Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Adem Güngör/FETHİYE KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ

http://blog.milliyet.com.tr/ademgungor

03 Mart '14

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Üç telli bağlama

Üç telli bağlama
 

FETHİYELİ MAHALLİ SANATÇILAR


Bağlamam var üç telli borcum var beş yüz elli türküsü TRT kayıtlarında Muğla’ya bağlı Ula Türküsü olarak geçmektedir. 18 -07-2013 Tarihinde Seydikemer’e bağlı Söğutlüdere Köyü’nün Kestane Mahallesi’nde yaşayan 1921 doğumlu 92 yaşında Osman oğlu Muhittin Deveci isimli bir vatandaşın evine misafir oldum. Araştırmacı Yazar Ünal Şöhret Dirlik Hocamız, adı geçen bu türkü ile ilgili bana geçmişte bazı ipuçları vermişti.

Hal böyle olunca Muhittin Deveci’ye adı geçen türkü ile ilgili bir bilgisinin olup olmadığını sordum. Kendisi bana ‘’ Benim çocukluğumda bu türküyü biz sık sık çalar söylerdik ve o zamanlarda köçek kadın getirterek arkadaşlarımla birlikte oynatırdık, Bu yörede türküde adı geçen kestane, Muğla yöresinde sadece bizim burada yetişmektedir,1943 yıllarında bu türkü bizim dilimizden hiç düşmezdi, burada o dönemlerde göçebe Yörükler bulunurdu. Buranın bir özelliği var, hem havası hem de yeşil maki ormanları çok olduğundan Yörükler bu bölgelerde çok bulunurdu. Ben bu türküyü rahmetli babamdan da duyardım, Yörük oğlunun birisi, Yörük kızına gönlünü kaptırır ve Yörük kızından aşkının karşılığını alamaz, bu konudan rahatsız olan Yörük kızı durumu annesine anlatınca, Yörük beyi kızını diğer obalarda bulunan bir yakınının yanına gönderir.  Zamanla sevdiği kızı oralarda göremeyen oğlan bu olayı yanlış anlar ve giden Yörük kızının arkasından türküler yakar’’ diyerek bu konuda bildiklerini benimle paylaştı. Üç telli bağlama bizim ‘’TEKE’’ yöresinde şelpe tekniği ile çok kullanılan bir çalgı türüdür. Şelpe tekniği kendi içinde çok değişik şekiller ve çeşitli özellikleri bulunan şelpe tekniğinde, elin bütün tellere yukarıdan aşağı ve tını olarak farklı anlayışta olan bu iki fonksiyon, kendi içinde de çeşitli özellikler göstermektedir.

 

 ÜÇ TELLİ BAĞLAMA VE ÇAM DÜDÜĞÜ

Uzun bir aradan sonra, üç telli bağlama çalan üstatlarımızı konu alan söyleşilerimize bir yenisini daha ekledik. Ramazan Güngör ve Hasan Bülbül’den sonra bu sayıdaki konuğumuz hayatını üç telli bağlama çalarak sağlayan, Denizli’nin Çameli ilçesine bağlı Taşavlu Köyü’nde yaşayan Hayri Dev. Ağustos 2000 Pazar günü sabah erkenden Taşavlu’ya gitmek için yola koyulduk. Amacımız uzun zamandan beri methini duyduğumuz Hayri Dev’le biraz sohbet edip üç telli ile çaldığı ezgileri dinlemekti. Fakat bunu gerçekleştirmemiz sandığımızdan da güç oldu. Çünkü gideceğimiz mesafe harita üzerinde oldukça kısa görünmesine rağmen yolların çok kötü olmasından dolayı oldukça uzun ve yorucu geçti. En sonunda köye ulaştığımızda öğrendik ki Dev başka bir köydeki düğüne üç telli bağlama çalmak için gitmiş. Ancak tam olarak hangi köy olduğunu bilen birilerini bulamadığımız için büyük bir hayal kırıklığıyla Hayri Dev’i beklemeye başladık. Saatler geçmesine rağmen dev’den hiçbir haber yoktu. Biz de Fethiye’ye geri dönmeye karar verdik. Geri dönerken Hayri Dev’e rast geldik ve geri döndük evine konuk olduk. 

Hayri Dev’e sorular sorduk. Üç telli bağlamayı ne zaman ve nasıl öğrendiniz?

Tam hatırlamıyorum ama 8-10 yaşlarında çobanlık yaparken öğrendim. O zamanlar tel yerine at kuyruğu kullanılırdı. Tele göre daha zayıf olduğu için sı sık yenilemek gerekirdi. 15 yaşlarındayken zaman zaman tel bulabildiğimi hatırlıyorum. Mızrap ise zaten kullanılmıyor. Çocukluğunuzda sizin dışınızda üç telli bağlama çalan kişiler var mıydı? O sıralarda çobanlık yapan kişi çoktu. Dağa çıktığınızda birinin yanında olmasa bile öbüründe üç telli bağlama olurdu. Bazılarında da keman bulunurdu. Çobanlar kendi aralarında sözleşip yarenlik yaparlardı. Eğer herhangi bir nedenle aralarından biri gelmez ise onun olduğu yere ayna tutar çağırırlardı. O zaman oraya mutlaka gitmek gerekirdi. Çünkü söz vermiş siniz bir kere. İşi gücü bırakıp da yarenliğe gittiğim çok oldu. Kaç değişik akort kullanıyorsunuz? Tek akort kullanıyorum. Dört perde arasında aşağı yukarı inip çıkarak pek çok ezgiyi çalabiliyorum. Uzun olanları çalarken perde sayısı biraz artıyor.

Duyduğumuz kadarıyla yurt dışında da konserleriniz olmuş.

Evet, Fransa ve Hollanda’da bir takım konserler verdim. Onlara nasıl gittiniz? Talip Özkan’ın öğrencilerinden, bizim halk müziğimiz üzerine çeşitli araştırmalar yapan Fransız araştırmacılar var. Bunlardan biri de Jerom. Fethiye, Dirmil ve Burdur’dan Acıpayam’a gelmiş. Talip Hocanın tavsiyesi üzerine bölge kültürü konusunda oldukça deneyimli olan Kaymakam özel kalem müdürü Baki Bıyıklı ve Acıpayam Anadolu Lisesi Müdürü Şahin Erden’i bulmuş. Onlar da benim kaseti dinletmişler. Bunun üzerine Jerom düğünün birinde üç telli çalarken bana ulaştı ve çaldığım ezgileri kaydetti.  Fransa’ya dönünce 1995’te istek yaptı ve biz de bunun üzerine Akkulak’ lakaplı Mehmet Şakir ile birlikte Temmuz 1995’te 15 günlüğüne Paris’e gittik. Orada konserler verdik ve radyo Frace’ın katkılarıyla Yayla müziği Türkiye atlı bir cd çalışması yaptık. Ertesi yıl kasımda tekrar gittik. İlk gidişimde verdiğim konserlerden birinde bir karı koca adresimi almışlardı. Daha sonra onlardan davet geldi. Bu sefer Hollanda’ya davet ediyorlardı. Oraya da gittik.

Önümüzdeki aylarda sanırım tekrar Fransa’ya gidecekmişsiniz.

 Evet, belgeseli başka bir şehirde göstereceklermiş. Kasım da davet ediyorlar. Belgesel hakkında bilgi verir misiniz? Fransızlar Mehmet Şakir ve benimle ilgili bir belgesel yaptılar. Belgeselin adı ormanın arkasında’ o keman çalıyor; ben de üç telli. Ayrıca çam düdüğü de çaldım. Ormanın arkası gözden uzak olduğu için çalınan ezgiler çok uzağa duyulmaz. Bu yüzden çam düdüğüne gizli düdük de derler. Yarenlikte ormanın arkasında daha güzel olur.

 Çam düdüğünü biraz açıklayabilir misiniz?

Çam düdüğü üç parçadan oluşur. Ağızlığı oluşturan ilk iki parça çamdan yapılmıştır. Bunun ucuna beşi önde biri arkada olmak üzere altı delikli kargı kısmı eklenmiştir. İsteğe göre ağızlık tek parça halinde de olabilir. Çalmadan önce onu biraz ıslatıp yumuşatmak gerekir. Bahar aylarında dugguk kuşu çıktığı zaman sarıçam dallarından çam düdüğü elde edilir. Haziran sonuna kadar bu dalların kabuğu çıkarılabilir. Çam düdüğü üç telli bağlama ve kemanla birlikte çalınabilir. Çalınan ezgiler genelde boğaz havalarıdır.

 Belgesel gösteriminde siz ne yapıyorsunuz?  

Fransızlar önce belgeseli gösteriyorlar. Yaklaşık 1 saat 10 dakika sürüyor. Sonra sahneye biz giriyoruz bir süre çalıp söyledikten sonra üç telliyi bırakıp müzik eşliğinde oynuyorum. Programı oynayarak bitiriyorum.

Kültür Bakanlığı ile herhangi bir ilişkiniz oldu mu?

 Evet; bakanlığın yapmış olduğu iki çalışmada yer aldım. Biri Halil Atılgan’ın üç telli bağlama üzerine yapmış oldu araştırma. Diğeri ise çam düdüğü ile bir arşiv kaydı. Bunların dışında herhangi bir çalışmamız olmadı. Sohbetiniz ve konukseverliğiniz için çok teşekkür ederiz. Asıl ben teşekkür ederim zaman ayırıp buraya kadar geldiğiniz için. Kaynak kişiler Hayri Dev, İrfan Kula ve İlhan Kurt. Halkbilimi dergisi sayfa 12

 

 

 
Toplam blog
: 320
: 1741
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Muğla Fethiye doğumluyum. Sanat okulu elektrik bölümü mezunuyum. Tarih ve Kültüre çok önem veriyo..