Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

14 Mart '13

 
Kategori
Siyaset
 

Uçak düşerken...

Hayatın içinde ders çıkaracak o kadar çok şey var ki, eğer önümüze koyulan her şeyi kayıtsız şartsız kabullenir, olanlara gereken yer ve zamanlarda tepki veremezsek ders çıkarmayı bırakın göremezsiniz bile…

Geçenlerde Adana’ya gelen değerli dostum Mustafa Şimşek’i yolcu etmek için oğlumla birlikte havaalanına gittik, Şimşek oğlumla konuşurken benim kulağım anonslardaydı. Oldum olası uçak saatini kaçırmaktan çok korkarım, çünkü gideceğim yerde beni bekleyenlere saygısızlık ettiğimi düşünür resmen kahrolurum. Zaten işlerimin çokluğu yüzünden verdiği söz çok rahat tutabilen biri değilim. Havaalanlarındaki anonslar ile uçakların içindeki anonsları düşününce aslında her bir anonsun hayatımızdaki önemli bir gerçeğe işaret ettiğini fark ettim…

Hepimiz yaşlandık, yaşlanıyoruz ya da yaşlanacağız. Zamanın yaşın önemini kavramamız gerekiyor. Sevgiyi doya doya yaşayabilmek hayatın keyfini çıkarabilmek ve dostlara olan vefa borcumuzu yerine getirebilmek için yaşamın güzelliğinin farkına varmamız gerekiyor.

Hatırlıyor musunuz? Uçağa binmeden önce nasıl bir anons yapılıyor “Bu Adana’ya 542 sefer sayılı uçakla gidecek yolcularımız için son anonstur”

Yani diyor ki hayatın içinde nereye ne tarafa gideceğinize siz karar verin, geç olmadan. Bu yaşınızdan sonraki beş on yılda neler olacak neler yapacak neler kazanacak neler kaybedeceksiniz, bir düşünün ve anın zamanın ve yaşın kıymetini bilin diyor “son anonsta”

Bir nevi kazandığınız ve kaybettiğiniz şeyleri düşünmeniz içinde aslında son anons…

Bakın bu ülke çok badireli dönemleri atlattı, çok acılar çektik hatta çoğumuz yoksulluğu da gördük yoklukları da. Sokağa çıkma yasaklarını gece hava karartmalarını da. Belki bun lar bir daha olmayacak ama kazandıklarımızın güzelliğini kaybedeceklerimizin korkularını korkularımıza neden olanların kuşkularını duymazsak, ülkenin sorunlarına bu kadar lakayt ve sorunsuzca yaklaşırsak sanırım son anonsu duyamayacağız, üstelik bu son anonsu yapan “bizlerden” biri olmayacaktır…

Uçak kalkmadan önce bir anons vardır. Lütfen kemerlerinizi bağlayın koltuklarınızı dik tutun diye.

Bunun anlamı şudur hayatınızda daima başınızı dik tutacaksınız, ne olursa olsun önce ve mutlaka kendinizi güvene garantiye alacaksanız, demektir. Bireyseldir belki ama ülke konu olunca hepimizin başının dili dini örfü kimliği ve birlik beraberliği ile dik olması, ülkenin-hepimizin kemerleri vatan sevgisi milli duygularıyla bağlı olmalıdır ki güvende olalım…

Peki, şu anonsu hatırlıyor musunuz? Gerçi ben hosteslerin güzelliğine bakmaktan anonsları pek dinlemem genellikle ama aklıma kaldığı kadarıyla şöyle; “Oksijen maskeleri başınızın üzerindedir. Kabin basıncı düşünce oksijen maskeleri koltuğunuzun üzerinde açılacaktır. Çocuklu annelerin önce kendilerine sonra çocuklarına takmaları gerekmektedir…”

Size bir şey diyeyim mi, ülkemizde son zamanlarda yıllarda o kadar enteresan olaylar oluyor ki vatandaşlar olarak hiçbir şeyin farkında değiliz, farkında olsak bile elimiz ayağımız bağlanmış ne tepki gösterebiliyor ne hesap sorabiliyoruz. Ülkede özgürce yaşamak için oksijen kalmadı, adımınız attığınız her an her yer kontrol altında, gizlice dinlemeler hemen her köşe başında izlenmeler gözlenmeler komplolar artık yadsınmıyor bile. Devlet ya da iktidar aleyhine söyleyeceğiniz yazacağınız çizeceğiniz her söz, her laf sizi riskin altına sokacak durumda artık. Hepimize tıpkı anonsta olduğu gibi “iyi Anne” rolünü oynamanız gerekiyor, çocuğunuzun hayatını tehlikeye atmamak için fedakârlık yapmak ve susmak zorundasınız, diyorlar. Bence iyi anne olmak yerine mantıklı anne olmanın çağrısıdır bu…

Daha önceleri basınç sorunu yaşadık mı, elbette yaşadık ama bu seferki öyle basınç ki nefesimizi kesiyor, nefes almakta zorlanıyoruz. Zorlanmasına zorlanıyoruz ama hala hosteslere baktığımız gibi kimimiz hayranlıkla kimimiz sadece kendimizi tatmin edecek vaziyette bakıyoruz…

Her gidişin bir dönüşü var olduğu gibi her yükselişin de bir inişi vardır, doğa kanunları hiç kimseye hiçbir canlıya hep tepede durma hakkını vermemiştir. En yüksek tepeler bile yine doğanın elinde bir gün küçücük tepeler haline dönebilmektedir.

En tepedeyken dikkat ettiniz mi uçağın içinde zarif ve güzel hosteslerimizin arasında bir koşuşturma başlar ondan sonra çok akıllı organizasyonları olur. İkram saati başlar herkesin yüzünü gülümseten mutlu eden. İkramların bedava olmasından memnun olmayan var mı?

Varacağınız yere gelmeden önce yukarıda bahsettiğim bir anonsu tekrar duyarsınız ”Az sonra inişe geçeceğimizden koltuklarınızın dik kemerlerinizin ise bağlı olmasına dikkat ediniz…”

Bunun anlamı da şudur tepedesiniz ama siz yine de başınızı dik tutun kendinizi geleceğinizi hayatınızı garantiye alın. İşte son günlerde yapmadığımız hayal içinde yüzdüğümüz haksızlıklara baskılara yalanlara dolanlara riyakârlıklara alkış tuttuğumuz gerçeklerin altında bu anonsu duymadığımız ya da duymak istemediğimiz gerçeği vardır.

İnsanlar daima yükselişe geçen her şeyin bir gün mutlaka inişe geçeceğini hatırlamalı nasıl ki yükselişe hazırlamışsa kendini inişe de aynı özen ve dikkatle hazırlamalıdır…

Uçakların içinde hemen her şeyin anonsu vardır, sesli ve işaretli olarak açıklama yapar hostesler ancak dikkat ettiniz mi “Uçak düşerken” diye bir anons duymazsınız. Hiç ihtimal verilmez ama düşen çok uçak örneği vardır hafızalarımızda. Ülkelerde bile, Cumhurbaşkanlığı forsuna dikkat ettiniz mi 21 adet yıldız vardır. O her yıldız kurulan ve yok olan Türk Devletlerini simgeler, bir yıldız eklenmeyeceğini şu an garanti eden neyimiz var?

Ve yapılmayan anons yerine “Uçak düşerken” yapacaklarımızı bir küçücük karton üzerine resimlerle çizilmiş halde koltuklarınızın önündeki filenin içinde verirler size.

Çoğumuz “uçak düşerken” ne yapacağımızı hiç okumadığımızdan ve bu güne kadar düşen uçaklardan da ders almadığımızdan “ne yapacağımızı” asla bilemeyiz.

İlginç bir atasözümüz vardır; “Düştükten sonra akıl veren yol gösteren çok olur…” Hatırladınız mı Irak Suriye Libya ve Mısır olaylarını. Şimdi aynı “Hocalar” başımızda…

Kendiniz ülkeniz geleceğiniz için bence “son anonsu” beklemeden gerekli önlemleri almayı deneyin, düşerseniz bile onurunuz şerefinizle düşün gerisi her zaman olduğu gibi “Allah’a kalmış” tek umudumuz da o. Eh Kelime-i Şahadet getirmesini de biliyorsanız ne ala…

Şuna hiç dikkat ettiniz mi? Ne uçağı ne pilot ne de hostesleri siz seçemiyorsunuz? Hayatınız ve geleceğiniz  “O” “pilota” bağlı ama seçemiyorsunuz. Aslına bakarsanız maaşını da siz veriyorsunuz…

İyi akşamlar zevkli “uçuşlar” efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..