Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '09

 
Kategori
Deneme
 

Uç be minik güvercinim!

Uç be minik güvercinim!
 

Fotoğraf: Esat Sönmez (Eyüp Sultan güvercinleri)


Eyüp'de minik bir güvercin tanıdım. Belli ki uçmak istiyordu. Havalanmak ve uçmak, uçmak, uçmak istiyordu çok uzaklara. Kanatları vardı fakat o uçamıyordu. Belki de konacak bir yeri yoktu.

Yalnızdı. Oysa Eyüp ne de kalabalıktı. Ama, o onca kalabalığın içinde yalnızdı. Farklıydı diğerlerinden. Gülüşünde büyük bir sır saklıydı. Bütün herşeyi onu diğerlerinden farklı kılıyordu. Bakışı karşısındaki insanın yüreğini eritiyordu.

Eyüp, her zaman kalabalıktır. İslâm dininin yüce peygamberi Hz. Muhammed'in İstanbul'u fethetmeye çalışırken şehit düşen sancaktarı Eyüp Sultan Hazretleri taaaa İstanbul Kontantinopolis olduğu ve Bizans bayrağının İstanbul surlarında gururla dalgalandığı günden beri burada yatmaktadır. İşte bu nedenle demiştir İslâm peygamberi "Konstantinopolis elbet bir gün fethedilecektir. Onu fetheden komutan ve askerleri ne büyük askerdir."

Eyüp Sultan İstanbul'un fethini görmeden asırlar önce oracıkta şehit düşmüştür. Arap savaşçılar çaresiz geldikleri gibi dönerlerken, Bizans İmparatorluğu'dan çok rica etmişlerdir ki "Eyüp Sultan Hazretlerinin mezarı işaretlene ve büyük bir özenle koruna." Bu istek imparatorlukça kabul görmüştür ki, Eyüp Sultan'ın mezarı İstanbul'un fethine kadar korunagelmiştir. Ancak, şehr-i Stanbul'un bin bir efsanesi gibi, Eyüp Sultan'ın mezarının bulunması da efsaneleşmiştir. Birileri der ki "Efendim Fatih Sultan Mehmet Hanın hocası Akşemsettin rüyasında görmüş Eyüp Sultan'ın gömülü olduğu yeri." Fakat, bir başkaları da derki "Hayır, Akşemsettin asasını rasgele savurmuş bir yere ve asasının düştüğü yeri -kazın- demiş. Kazmışlar ki ne göreler? Sancaktar Eyüp Sultan Hazretleri hiç bozulmadan öylece durup dura." Fatih Sultan Mehmet, bunun üzerine oraya derhal bir cami ve türbe yaptırmış.

İşte, o günden bugüne İslâm dininin büyük peygamberi Hz. Muhammed'in sancaktarı Eyüp Sultan'ın adını taşıyan bu Eyüp toprakları hep kalabalıktır. Çünkü, bu kutsal türbeyi herkes bir bahane ile mutlaka ziyarete gelir. Sünnet olacak çocuk, hacca gidecek hacı adayı, Hz. Mevlâna'nın Konya'daki türbesine gidecek olan kişi, hastalığına şifa arayan, derdine derman arayan, derslerinde bir türlü başarıya ulaşamayan, sevgilisine kavuşamayan... Gelir de Eyüp Sultan Hazretlerinin mubarek türbesine el sürer, yüz sürer ve ondan yardım diler.

Benim minik güvercinim hep buradadır.

Gülümseyerek bakar insanlara. Onlardaki amansız yaşama sevgisine şaşar. Mutluluk içinde gezen insanların tablosunu yapmak gelir içinden. Gülen insanların şen kahkahalarına kulak verir. Güneş doğumundan, güneş batımına kadar bu insanların sevgiyi paylaşmalarına şaşırır. Çünkü, minik güvercinim bir türlü yakalayamamıştır ne mutluluğu, ne yaşama sevincini ne de sevgi paylaşımını.

Oysa bütün bunlar onun minik kanatlarında saklıdır.

Ne zordur bu minik güvercinin yaşamı. İçi kan ağlarken dışının mutluymuş gibi gözükmesi. Ben bunda karşısındaki insanı mutlu etme gayretini görürüm. Konuştukça siz de anlarsınız böyle güzel güvercinlerin iç dünyalarını. Ne o siz de mi şaşırdınız yoksa güvercinle konuşmayı? Bütün canlılarla konuşulacağını bilmiyor musunuz yoksa? Yeter ki yaklaşmasını bilin. Her canlı mutlaka size bir şeyler anlatacaktır. Siz, Hz. Süleyman'ın cümle yaratıklarla nasıl konuştuğunu sanırsınız? Elbette gönül kapısıyla konuşurdu.

Eyüp'de minik bir güvercin. Mutlaka birgün elinizden uçuverecek minicik bir güvercin. Birden avucunuzdan kaçıverecek. Onca kalabalığın içinde yalnızlığına dalacak ve kaybolacak. Çok kişi onun farkına bile varmayacak. Ellerini, yüzlerini Eyüp Sultan Hazretlerinin türbesine süren, dualar edip ondan hayır bekleyenler, türbenin bir köşesinde ağlayan minik güvercinimi görmeyecekler.

Ah minik güvercinim ah! Biliyorum uçmak gitmek istiyorsun başka diyarlara. Bir sevdiceğinin omuzuna dayamak istiyorsun başını. Sıcak bir el istiyorsun minik kanatlarını okşayacak. Ve bir sıcak yürek istiyorsun senin için atacak.

Uç be minik güvercinim uç! Elbette bulursun konacak bir yer. Sen, Eyüp'de doğdun, Eyüp'de kaybolmaya mahkûm değilsin.

Özgürlük kanatlarının ucunda minik güvercinim.

 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..