Üç: Değişik adlardaki Türk toplulukları birer ulus mudur?

DİLLERİ AYNI KÖKTEN GELSE BİLE...

Değişik adlardaki Türk topluluklarının birer ulus olup olmadıkları da tartışılan konular arasındadır.

Bu tür tartışmalar görüş ileri sürmek, araştırmamın kapsamı dışındadır...Ancak, şu kadarını söylemek mümkündür : Geniş bir coğrafya alanı içinde, dilleri aynı kökten gelse bile, farklı yaşam sürdüren bu toplulukları tek bir ulus olarak görmek elbette mümkün değildir ; örneğin bir önceki bloğumda konu ettiğim "Gagavuz Türkleri" gibi. Bunların dili "Türkçe"dir; ama Hıristiyan dinine mensupturlar.

Orta Asya kavimlerinin bazılarının Türk olamayacağı bile söylenebilir. Bazı Orta Asya kavimlerinin, hemen komşu coğrafyada yaşayan "sarı ırka(sarı insan tipi" ile karışarak Türklüklerini ,Çinliler içinde eritmiş olabilirler.

"Orta Asya'dan Balkanlara kadar kadar uzanan bir Türk milleti yoktur"(1)... Burhan Oğuz, "Anadolu etnik yapısında Selçuklu öncesi Anadolu'yu buluruz"; derken Türk halkının etnik yapısında Türkmen kanının azınlıkta olduğunu belirtmektedir(2).

Not - 1  : Selçuklu öncesi Anadolu eski kültür ve uygarlıklarının ,Türk Kültürü'ne etkilerin anlatan özel çalışmamı, bu blog dizisinden sonra ayrı bir blog dizisi olarak anlatmaya çalışacağım.

Burhan Oğuz'un bu yaklaşımı, baştan beri savunduğum benim yaklaşımımı da doğrulamaktadır. Anadolu'nun değişik yörelerindeki farklı insan tipleri -- kendilerini Türk hissedenler dahil -- buna örnek olarak gösterilebilir.

Not - 2  : Kendimden örnek vereyim. Atalarımın, anne tarafının kökeni, Altınordu Devleti'ne ve bu devletin toprakları üzerinde kurulan 5 hanlıktan Kırım Hanlığı'na dayanır. Atalarımın baba tarafı ise,  pek kesin olmamakla beraber, Orta Asya'dan, daha Batı'ya göç eden kavimlerinden birine mensup olabilirler. Anne tarafımın tipi ile baba tarafımın tipi arasında çok belirgin bir fiziki farklılık vardır.. Anne tarafım genelde esmer ve zayıf, baba tarafım ise, beyaz ve biraz daha yapılıdır...Biz çocuklar ve torunlar ise -- İstanbul şivesi ile konuşur ve diğer bazı  etnik kökenliler gibi(Kürt, Laz)  belirgin bir fiziki yapı özelliğine sahip sahip değilizdir. Ama her iki atalarımın da, genel Türk kültürü ile yetişmiş ve Müslümanlığı kabul etmiş kavimlerden olduğu çok belirgindir...Ve biz, hepimiz, baştan beri kendimizi Türk hissediyoruz.

Bütün bunlara karşın, yüzyıllar  boyu aynı ve benzer coğrafya koşulları altında yaşamış, kader ve ülkü birliği yapmış bu topluluklarda "Türk unsuru"nun ağırlıklı olduğu bir gerçektir. Bu nedenle, Türk kültürüne kaynaklık yapmış bir "Orta Asya Türklüğü"nün varlığını kabul etmek, kültürün tarihselliği dikkate alındığında, kimilerince sanıldığı gibi "ırkçı bir önerme" değildir.

M. Kemal Atatürk de, "Bugünkü Türk ulusunun esası aynı kökün, aynı uzun ortak geçmişin tespit ettiği belirli bir tiptir. Türk tipi..."(3) derken, Türk ulusunun yalnızca devamlılığını kastetmiş, ırksal bir gönderme yapmamıştır.

Bir sonraki bloğum: Türk unsurunun İslamlık öncesi özgün yapısı...

cdenizkent

--------------------------  :

(1) Halil Berktay, Sina Akşin Yönetiminde,Türkiye Tarihi - 1, İstanbul : 1989, s. 68

(2) Burhab Oğuz, Türkiye Halkının Kökenleri, İstanbul : 1976, s.865

(3) Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.K. Atatürk'ün El Yazıları, Ankara : 1969, ss. 354-357