar bazı şeylere kızsa da pek belli etmemiş, ama bu son söz adamı patlatmış sonunda:

-Lan oğlum, o babanın ta avradını şaaapıyım. Niye kızacakmış sana; tütün başkasından, sarma başkasından, çakmak başkasından, neyine kızıyor oğlum baban!

..................

Neyzen Tevfik yaşamı boyu parasal sıkıntılar çekmiş...

Sefillik diz boyu. İki büyük dostu; biri alkol, diğeri ney’i...

Filozofluktan serkeşliğe, ayyaşlığa varan bir yaşam...

Naci Sadullah, Neyzenle ilgili şu ilginçliklerden bahseder: “Neyzen’i o mertebeye getiren nedenlerden biri şüphesiz ‘alkol’ dür. Ona, ‘dünyanın en ustaca saz üfleyen sanatkarı sıfatı verebileceğimiz gibi, onun için; ‘dünyanın en çok içki içmiş insanı’ da diyebiliriz. Hiçbir gergedan, Neyzen’in yuttuğu içki kadar su içmemiştir sanırım.”

Çektiği sıkıntılar dost çevrelerince de bilindiğinden zaman zaman onun iradesini zorlayan yardım teklifleri yapılırmış.

Böyle, sıkıntılar yaşadığı bir dönemde; bir dostu, yolda karşılaştıklarında Neyzen’e yardım etmek istiyor. Cebinden büyükçe bir para çıkararak:

-Üstad, demin mendilinizi cebinizden çıkarırken bu parayı düşürdünüz.

Bir paraya, bir dostunun yüzüne bakan Neyzen Tevfik’in gözleri nemleniyor:

-O yere düşen sizin altın kalbinizdir.

Bu günlerde çeşitli yardım kampanyaları görmektesiniz. Yöntemi kıyaslamak isteyenlere
örnek oluşturması ve mutlu bir haftasonu dileklerimle...
..............

Not: Dün Beytüşşebab ilçesinde meydana gelen terörist saldırıda yaşamlarını yitiren yurttaşlarımıza tanrıdan rahmet dilerim.

Saban foto: http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5329
(*) : Sigara ya da ateş yakmak için çakmak taşlarla tutuşturulan madde.

 
Toplam blog
: 355
: 1099
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1960 Ankara doğumlu bir Çankırılıyım. İşimin burada olması nedeniyle, Antalya'da yaşamaktayım. Ti..