Üç gün önce sormuştum

Kısa bir süre önce, Türk Ermenileri cemaatinin en etkili yayın organlarından olan Agos Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Sayın Hrant Dink'in, gazetenin önünde işlenen bir cinayet sonucu öldürüldüğü haberi ajanslara bomba gibi düştü. Söyleyeceklerimizi demeden, üç gün önce kaleme aldığım "<ı>Üstad n'olur sadece roman yaz" başlıklı yazımda sorduğum bir soru vardı ki noktasına dokunmadan aynen buraya alıyorum:

^^ <ı>"Azınlık" kavramı hukuki bir terimdir. Ulusal ve uluslararası boyutları, açılımları, illiyet bağları vardır. "Kardeşlik" ise hem bir medeni hukuk terimidir, ondan da çok, bir gönül mertebesi, bir sevgi ve saygı zeminidir. Siz, koskoca Yaşar Kemal olarak kalkıp: "Kürtler azınlık değil kardeştir" derseniz; Taha Akyol gibi milyonlarca Anadolu insanı da "tabi ki Türkler ve Kürtler kardeştir ama Lozan gereği azınlık statüsünde olan Rum, Ermeni ve Musevi vatandaşlarımız kardeş değil de nedir o zaman, düşman mıdır?" diye sorarlar. Siz de bakıp kalırsınız değerli Üstad'ım. ^^

Bu tip hassas ve son derece önemli konularda bir laf etmeden önce bin kere düşünmek gerekir. Bir üniter devletin, art niyetli güç odakları tarafından kaşınabilecek en yumuşak karnı, sosyal bünyesinde barındırdığı farklı etnik yapılarıdır. Bu metod da ülkemizle ilgilenen mihraklarca, tarihi perspektif içerisinde asırlardan bugüne kadar durmaksızın kullanılmıştır maalesef.

Asırlarca birlikte yaşamış olan Rum'uyla, Ermeni'siyle, Yahudi'siyle ve adını sayamadığım daha birçok unsuru ile bu toprakların insanları kendi içlerinde "kardeş" gibi yaşayıp gelmiş, iç içe geçmiş, hatta nadir de olsa akrabalık bağlarıyla dahi bir birine bağlanmıştır. Artin'in Mehmet'le, Yannis Dayı'nın Hüseyin ile, Yafo'nun Fatma'yla hiçbir, etnik kökenli problemi olmamıştır. Ama ne zaman ki birtakım hadiseler gündeme gelmiştir mutlaka altında art niyetli güç odaklarının parmağı, tarihi gerçekler ışığında bulunmuştur.

Bugün ki üzüntü verici son hadise de maalesef tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Yansımaları çok farklı mecralarda kendisini gösterecek, kaybeden yine bu aziz insanlar topluluğu, Anadolu insanı olacaktır, tüm renkleri ile. Failler bulunacak, bulunmuş gibi yapılacak, ona buna çamur atılacak fakat gerçekler bu insanlardan itina ile saklanacaktır. Ta ki tarihe havale olana kadar.

Hrant Dink bu toprakların çocuğu olan, ay yıldızlı pasaport ve kimlik taşıyan, bir gazeteci; her şeyin de ötesinde bir “insandır”. Savunmuş olduğu fikirlere tabi ki katılırız ya da katılmayız. Eleştirir ya da göklere çıkarırız. Bunlar farklı konulardır. Ancak bugün bir can gitmiştir ve bu durumdan en çok zararı da bu toprakların insanları, bizler göreceğizdir.

Agos Gazetesi ailesine, tüm Türk basın camiasına, Türkiye Ermenileri cemaatine ve bu aziz toprakların bütün insanlarına başsağlığı diliyor; bu menfur saldırıyı kınıyorum.