Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Üç başlı dev: Yeni tepegöz...

Üç başlı dev: Yeni tepegöz...
 

 O eskidenmiş ; canavarın tek gözü olurmuş. Tutup gözüne kılıcını daldırdın mı devin hesabı görülmüş demektir.

Şimdiki canavarlar öyle mi? Tam üç tane baş var. Bir başını kessen öteki iki başıyla gelip senin iflahını kesebilir. Nasıl bir şey böyle diyeceksin?

Bir kere Canavar , Bir.Midesinden uluslar arası kapitalizmin ağına takılmış duran bir kafaya sahip. İmkanı yok, kellesini o ağdan kurtaramıyor. Bu ağın sahiplerinin sahip olduğu finans kapital gerek bankaları; gerek emme basma altın-borsa-dolar oyunlarıyla parmağında oynatıp dururlar. Bu gün kendini biraz iyi gibi görebilirsin ama. Üç gün sonra doktorlar zatürrieden gittiğini söyleyebilirler.

İkinci kelle, bir uluslararası silahlanma ağının pençesinde. Onun için yıllardır, silah tüccarları envai türlü  içi geçmiş; modası kalmış silahı “size lazım olur” diye kakalayıp dururlar. Bir de üstelik alınan silahların; tankların; uçakların kendi tersanelerinde tamir edilmesini şart koşarlar ve üstelik yapılanma yenilenme çalışmalarını, onarımlarını da makinenin kendisinden daha fazlaya mal ederler. Zaten, mal beş yıl sonra o kadar demode olur ki; bu silahlarla savaşa çıksan seni taş-topaçla düşman yenebilir.

Üstüne üstlük kendi silah endüstrini geliştirmene de izin vermezler. “Bu iş çok pahalı..”derler..  “Zaten yaptığın da elinde kalır…”  “Bu Pazar bizim elimizde olduğu için sana kolay kolay mal sattırmayız…” diye de tehdit ederler. Hadi bakalım, bunun üzerine kendi uçağını, kendi tankını, kamyonunu kendin yap… mümkünatı var mı? İşte dostluk diye buna derim.

Üç, Milli Eğitimini, Milli Eğitim olmaktan çıkarmak için ellerinden geleni yaparlar. Öğretmenlerin hiçbir şey öğretemeden yıllarca İngilizce öğretmeye çalışırlar… Sonra ,”Biz beceremiyoruz… Amerikalılar, gelsin becersin…” derler. O da olmayınca… Aman , İngilizce zaten “Gavurca” . “Çocuklarımıza gavur dili öğreteceğiz  de ne olacak,” diye… İngilizce’nin ayağını kaydırmak için, çaktırmadan İlköğretime’de; Liseye de “Arapça” koyarlar. Bundan sonra da çocuklar , kendi aralarında Arapça’yı iyi öğrenmek için belli bir ceza sistemi yerleştirirler. Herkes sınıfta Arapça konuşacak; Türkçe konuşanlardan kelime başına 25 kuruş ceza alınacaktır. Sınıfa giren çocuk mutlaka:

“Selamünaleyküm…” diyecektir. Herkes de …
“Aleykümselam…” diye cevap verecektir. “Günaydın…” diyene 25 kuruş ceza… Gördünüz mü siz, yabancı dil öğretmenin esaslı yolunu! İşte bu kadar… Sonrası zaten gelir… Onun yolunu  Hocalar bilir…

Canavarın daha başka başları da var da , şimdilik bu üç başla idare ediyor. Kökü dışarıda olan bu canavarın, feryadı bir başka türlü çıkıyor. Ama işini biliyor…
-Bir kere çoluk çocuk o yabancı sigaralara alıştırıyor; sigaralar da Maşallah gün geçtikçe pahalandığından , gavurun kazancı, gün geçtikçe yüz güldürecek bir şekilde artıyor. Bizim Tekel tütün Fabrikaları, Eski “Reji” ler hep artık gavura çalışıyor. Malları toptan Ukranya’ya gitmiş gibi gösteriyorlar, sonra yurda girmiş gibi yapıyorlar; envai türlü filmlerden sonra, zam üzerine zam basıyorlar. Bizim alıklarımız da “Ne yapalım?” diyerek gün be gün daha çok zehirleniyorlar.

-Bankalarımız, gençlerin eline birer kart verdikten sonra, kredi vermek için envai türlü filmeler çevirip, bir sürü  çakma ücret çıkarıp, hizmetlerin bedellerini, dünyada görülmedik şekilde artırıp; vatandaşı yolunacak kaz haline getirip… yoluyorlar. Herkes de seyrediyor.

-Ulaştırma araçlarımız son derece pahalı. Vatandaş eziliyor. Bir şey yapamıyor.
-Büyük şirketlerin her biri canavar olmuş.. Elektrik, su, gaz… falan filan derken, vatandaşın maaşı daha ayın birinde elinden uçup gidiyor…

Üstelik öyle bir canavar ki kimi kime şikayet edeceğimizi de bilemiyoruz. Çok bastırırsan sana bir telefon numarası veriyorlar. Yüz kere aradıktan sonra, yüzbirinci de rast getiriyorsun; derdini dinliyor, o da sana bir başka otomatik telefon numarası tavsiye ediyor… İşte böyle yaşayıp gidiyoruz. Her şeyimiz otomatiğe bağlanmış durumda…

Şimdi Canavarı tanıdınız mı … Bu atalarımızın sözünü ettiği “Tepegöz” ama artık onun tek gözü yok, aslında üç tane kellesi var… Birisini kessen öteki ikisi sana bakıyor…

Zor dostum zor… İşimiz zor… Nerede o eski Battal Gazi’ler; Zaloğlu Rüstem’ler… Malkoçoğulları… Onlar hep tarihte kaldı… Biz şimdi canavarla baş başayız… Kendi çaremize kendimiz bakacağız.

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..