Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Üç kuluvallah bir elham...

Üç kuluvallah bir elham...
 

Kaynak: İnternet


İktidarın üstüne basa basa "Yeni Türkiye" dediği ülkede herşey nasıl bir süratle ilerliyor arkadaşlar, uzaya atılan falan-meşmekanlar kıskanır, o kadar diyeyim yani! Işık hızıymış, peh!...

Bundan dört ay öncesine kadar, özellikle son 12 yıldır, yalnızca başbakan konuşurdu, cumhurbaşkanı susardı; şimdi ise başbakan susuyor cumhurbaşkanı konuşuyor!

Bakanlar zaten 12 yıldır suskunlar, milletvekilleri de keza...

Halkın "Padişahım çok yaşa" diye pankart açanlarına gülümseyen "Tek konuşan adam" "Anayasanın bilmem ne maddesine göre bu bir suçtur" diyenlere kaşlarını çatıp, içeri tıkıştırıyor...

Böylelikle halkın bir bölümü konuşma hakkına sahip olup, diğer bir bölümüne eskiden hastanelerde sessiz olunmasını uyaran güzel hemşirenin "sus" işareti gibi kibarca değil de, "Ergenekon" gibi, Balyoz" gibi, "Darbeci" gibi ve hatta "Hükümete saldırı" gibi daha erkeksi, daha yumrukumsu ifadeler ve yaptırımlarla sus deniliyor!

******

Bizim ülkede çok yapılıyor; çocuk ağlıyor, artık ne için ağlıyorsa, anne-baba "Sus!" diyor; sus!... Gözlerde kızgınlık, işaret parmağı havada... Burun delikleri şişmiş, susmazsa ya ağzına bir tokat çarpacak ya kafasına patlatacak...

Yahu, bu çocuğun derdi ne? Neyi anlatmak istiyor diye sorulmaz. O yüzden ya ürkektir bu toprakların insanları ya da fazlasıyla pişkindir!

İki durum arasında kalanlar da anlaşılamaz zaten! Onlara kısaca "Entel Dantel" derler, geçerler...

******

Işık hızı dediydim ya, valla bizim meclisten geçen yasalara erişemez Nasa; pat diye polis devleti oluyoruz, pıt diye bedelli askerlik onaylanıyor ki onaylayan kişi az zaman önce "Yok böyle birşey" demiş ve eklemişti "Garibanı yedirmem! diye...

Hazmetmeye çalışırken minicik çocuklara zorunlu din dersi konuyor! Yok artık demeye hazırlanırken kokteyl hazırlama dersinin ilgili okullardan çıkartılmasına tam tepki verecekken Osmanlıcanın zorunlu ders olması gündeme hoppadanak oturuyor!

Tam gardını alıp da saçma falan diyorken "İsteseniz de istemeseniz de olacak!" tarzında tam da bir cumhurbaşkanından beklenen (!) bir demeç geliyor.

Ama, yani, diye başlayacakken bir yazıya aha o da ne! Rusya ile anlaşırsak Putin "Türk Akımı" koyabiliriz adını demiş ve cumhurbaşkanımız da bunu müjdelemiş!

Doğalgaz sen nelere kadirsin!

"Türk" demek ayrımcılık, faşizm falan diye andımız kaldırıldı, şimdiki cumhurbaşkanımız, eski başbakanımız "Türk" ifadesini "Atatürk" dememek kadar önemseyip "Türkiye" ile başlayıp "Yeni Türkiye" olarak devşirdiğinden beri Putin olmasaydı kullanmazdı.

******

Bu arada kaçAK SARAY ve yanındaki küçük saray (edebim el verseydi bazı harfleri küçük bazılarını da büyük kullanırdım ya, neyse...) sorgulamasına son verildi sanılmasın; hani "Gündem değiştiriyor" deniliyor ya, bence hem gündem değiştirip hem de her istediğini yapıyor!

Her istediğini yapıyor; ne kanunlar ne de edep durduramıyor ve her konuşmasında birilerini haksız yere linç edip, mağdurluktan, insan sevgisinden, merhametten dem vuruyor.

******

Işık hızının dahi dudaklarını uçuklatacak sosyolojik ve yönetimsel gelişmelerin hepsinin bir anda yaşanması "İleri" değil, "Mega ileri" ve hatta "Düşünsel gücün üzerinde bir muktedirlik" olarak değerlendirilmelidir!

******

Aslında bu kadar karşı çıkılmasına rağmen hala "İstedim, olacak!" tavrıyla hakikaten de istediklerini elde etmesinin bir karşılığı olmalıdır.

Anayasanın çiğnenmesi, keyfe keder hükümlerin çıkartılması karşısında sessiz bırakılan tüm sorumlu birimlerin gün gelip de kendilerine, çocuklarına dayandığında suskunluklarının bedeli, canları yanarsa ve can havliyle yardım isterlerse yardım edecek hiçkimse olamayacaktır...

Bile-isteye değil, o yeterlilikte kimse kalmayacak etrafta siz böyle göz kapadığınız sürece ve seslendiğinizde sizin sesinizi duyacak kimse kalmayacak!

Üç kuluvallah bir elham okunacak ardınızdan en fazla, eee, zaten hak etsin-etmesin, her meftanın ardından okuduğumuz gibi... 

Bunun için ne Osmanlıca ne de Arapça bilmeye gerek var; dağıtılan helvan karşılığında da okur ezberden de... Sahi, ne kadar dürüst oldun? Ne kadar iyi insan? Ne kadar hak yedin, ne kadar adaletli oldun?

Bunlar; bu dünyada aldığın dua ve beddualar ile peşinden gelir. Öte tarafı bilemem...

******

KPSS sonuçlarının ciddiye alınmayıp da, istenilen kişilerin atanmalarının yapılmasına hiç şaşırmadım. Tahmin ettiğim şeydi...

Bu konudan musdarip olan dini inancı bütün gençlerin ne hissettiklerini merak ediyorum.

Toz kondurmayacaklar mı? Yoksa sahiden haklarını aramaya devam mı edecekler? Ya da nasıl bir arada kalmışlık duygusu içindeler?

Onların bu konu hakkındaki tavırları ciddi bir araştırma konusu olmalıdır bence...

 

Mail: gulgun_2006@hotmail.com

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..