Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '15

 
Kategori
Deneme
 

TV 'de neler var?

TV 'de neler var?
 

Modigliani / Jeanne


Sabah 9.00 hhaaaahh daha erken yat Deniz. 10 dakika sonra 15 dakika sonra bir 5 dakika daha sonra aaaa kalk Deniz. Tv fişini önce takan Deniz forewer tekrarları, el yüz yıkama sonrası zeytin ekmek sevdası ile kanallara bakar. Bu değil o değil o da değil. Bu hiç değil derken bir bakmışız burnu havada baktıklarımız olmuş hayatımız. Deniz bakar yürüyene uçana, gidene, bekleyene, bak şu konuşana diyene. Valla bakıyorum ekranda ne var ne yok kim kime ne diyor, ne yapıyor, nerede ne yiyip içiyor, nereye gidiliyor, dünyada olan bitenden tut olmayana kadar. Cılkını çıkarıyorum evde oturmanın. Tembelim ya ohhh hayat bana güzel. Benim kanallar uydudan cici falan yok. Ama yabancı kanalları ve yöresel kanalları karıştırmanızı tavsiye ederim. Öyle zap falan da yapmam beğenirsem izlerim. Hmmm ne beğenirim. Değişiyor zamana göre saate göre ruh halime göre. Saat 9.45 sade Türk Kahvesi. Bu arada başlar dedikodular daha erkendi çalar saat. Kim kiminle ne yapıyor sonra başka kanal yemek yapıyor geç aha bu kalsın burçlara yorum yapıyor reklama girdiğinde başka kanal başka dedikodu amma meraklıymışım hayret hayret dinliyorum. Sabahın köründe dizi tekrarları bu ne ya her akşam kafamız ütüleniyor zaten.

Hangi program hangi kanallardan, hangi ödülleri almış her kanal reklamını yapıyor. İzliyorum dedim ya sanki çok yemek yapıyorum ver fırına diyorum. Öncesinde Jess'le Funda var yorumlar cuk oturuyor. Ama asıl tatlı cadı var dizi onu izliyorum. Kaçıncı kez izliyorum kimbilir. E güldürüyor. Reklama girince de Lerzan'a bakıyorum pek önemsemem ama çatır çatır konuşuyor çekinmeden gönül de kırmıyor izletiyor. Arada sırada geçmiş baba magazincilerin bir programı var ama onlar çok şey biliyor, ancak ipucu vererek konuşuyorlar laf yarım kalıyor sanki meraktan ölüyormuş gibi hevesim kursağımda kalıyor, spor programlarını andırıyor biraz. Aynı kişiler, aynı mekanlar, farklı yorumlar ara sıra bakmak terapi gibi oluyor eğlendiriyor evdeki işleri yaparken eşlik ediyor.

Programlar daha çok kadınlara yönelik ama erkek izleyenlerde az değil gelen tv’lere attıkları tweetlerden anlaşılıyor. Saat 11.20 yarım saat yürüyüş arkadan pazara ya da markete gidilirse oluyor bir buçuk saat. Deniz geziyor. Peki eve gelirse yine televizyon. Saat 14.00 telefona bakıyorum mesaj gelmiş arkadaşımdan. Ne haber uyandın mı? (bazen genelde amaaan canım isterse uyuyorum) Cevabı arayarak veriyorum. Nerede kalmıştık hmmm. Yemek programlarına bakmamayı tercih ediyorum ay sunucular ağızlarını şapırdatıyor. Program diye tadıyoruz reklam ayağına beleş beleş yemekler falan mmm diyorlar ama sadece şişmanlıyorlar. Gezi programlarına da bakmıyorum uyuz oluyorum. (gidemiyorum ya aklım kalıyor) Birde Aşir var dünyanın pazarını geziyor ona da tatlı çocuk diye bakıyorum. Belgesel falan izlemiyorum ama bazen farklı ve heyecanlı gibi programlar var. İlgimi çekiyor değişik yayınlar.

Öğleden sonra o stil benim bu kıyafet senin kısmetse gelin izdivaç ne varsa bakıyorum. Valla önceleri ağzı açık bakıyordum 20'li yaşlarda tipler artık alıştım kim kime ne demiş biliyorum. Lafta kızlar yemek yapan nazik davranan adam isterler diye düşünürken tesbih sallayan maço adam için kavga ediyorlar. Süper rol yapıyorlar. Favorim belli ortalık karıştıran. Sonra günlük diziler mıy mıy içim şişiyor evlilik programları bile daha aksiyonlu. Saat 19.00 haberleri es geçsem de Portakal'a bakıyorum. Akşamları dizilere de bakıyorum. Sabit izlediğim dizi seksenlerde kaldı. Kaldı ki o da cumartesiye alındı. Tarih dizilerine bakıyorum. AAA muhteşem yüzyılı izledim geçen sezon full ama Kösem'in ilk bölümü pek beni çekmedi gözlerim ünlü birilerini aradı hadi oda olmadı derken bir sahnede Giray kardeşlerden biri hediye edilen aslanla ilgili genç padişaha kinayeli laflar ediyordu padişahta yedi sindirdi olmadı be... Tarihi ya doğru yansıt ya da hepten uç ki zaten dizi kurmaca diyelim. Bilerek izleyelim. Kasıntıydı sahneler kendilerini sergiledi karakterler. Belli ki beklentiler çoğalmış beklenen olmamış. Gidişata göre belki izlerim. Mafya vari Türk dizilerine de bakıyorum. Aşk dizilerine de. Filmler harika. Su içmeye gidiyorum geliyorum aaa e ne oldu şimdi niye ağlıyor bu kadın hani gülüyordu. Bazen de Acun’un yarışmalarına bakıyorum. Komedi romantizm drama aksiyon bir arada. Çocuk varsa çocuklara güzel tipler gençlere anane dede erişkinlere ohh.

Yabancı filimler ise ala. Akşam saat 20.00 dizi özetleri 21.00 yeni bölümleri 23.20 son reklamlar 23.35 son sahne tekrarı dizi bitiş. Şakaaaa 3 buçuk saatten fazla bazıları gece yarısına kadar. İstersen izleme anne baskısı. Mış gibi yaparken candy crash oynarken ya testler vardı derken bir iki soru çözerken izlemişim bitmiş. Sürü psikolojisi. Sürü derken çevremden yani arkadaşlarımdan pek kimse izlemiyor dediklerine göre bana da şaşırıyorlar. Üniversite mezunusun kızım sen ne işsin diyerek dalga geçiyorlar benle hatta gecen akşam kuzenimdeydim geç vakit stil programının eleme gecesi çizgi karakterler var millet yattı bende bakıyorum falan evin küçük delikanlısı geldi aaa diyerek karakterleri sayıyor falan babası geldi 10 saniye öylece bakakaldı ekrana şaşkınlıktan. Bu ne be sonra oğlana bakma oğlum aptal eder bunlar seni diyerek çocuğu aldı götürdü ama gülmekten koptum. Haklıydı tabi. Aman zaten akıllıydım da ne oldu birde aptallığı deneyelim. Hayatta prim yapıyor. Ama öğretiyor biliyor musunuz? Ne var izliyorum. Ne olacak günlük programları kadın programlarını yarışmaları dizileri ne varsa ekranda bakıyorum. Oh hoşuma da gidiyor kafam rahatlıyor. Tanımayı fark etmeyi fark ettirmeyi seviyorum. Yabancı hissetmiyorum. Hiç birşey garip gelmiyor. Hayatta herşey mümkün zorda kalınca da kısmet denip geçiliyor. Zaten rahatsızız rahat olunca mı seviye sorgulanıyor. Hayatın tadını çıkartırım daha iyi. Sevgiler.

 

 
Toplam blog
: 93
: 565
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Sanatla ilgileniyorum. Işık olan yerde zaten beyaz vardır. Karanlıkta kalanlar siyahtır. Renkler ..