Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Üç vakte kadar size bir yol göründü!!

Üç vakte kadar size bir yol göründü!!
 

Hadi, hemen toparlanın. Duracak beş dakikanız bile yok. Falınıza baktım diyorum. Bohçanızı çantanızı sırtınıza alıp yola çıkma zamanınız gelmiş. Evet evet, işleri bırakın kenara, dışarıdaki güneşin harikalılığını görmüyor musunuz? Hazır telefonlar susmuş, patron güneye çekilmiş. Saçlarınızı da yeni boyatmışken, o en sevdiğiniz mavi şortunuz, peki peki biraz kilo aldınız belli oluyor. Siyah kapriyi giyin. Hadi ama acele etmezseniz uçak kaçacak, sonra otobüste yer de bulamayız. Herkesi harekete geçirdim bir kerem. Yola çıkıyoruz.

Nereye mi gidiyoruz? Kiminiz yazlık mekânlara gidebilir. Yeşile doğaya karışabilir. Yahut kiminiz benle gelebilir. Çünkü istikametimiz İstanbul’un üzerinde harika bir yolculuk yapacağımız sarı helikopterimizin yanı. Çok uygun fiyatlara yirmi dakika boyunca şehrimizin harika manzarasına kuş bakışı bir gezi vaat ediyorum. Hadi kalkın kaidenizden, güneş gözlüklerinizi de alın yanınıza. Uçacağız.

Şimdi İstanbul semalarında süzüldüğünüzü düşünün. Bir tek kuşlar refakatçiniz. Gökyüzünün de bu güzelliğine bayılıyorum. Trafik yok, gürültü yok. Pıtı pıtı pervane sesi melodi gibi gelmeli, gürültü değil o. Sadece bulutlar ve belli bir mesafede uçan kuşlar. Tüm dertleri aşağıda bırakmayı ihmal etmeyin. Gökyüzü, doğanın keyfini çıkarabileceğiniz en kıymetli yeri bence. Gelirken yanınıza en sevdiğiniz kişiyi de alın. El ele yaşanmalı bu güzellik. Hayallerinizle de süsleyebilirsiniz bu geziyi. Gelecekteki mutluluk dolu günlerinize bir geçiş kapısı olsun örneğin. Hatta evlenmek isteyenleriniz varsa en romantik an ve yer bence. Siz sevdiğiniz ve tek taş. Tebessüm ettiğinizi görür gibiyim. Materyalist bir yaklaşımla o özel ana bir aksesuar ekledim maalesef. Ama romantizm ve müstakbel izdivaç mevzuları için tek taş bir klasiktir. Kimse itiraz etmesin. Şişşşt şimdi sessizlik anı, güneşe biraz daha yaklaşıyoruz. Galata kulesi, Marmara denizi ışıl ışıl, kalabalığın içinde kaybolan çarpık evler bile bir sanat eseri gibi görünüyor. Arabalar nasıl da vızır vızır geçiyor. Nereye gidiyor bu kadar insan? Durmak nedir bilmeyen koşmacalı bir serüvene yukarıdan bakıyoruz işte. Adaları gördünüz mü peki, nasıl da denizin ortasında kondurulmuş yeşil ve renkli? Aa yunuslar var boğazda. Balıkçıların ardında oynaşarak minik balıkları avlıyorlar. Köprülere yaklaşıyoruz şimdi, aman aman sanki tam ortasından geçecekmişiz gibi oldu. Ben çok heyecanlandım doğrusu. Nefeslerimizi tutalım. Bakın yine sıkışmış trafik. Ama biz şanslıyız değil mi? Kimse geçmemize engel olamaz? Tüm gök bizim. Kaptan süremizin azaldığını söylüyor. Veda vakti geldi çattı anlaşılan.

Rutini kırıp böyle bir estanteneyle günü harika değerlendirdik bence. Yazdıklarım hayal ürünü lakin gerçekleştirmek hiç de zor değil. Sadece istemek yeter biliyorsunuz? Keyifli günler, sefalı uçuşlar.

 
Toplam blog
: 93
: 1475
Kayıt tarihi
: 02.02.07
 
 

Elektrik mühendisiyim. Eğitimci bir ailenin kızıyım. Kelimeler ve rakamlarla geçen serüven dolu b..