Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '07

 
Kategori
Blog
 

Üç gün üç gece...İzmir rüyası

Üç gün üç gece...İzmir rüyası
 

Üç gün üç gece İzmir rüyası…

En sınır tanımayan MB ciler kim ?

Kim bunlar ?

Flaş!!!Flaş!! Flaş!!!

Bloğun en yakışıklı, en sınır tanımaz yazar delikanlıları, en güzel, en alımlı, en yazar kızları buradalar!!!

Dibine kadar eğlence, sonuna kadar paylaşım, sınırsız neşe , sevgi yarışı burada !!!

Kimi Kütahyadan gelmiş... en yeşil gözler, en kızıl saçlar, en sıcak yazılar onda!!

Kim bu... bir yandan uzun eteklerini, bir yandan da kızıl saçlarını İzmirin imbatlarına savuran ? Anahtar, yolculuk, uzun saçlı adama notlar…eyy aşkk..yazılarının unutulmaz yazarı,herkesin iyi ve kötü gününe, herkesden önce yetişen, gönlünü almayı bilen blogun en vefalı güzeli, yorum prensesi, benim küçücüğüm kim?

Sempatik, her daim gülen, blogcu kızların fotoğraf çektirmek için sıraya girdiği, birbirini itelediği mavi tşörtlü prens de kim böyle?

Ya iki saatliğine yüzlerce kilometre uzaklardan kalkıp da gelmiş, yüreği ve güzelliği ile İzmir rüyasına bomba gibi düşen Çukurova güzeli kim ola?

Yaşları en küçük ama yürekleri en büyük, hem de Mehmet Eren’e inat GS li prensesle prens de kim?

Ya yoldaşım, bloğumuzun yürekli, mücadeleci, Frig vadisinin üç güzelinden biri, kardelenlerin siyah incisi de kim ?

Bloglardaki düş satıcısının gerçekten de düş satıcısı olduğunu biliyor muydunuz peki? En pembe, en mutlu, en kahkahalı düşlerin içine savurup attiğını bizi… biliyor muydunuz ? O gün, baştan sona , hiç birimizi bir dakika bile yerimizde oturtmadığını, ortalığı esprileri, kahkahaları, serenatları, oyunları, güzel yüreği ile kırıp geçirdiğini, herkesin gönlünü fethettiğini…Sezarın hakkını Sezara vermek gerek!!! En sınır tanımayan MB cilerden bütün tıklar onadır , bundan böyle….

Hiç tahmin edebilir misiniz peki, günde ortalama 3-4 blog yayına veren İlyadanın unutulmaz yazarının taaa … yüzyıllar öncesinden Troyalardan kalkıp da toplantıya gelebileceğini ?Hem de en şaşırtıcı, en ağır, en gözlemci , en kafadengi halleri ile…

Ya en ağır blog ağabeylerinden biri olan, blog tartışmalarına daima son noktayı koyan, herkesin blog habercisinde kayıtlı, o ağır abinin , bütün gece ortalarda şıkır şıkır dansedip, fıkır fıkır oynadığını tahmin edebilir misiniz peki?

İlk kez Eymirde tanığıdım, o güzel yanaklarından makas alabilmek için üç ayı iple çektiğim, Kardelenler projesinin mimarlarından, Okyanus, dürbün…yazılarının sarışın güzel yazarı, İzmir rüyamın en yakın tanığı , Pelinin deyimi ile kokoş, benim deyimimle acayip şık… oda arkadaşım kim ola ?

Bize festivalleri, sanat haberlerini anında ulaştıran, en yeni , en güzel kitap yazılarını yazan, Kuşadasındaki tatilini yarıda kesip koştura koştura toplantıya yetişen umutların prensesi kim peki?

Kim bu, emekli olup da masterlerını, doktoralarını tamamlayan İzmirin cesur yürekli esmer güzeli?

Ya İzmirin en mavili güzeli ile kankası hukukçu güzel de kim ?

Eymirde Ankaralı, İzmirde taze İzmirli, hem de Balçovalı, en güleryüzlü, en akademik güzel de kim ?

Eyy Göl prensesi, sen ki her şeyi sezer, bilirsin en nazik, en duyarlı, duygulu güzel yüreğin ve güzel cisminle…Bütün gün neşe-sevgi-dostluk meleklerini saldın üstümüze..Bu kez daha yakın, daha uzun, daha kararlıydın bizlerle…Bloğun kırmızılar içindeki Göl prensesi ve yanındaki yakışıklı beyaz atlı prensi kim peki?

En idealist öğretmen, en sinema yazarı, en ilkeli ve her daim güleryüzlü bu sıcacık yürekli, bloğun ağır toplarından biri, kalkıp taaaa Yatağanlardan gelmiş, gelmiş de zaten gönlümüzde olan yerini iyice sağlamlaştırmış…Kim ola ki bu blogcu?

Blogun mezdeke güzelleri de nerden çıktı, böyle apansız ? Nerelerde prova yaptınız gizli gizli!!! Söyleyin bakalım? Kalkmış da taaa İstanbullardan gelmiş, kısa saçlı, kısa pantolonlu mezdeke güzeli! Neşe saçıyor bizlere…

Ya R2 leriyle şifa dağıtan delikanlı ?

Kaya gibi sağlam, kuş kadar naif yürekli yazar kim ola ?

Ya en siyasi, en haber yazılarının ağır yazarı , hem de apar topar taaa İstanbullardan gelen kim ?

Üç gün üç gecelik rüya yeter mi bunları yaşamaya, anlatmaya ?

Bucadaki masal kadar güzel gölet, söyle yeter mi?

Blogumuzun yaşı olmayan , kocaman yürekli ablası, sadece seni tanımak, sana sarılmak, sana dokunmak için bile değerdi, üç gün üç gece İzmir rüyası…

Söyle yakışıklı, yeşil gözlü, yanık sesli, Sevda karası zekiye, Deniz kestanesi, Ören düşü…nice naif duygulu yazıların prensi…söyle…Yeter mi seni tanımaya, güzel yanık sesini dinlemeye, yüreğine dokunmaya yeter mi, üç günlük İzmir Düşü ?

Blogumuzun en piri, en yakışıklısı, en jantisi, en dilbilimcisi, hem en inatçısı hem de en gönül alanı, uğruna kaç bloglar yazdğım ilham perim…Söyle yeter mi ?

Maskotumuz, küçücük valizinde üç tişört taşıyıp, bütün gün defile yaparak en şık ünvanımızı kaptırdığımız, en gurme, tabii ki en FB li ... Ve de en sakat , en sevimli, en yakışıklı, en yanak sıkmalık halleri ile yüzlerce kilometrelik yollardan koşup da gelen, en dost insan yeter mi, söyle ?

Kaç güneş batırdık, İzmirin ufuklarında kıpkırmızı…

Dalgalar mıydı yüreklerimizi yalayan , en çapkın, en hırçın, en beyaz köpükleriyle Güzelgahın sahilinde, yoksa birlikte emekle oluşturduğumuz sevgimiz mi?

Söyle !!! yeşil gözlü, beyaz saçlı , kocaman yürekli prens yeter mi?

Söyle!!! gelmiş geçmiş en güzel, en cıvıl cıvıl, en misafirperver Symirna rehberi-prensesi.

Söyle, bloğumuzun kocaman gönüllü can ablası !

Yeter mi !

Bana yetmedi !

Bostanlıda başlayıp, sabah beşlerde pasaportta doğurduk güneşi ilk gün.

Güzelgahta batan güneş, Alsancakta doğdu ikinci gün…

Üçüncü gün, Pasaportta denizin üstündeki tahta iskelede uğurladık da güneşi hem de sıcacık, tavşan kanı çaylarımızın eşliğinde...

Sesimi ve yüreğimi de İzmirde bıraktım üstelik…

Yine de yetmedi bana o güzel rüya…

Bu rüyayı siz yarattınız, aylarca emeklerinizle, gönüllerinizle, bizlere layık gördüğünüz, feda ettiğiniz nice zamanlarınız, ince ince örgülü harika seçimleriniz , sürpriz projelerinizle!

Biz yaşadık sadece…


Ve " Rüzgar söylüyor şimdi o yerlerde bizim eski şarkımızı..."




Blog Not:
*Toplantımızı ve yüreklerimizi çiçekleri ile süsleyen sevgili Sabiş ve MB Editörlerine,
* Fındıkları ile toplantımızın tam ortasına bomba gibi düşen güzel yürekli can arkadaşımız Yekrüsehaya,
* Kahve paketleri için Bornovalı Osman beye…varsa adını istemeden unuttuğum tüm arkadaşlarıma yüreğimin taaa içlerinden sonsuz teşekkürler ve sevgiler….

* İşte resimler…işte biz… kim kimdir? Onu da siz bulun artık…..




 
Toplam blog
: 171
: 2319
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Düşünen, üreten, kendine, insana, çağına sorumlu, tavırlı, taraflı , çağdaş ve yüzü aydınlığa dön..