- Kategori
- Şiir
Üç Nokta
sert topuk sesleri yitiyor derinde
ayan beyan ortada, kapanıyor perde
kifâyetsiz zamanda, sessiz çığlığı sürmede / hâlâ
anlamıyorlar, anlamıyorlar
eller kalkıyor, eller iniyor yeniden
bitmiyor oynanan oyunlar
bahtını virâneye süren insanoğlu
efsunlu güzellik sona ermede/ uyan
budaya budaya dallarını, kalmadı taze yaprak kokusu
kanıyor, nar çiçekleri kan
hiçbir şey eskisi gibi değil artık
gittikçe derinleşen bozkırı, elindeki bakıyye
ferah bir yer aramakta kendine
düş yorgunu, gamlı dünya
doymazların ağzında
her gün başka görürken kendini aynada
kin, nefret ve irin sızıyor gözünden
sıkışık soluğu göğsünde hırıldamakta
eksik kalmış masallarla, ömrü kısalan coşkuları görmüyorlar
sonu üç nokta karma / karışık
yerde ateş, gökte kül savruluyor, kopuyor vaveyla
savulamıyor bir türlü belâlar
karanlığın uzak köşelerinden aydınlığı çağıran
ve umudu tek diri tutan doğanın fırçasıyla
hayat sayıklamalarının sesleri yalnızca
el sürmeyince kimse, hangi gülü derebilirsin yoksul bahçede
dur bir düşün insanoğlu...
Hâdiye Kaptan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.