Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '07

 
Kategori
Mizah
 

Tuvalet adabı

Tuvalet adabı
 

Kapı kurcalandıkça kendimi, hazine odasında sanıyorum. Israrla açmak için çabalıyor dışarıdaki kişi. Kapı vurulup, herhangi bir ses beklendi mi? Hayır. Bir kere açmak için yeltenildi, bakıldı ki kilitli geri adım atıldı mı? Hayır. İllaki ısrarla o kapı açılacak... O kadar gürültüyle dışarıdan açmak için uğraşıyor ki, ''doluuuu'' sesini bile duymuyor. Bu durumda eteklerini veya paçalarını toplayıp kapıya kadar gidip kapıyı tıklatmak gerekiyor, dışarıdakinin sekiz katlı, en az beşyüz çalışanlı bir kurumda tuvalette de bir kişinin olma ihtimalini anlaması için...

En fenası da kapıyı açtığınızda karşınızda, gayet hoş giyimli, saçlar sarı boyalı(neden illaki sarı, inanın bilmiyorum) ve elinde makyaj çantasıyla duran bayan kılığındaki yaratığın, daha siz adım atmadan sizi ittirerek tuvalete dalması...İşte o zaman, kapının dışında bir kilit olmadığına çok üzülüyorum.

Bir arkadaş tuvaletteyken, kilitli kapıyı açmayı bile başardılar.Arkadaş ise tebrik ederek, kapıyı açmayı nasıl başardıklarını sormuş.Benim ise bu konuda yapacağım en büyük olay, kapıyı açan veya kıran olursa madalya vermek olacak.
Ben ilkokuldayken öğretmenimiz tuvalet adabını, popomuzu nasıl yıkayacağımızı bile anlatmıştı.Hatta sırayla tekrar ettirmişti de ne çok utanmıştım.Öldüyse Allah nur içinde yatırsın, yaşıyorsa uzun ömür versin ve Allah bin kere razı olsun bizlere öğrettikleri için.O zamanlar; burunla oynamak, toplum içinde fısıltıyla konuşmak, bir insanı parmağınla göstermek ve tuvalet kapısını vurmadan içeri girmeye çalışmak ayıptı.Ayrıca görgüsüzlük sayılıyordu.

Şimdikiler gibi otobüslerde, sokaklarda; genç kızlar, delikanlılar, kucaklarında çocuklarıyla anneler, yakışıklı beyler olağan bir şeymiş gibi gözünün içine baka baka burunlarını karıştırmıyorlardı.Modern görünümlü baylar bayanlar;üzerinizdeki kürkle ve o afilli takım elbiselerle eliniz burnunuzdayken ne kadar iğrenç gözüktüğünüzün farkında mısınız?

Ayrıca esnerken elimizle ağzımızı kapatıyorduk.
Biliyorsunuz halkımızın yarısından çoğu bir kere bile dişini fırçalamadan ölüp gidiyor.Allahtan ki bu kural çoğu zaman imdadımıza yetişiyorduda o bakımsız ağızları görmekten kurtuluyorduk.Şimdilerde nerdeee!!!Millet yayık gibi ağzını yaya yaya esneme yarışı yapıyor sanki.

Görgü kuralları tamamen değişti de benim mi haberim yok acaba diye çoğu zaman düşünüyorum.Eğitim, aile ve çevre bir bütün...Ailesinde bu eğitimleri alan çocuklar dışarıda gördüklerinden sonra ne yapabilirler ki???
Yetişkinler kendinize gelin!!!!

 
Toplam blog
: 265
: 642
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1974 İstanbul doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Bursa'da yaşıyorum. Her zaman yazıp defterler, aj..