Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '09

 
Kategori
Deneme
 

Tuzunuz kuru mu?

Tuzunuz kuru mu?
 

" Sendikalar, dağılmayın, birleşin!..."


“ Çocuklar sofrada ekmek bekler” bayram verilmiş benim neyime!... Ahh! Yeni alınan ayakkabılarımızı yatağımızın başucuna sakladığımız bayramlar!... Hele erken saatlerde, büyüklerimizin ellerini öpmeleri ardından ceplerimize sıkıştırılacak paraların heyecanı ile gözümüze uyku girmeyen geceler…

Bazram ve Bardam, yani Bayram; millet, kabile veya toplulukların tüm bireyleri tarafından benimsenen ve zamanı gelince ortaklaşa kullanılan adetler. Bayram kararı alınmadan önce yaşanmış tüm sosyal olumsuzlukların, o günden sonra bir daha yaşanmaması için düzenlenmiş bir toplumsal reset günü…

1 Mayıs çalışanların bayramını nasıl kutlamalıyız? Bence bayram günü, “Çalışanların dünya ekonomisine yaptığı katkıları” , “ Çalışma koşullarını”, “ İşsizlik ve çözüm önerilerini” , “ Çalışanların aldığı ücretler günümüz ihtiyaçlarına yetiyor mu?” konularını irdelemek ve çözümler bulmak, çalışanlara yapacağımız en güzel hediye olsa gerek!

Türkiye’de provokatörlerin araya sızma girişimiyle, haydar ve biber gazının görmezliğinde 1 Mayıs kutlamaları yapılmasının mücadelesi verilirken, dünyadaki kutlamalarının nasıl olduğunu biliyor musunuz?

Fransa’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı, kutlamaların ev sahipliğini yapmakta. Endenozya, Japonya, Çin, Avrupa ve Amerika ve daha birçok ülkelerdeki çalışanlar gösteriler düzenlerken, bazı ülkelerde gösterilere polis müdahale etmekte.

Neden müdahale?”

Gösterilerde, artan işsizlik oranları, özelleştirme, verilen düşük ücret zamları, hayat pahalılığı, çalışma koşulları hakkında ses getireceği için mi?

Ve Sendikalar

Bilgi ve teknolojinin hızla ilerlediği dünyamızda, emek gücüde artık gittikçe geri plana düşüyor. Küresel kapitalizmin ve ekonominin bir merkezden yönetilme hayallerinin yapıldığı, üretim ve tüketim çılgınlığı ile ülkelerin ve insanların uzun vadede borçlandırıldığı, mal stoklarının çoğalması akabinde gelen ‘dünya ekonomik krizi’nin ardından patlak veren işsizlik her ülkeyi esir aldı. Zaten çok uluslu şirketlerin amacı da bu oluşumlar içinde Sendikaları yok etmek ve tek güdümle istediklerini yapabilmek, ucuz işçiliklede daha çok kar etmek, sonucunda da, gittikçe büyümek ve herşeye hakim olabilmek…

Peki, Türkiye’deki sendikalara ne dersiniz?

Çok uluslu şirketlerin “ Böl, parçala ve yönet” taktiği oyununa gelerek, çalışanların aslında bir ekmek uğruna vereceği mücadele şekli, her kurum içinde kurulan sendikaların farklı siyasi görüşlerle dağılmışlık içinde güçten yoksun bir şekilde mücadele vermek zorunda kalmaktadırlar. Bir sendikanın “AK” dediğine diğeri “KARA” diyerek, bırakın birlikteliği, birbirlerinin kuyusunu kazarak, teslimiyetçi olmaktan öteye gidemiyorlar.

Sonuç; “ Bir ülkenin, şirketin veya kişilerin zenginliği, diğerlerin fakirliği oluyor.”

Bugün bayram!...

Dünyada ve Türkiye’de milyonlarca insan işsiz.

İşten atılan çalışanların ceplerinde birkaç liranın kaldığı, okullarda okuyan çocuklarına harçlık veremeyen, hatta okuldan alınmak zorunda kalınan öğrencilerin olduğu bir ortamda çocuklar gibi eğlenebilecek misiniz?

Tuzunuz kuruysa neden olmasın değil mi?

Sevgiyle kalın…

01 Mayıs 2009/Bursa

Ertuğrul ERDOĞAN

 
Toplam blog
: 300
: 466
Kayıt tarihi
: 06.05.08
 
 

Ertuğrul Erdoğan, 1958 yılının sonbaharında Ankara'da doğdu. 1968 -1980 yılları arasında babasını..