Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '14

 
Kategori
Futbol
 

Üç hazırlık maçı, üç kritik tespit

Fenerbahçe üç farklı ülkenin farklı seviyelerdeki üç takımı ile önemli hazırlık maçları oynadı. Sepahan ve Sheffield United maçlarında olumlu bir görüntü ortaya koydu. Sevilla maçında ise son derece dağınık bir görüntü sergiledi. 

 

Yorum yapmak için elbette çok erken. Hazırlık maçlarının havası resmi maçlardan farklı. Ağır antrenmanların futbolcuları ne denli zorladığı, fiziksel açıdan futbolcuların henüz tam arzu edilen seviyede olmadıkları da ortada.  

 

Ancak bazı konular var ki açıkça göze batıyor. Erken teşhis hayat kurtarabilir. Üç hazırlık maçından sonra, üç tane kritik tespitim var. Bunlar ile ilgili tedbir alınmaz ise ileride Fenerbahçe' nin başını ağrıtacaktır. 

 

Birincisi, Yanal elindeki kadroyu etkin kullanmıyor. Elinde Caner gibi bir hücum silahı varken, onu sol bekte oynatmak, hele de elinde Hasan Ali gibi istikrarlı bir sol bek varken, onu kenarda tutmak doğru değil. İki sezondur sürekli yazıyorum, Sow o bölgede oynatılmamalı. Savunma yönü hemen hemen sıfır. Top alış verişlerinde ağır. Bir "tek top" golcüsünden kanat oyuncusu ya da açık üretmeye çalışmak hem Kocaman, hem de Yanal' ın büyük hatası oldu. Sow belki müthiş sırıtmadı ama takımın defansif olarak aksamasına neden olduğu açık. Oysa ki o mevkide Hasan Ali ve Caner ikilisi ileri geri bir dinamo gibi çalışabilir, hızlı top alış verişi yapabilir, geriye yardıma gelir ve çizgiye inebilir. Sow' a illa forma vereceksen, ya tek forvet olarak oynatacaksın, ya da sistem değiştirip, 4-1-3-2' ye döneceksin ve ileri ikilide forma vereceksin. Futbolcuya göre sistem olmaz, sisteme göre futbolcu seçimi yaparsın. Fenerbahçe' de yıllardır (Alex' den beri), futbolcuya uygun sistem peşinde koşuluyor. Yanal bu sıkıntıyı mutlaka görmeli ve Sow' a yer açmak için sol kanadı riske atmamalı. 

 

Diğer taraftan Kuyt' ın eksikliği de sağ kanadın oldukça zayıflamasına neden oldu. Bu bölgede hocanın Meireles' den faydalanmaya çalışması da nafile bir çaba, çünkü o mevkinin oyuncusu değil. Devşirme pozisyon sistemine baştan beri karşıyım. Başkan Aziz Yıldırım döneminde başlayan bu uygulama halen devam ediyor. Bir oyuncuyu %90 performans vereceği bir mevkide değil de, %50 performans vereceği bir mevkide oynattığınızda işi çözmüş olmuyorsunuz. Bir futbolcu altyapıdan nasıl çıktı ise, hangi bölgede verimli ise, hangi ayağını kullanıyor ise buna uygun pozisyonda forma vermeniz lazım. Almanlar, Brezilyalılar, Hollandalılar ve İspanyollar bunu iyi yapıyor. Kuyt gelene dek, o bölgede Mehmet Topuz görev almalı. Tıpkı Sow' da olduğu gibi Meireles' e de bir şekilde forma vereceğim diye, futbolcuyu verim sağlayamayacağı bir pozisyonda kullanmak hiç mantıklı değil. 

 

İkincisi, Fenerbahçe' de Egemen dönene kadar savunmada uyumu yakalamak zor olacak. Döndükten sonra dahi form düzeyi soru işareti olacak. Çabuk adapte olamama riski mevcut. Gökhan' ın da, Egemen' in de bu takımda ciddi bir alternatifi yok. Alves- Bekir uyumu her zaman sıkıntılı oldu. Bu sene de sıkıntı devam ediyor. Serdar Kesimal' ın hatalı bir transfer olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe' de kalarak kendisine yazık ediyor. Bir Anadolu takımında, çok daha verimli olabilirdi. Kadlec, stoper için hava topu hakimiyeti olan, ancak hamle zamanlaması konusunda sıkıntılı bir futbolcu. Stoperde oynatmak, üst düzey karşılaşmalar için riskli olacaktır. Bu sebeple sezon başından beri yazıyorum; bu takıma bir sağ bek, bir de stoper alınmalı. Transferi kapadık kararı, mevcut koşullara göre yeniden revize edilmeli. Lig uzun bir maraton olacak ve bu maratonda "devşirme" çözümler ile ilerlemek riskli. Beşiktaş ve Galatasaray' ın geçtiğimiz sezondan daha ciddi rakipler olacakları da göz önünde bulundurulmalı ve geçen seneki başarının rehavetine kapılmamalı. 

 

Üçüncüsü, Fenerbahçe takım olarak mutlaka "hızını" ve "hareketliliğini" artırmalı. Paslar yavaş, koşular yavaş, sprintler yavaş, pozisyon alma yavaş, adam paylaşımı yavaş. Oyun zekası bu denli yüksek bir takımın, ayakları beyinlerine yetişemiyor. Kocaman bu sorunu kontrollü ve defansif bir futbol ile yönetmeye çalışmıştı. Yanal ise hücuma dönük daha baskılı bir futbol tercih ediyor. Ancak elindeki takımın hızı ve hareketliliği bu tür bir futbola uygun değil. Yanal' ın Fenerbahçe' yi hem bireysel hem de takım olarak "hızlandırması" gerekiyor. Bunun için antrenmanlarda, özel çalışma yapmak gerek. Okuyuculardan ricam, Beşiktaş ve Chelsea maçlarında takımı bir de hız yönünden izlemeleri. Toplu ve topsuz oyunda futbolcuların ne kadar yavaş ve hareketsiz olduğu görülecektir. 

 

Elbette henüz sezon başında sadece 3 hazırlık maçı sonrası net bir fikre sahip olmak zor. Muhtemelen hoca bu konularda bir takım tedbirler alıyordur ya da alacaktır. Eksiklerin de katılması ile Ligin 3. haftasından itibaren daha farklı bir Fenerbahçe izleyeceğimizi düşünüyorum. 

 

http://twitter.com/bertankaya

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..