Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Üç, iki, bir...

Üç, iki, bir...
 

Şimdi sizlere yaşadıklarım ve inandıklarımdan yola çıkıp, beyninizi nasıl daha iyi kullanarak duygularınızı yönetebileceğinizden bahsedeceğim. Geçmişte çok güzel bir an'ınızı düşünün. Derin bir nefes alın, tekrar o en muhteşem hissettiğiniz an' ı görmeye çalışın. Gözlerinizi kapatın. Bilinçaltınıza güvenin. Tam olarak o an' ı yaşamaya çalışın. O an' da siz kimdiniz? Ve şimdi tekrar derin bir nefes alın. O an' ı yaşayın. Koklayın havayı. Tamamen gevşediğinizi hissedin. Başınız, boynunuz, mideniz, kollarınız, bacaklarınız ve ayaklarınızdan kristal bir ışığın yayıldığını hissedin. Tamamen özgürleşin. O özel an'ın içine girin. Sadece oradaki görüntünün parlaklığını düşünün. Şimdi parlaklığı sonuna kadar arttırın. Oraya kadar ulaşabildiğiniz için bilinçaltınıza teşekkkür edin. Oradaki sizi ifade eden kelimeyi bulun. Tekrar derin bir nefes alın. Mümkün olduğu kadar hafifleyin. Kendinizi güvende hissedin. Çünkü orası sizin misafirhaneniz. Yolculuğunuzun daha çok uzun süreceğini ifade ederek ve nasılsa beraber olduğunuz inancını vererek üç, iki, bir dediğimde hazır olduğunuzda yavaşça gözlerinizi açın. Bunların üzerinizdeki etkisini hissedin. 

Zihnimizdeki resmi parlaklaştırdığımızda o net görüntü hayatımızı da netleştirmemizde bize yardımcı olacaktır. Duygularımızın ateşlendiğini görerek şu anda kalıp adım atmak için sabırsızlanacaksınız. İşte hepsi bu. Yapmamız gereken sadece büyük bir tual'in üzerine yerleştireceğiniz o güzel resmi hayal edip her an onu daha da parlatarak vizyonunuzu zengin tutmaktır. Böylece bilinçaltımız hep en güzelini yaşatacaktır. 

Aslında bunu günlük hayatımızda da sıkça yaşarız. Mesela evimiz tozlanır bir bez ile bir anda pırıl pırıl olur. O anda içimiz ışıldar. Ya da aynalarımız bilmem belki de pencerelerimiz sadece beş dakika ayırarak parlatabileceğimiz ve hatta bunun da ötesinde görüntüyü netleştirebileceğimiz alanlardır.

Anlatmak istediğim yaşamımızı programlamak sadece bizimle yani beynimizle mümkün. Güzeli ve yaşanmaya değer olanı imgelersek o gelecektir. Aslında en kolayı da budur. Neyi yaşamaya değerim inancını değiştirdiğimizde olay bitmişitr. Olumsuzlukları reel alemde yaşarken belki bir bez ile tozunu alıp parlatamayız ancak zihnimizde kendimizce oynadığımız oyunlar bize daha parlak bir gelecek sunacaktır. 

Bunu özellikle yaşadığımız dünyanın tüm sorumluluklarını taşıyan hatta gündelik yüklerle de boğuşan zaman zaman kendisini yalnız hisseden hemcinslerimle paylaşmak isterim. Bunu bir senaryonun parçası olarak hayatlarına entegre ederlerse zevkli bir oyun haline getirebilirler. Ve dolayısıyla her kadını hayatının başrolünü oynamaya ve oscar ödüllü aktrist'i olmaya davet ediyorum. Bunu yaşamak ve yaşatmak tamamen sizin elinizde. Sizden ricam bir sonraki görüşmemize kadar hayatınızın rengi, derinliği, berraklığı, hızı ve arka planındaki görüntüsünün ne olduğu konusunu bir çalışın.

 

                                                                                                       Sevgiyle Kalın.

                                                                                                       Şelale Bilgiç Uruk.

 
Toplam blog
: 40
: 250
Kayıt tarihi
: 29.05.13
 
 

15.04.1981 Ankara doğumluyum. Akademik hayatım bittikten sonra kendimi mutlu hissettiğim ve görme..