Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '11

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Tütün Üretiminden Vazgeçenlere Verilecek Desteğe dair

Tütün Üretiminden Vazgeçenlere Verilecek Desteğe dair
 

Geçen yıl TEKEL işçilerinin direnişi ve yine son zamanlarda da tütün üreticileri ile ticaretini yapanların karşılaştıkları cezai uygulamalar ve mağduriyetler kamuoyunu meşgul etmiş ancak, söz konusu tarafların sorunlarının çözümüne yönelik herhangi bir adım atılmamıştı. Konuyla ilgili yazdığım birkaç yazıda kendilerine alternatif tarım modeli sunulmadan tütün üretiminin kısıtlanmasının tütün üreticilerini çok zor duruma düşürdüğünü belirtmiştim. Konuyla ilgili olarak 31 Aralık 2008 tarih ve 27097 sayılı 6. Mükerrer Resmi Gazetede “Tütün üretiminden vazgeçip alternatif ürün yetiştiren üreticilerin desteklenmesine dair kararın uygulanmasına ilişkin tebliğ” yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

2008/ 14265 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı esas alınarak hazırlanmış olan bu tebliğ, tütün üretiminden vazgeçerek alternatif ürün yetiştirmeyi tercih eden ve TEKEL İdaresi ile 2008 ürün yılında Tütün Üretim ve Alım- Satım Sözleşmesi imzalamış olan, Adıyaman, Batman, Bitlis, Burdur, Diyarbakır, Hatay, Mardin, Muş ve Trabzon illerindeki tütün üreticilerinin seçiminin esaslarını, uygulamada görev alan kurum ve kuruluşların belirlenmesini, ödeme tutarının tespitine ilişkin kriterleri, ödemeye ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır. 

İlgili tebliğe göre; program kapsamındaki desteklemelerden faydalanmak isteyen üreticilerin 17 Ocak 2011- 01 Temmuz 2011 tarihleri arasında bulundukları İl, İlçe Müdürlüklerine başvurmaları halinde gerekli kontroller yapıldıktan sonra kendilerine dekar başına ödeme alternatif ürün ödemesi yapılacağı bildirilmektedir. Müracaat yılında Çiftçi Kayıt sistemine kayıtlı olmayanlar, ilgili illerde TEKEL ile sözleşme yapmayanlar ve gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar ise bu söz konusu destekten faydalanamayacağı bildirilmektedir. 

Söz konusu tebliğ, tütün üreticilerinin sorunlarını görmek ve bunlara çözüm aramak açısından ele alındığında son derece olumlu ve önemli adımlardır. Çünkü özellikle 1984 yılından bu yana özelleştirme politikaları kapsamında başvurulan üretimi kısıtlama uygulamaları tarım üreticileri ve ilgili sektörde çalışanları zor durumda bırakmış ve ülkemiz tarımsal üretimini de yok olma noktasına getirmiştir adeta. Ancak, tebliğin kapsamı ve uygulanabilirliğine bakıldığında günümüze kadar birikerek artmış olan tütün üreticilerinin sorunlarını çözmekten uzak olduğu görülmektedir. 

Desteklemeden yararlanacak olan üreticilerin 2008 yılı itibariyle sınırlı tutulması, tütün kotası uygulanmasının yaklaşık 20- 25 yıldan beri mağdur ettiği üreticilere hiç bir faydası olmayacaktır. Ayrıca, belirtilen tarihlerde üretim yapan tütün üreticilerinin çoğunun Çiftçi Kayıt Sistemine kaydı olmadığı göz önüne alındığında söz konusu desteklemeden yararlanabilecek üreticilerin sayısı iyice azalacaktır. Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı olan üreticiler ise TEKEL ile yaptıkları tütün üretim ve alım- satım sözleşmelerinde yıllık 150- 200 kg. kota sözleşmesi imzalamışlardır. 200 kg tütün yaklaşık olarak 2 dekarlık bir alandan üretildiği ve tebliğe göre de dekar başına 120 TL’lik destek verileceği öngörüldüğüne göre üreticinin yararlanabileceği destek yıllık olarak 240 TL gibi bir rakama tekabül edecektir. Bu da ne kısa nede uzun vadede bölge üreticisine ekonomik bir yarar sağlamayacaktır. 

Tebliğe göre Buğday, Mısır, Nohut, Mercimek, Antepfıstığı, Pamuk, Ayçiçeği, Fiğ, Korunga, Anason, Kanola, açıkta ve örtü altı domates yetiştiriciliği ve Bağ tesisi tütün üretimine alternatif ürün olarak tavsiye edilen ürünlerdir. Bu ürünlerden Anason ve Kanola bölge için yeni sayılabilecek ürünler olup öncelikle üreticinin bilgilendirilmesi gerekir. Benzer şekilde açıkta ve örtü altı domates yetiştiriciliği de bölgede yeni sayılabilir üretim şekilleridir. Ancak, bunların hiç biri sosyo- ekonomik anlamda tütün üreticiliğine alternatif olabilecek bir üretim şekli değildir. Çünkü tütün üretimi aile işletmeciliği şeklinde yapılan ve yediden yetmişe bütün aile bireylerinin dahil olduğu bir tarımsal üretim modeli idi ve tarımsal nüfusun istihdamında katkısı çok büyüktü. Bu nedenle bir üretim modeline alternatif yaratılırken başarıya ulaşmak için olayın sosyal boyutunun da göz önüne alınması gerekir. 

Desteklemenin yapılacağı illerin büyük çoğunluğu Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer almakta ve bu illerde tütün üreticiliği yapanların çok büyük bir kısmı başka bölgelere göç etmek zorunda kalmıştır. Bu da tütün üretimine alternatif olarak sunulacak bir programın tersine göçü kapsayacak şekilde yapılmasını zorunlu hale getirmektedir. Tütün üretimi seçeneğinin de içinde bulunacağı böyle bir programın bölge üniversitelerinin ilgili birimlerinin de dahil olacağı bir kurul tarafından bölge gerçekleri dikkate alınarak hazırlanması daha etkin, yararlı ve gerçekleştirilebilir olacaktır. 

 
Toplam blog
: 87
: 2735
Kayıt tarihi
: 02.07.09
 
 

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden 1997’de mezun oldum. Aynı Üniversitede yüksek lisans ve..