Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '13

 
Kategori
Kültürler
 

Uçan At Pegasus’un annesinin yılan saçlı Medusa olduğunu biliyor musunuz?

Uçan At Pegasus’un annesinin yılan saçlı Medusa olduğunu biliyor musunuz?
 

Medusa olayı


Ben sizlere yine mitolojiden söz edeceğim.

Yunan mitolojisi bu konuda her daim bende başı çekiyor.

Anlatılacak o kadar çok karekter varki. Hangisini anlatacağımı, hangi birinin hayatından dem vuracağımı bilmiyorum.

Sizler için daima daha bir bilinir olanı tercih etmeye çalışıyorum

Bu gün gözlerine bakanı taşa çeviren yılan saçlı Medusa’yı anlatacağım.

 

Medusa için dişi bir canavar diyenler var, onun için o çok güzeldi Athena onu kıskandı canavara çevirdi diyenler var.

Bu konuda mitoloji kitaplarımda söz etmiştim.

 

Güzellik başa beladır derler ya burada da aynen bunlar yaşanmış.

Medusa dünyalar güzeli bir genç kız.

Tanrıça Athena’nın tapınaklarından birinde rahibe.

Athena; Yunan mitolojisinde sanat, akıl ve bilgelik tanrıçası…

 

Denizler Tanrısı Poseidon Medusa’yı görmüş, ona âşık olmuş. Bu güzel kızın tüm itirazlarına rağmen Athena’nın tapınaklarından birinde genç kıza sahip olmuş.

Athena bunu öğrendiğinde deliye dönmüş.

Nasıl olur?

Eşi kendi kadar güzel bir tanrıça varken bir ölümlü ile nasıl aşk yapmıştı. Kendini aşağılanmış olarak hissetmiş, buda onun dahada çok kızmasını sağlamış.

Çok hiddetlenmiş.

Gücü eşine yetmeyeceği için genç kızı cezalandırmayı uygun görmüş.

O zamanda bu zamanda aynı.

Gücü, gücü yetene!

 

Genç kızı, güzel kızı gorgon’a çevirmiş. Gorgon’un ne olduğuna gelince bu Yunan mitolojisinde geçer, korkunç berbat anlamına gelir. Aslında bir çok yerde gorgonlar deniliyor ve üç kızkardeşten söz ediliyor.

Medusa, Euryale ve Stheno.

Asl olanı ise korkunç dişi canavar anlamındaymış.

Bir başka alıntıda da:

 

Medusa'yı çok acı bir şekilde cezalandırmaya karar vermiş:

 

"Öyle birden öldürmeyeceğim onu ve kardeşlerini, onlara da önce büyük acılar çektirmeliyim. Tıpkı benim çektiğim gibi."

 

Medusa ve kız kardeşlerini birer ifrite çevirivermiş.

Dünyalar güzeli Medusa ve kız kardeşlerinin artık yüzleri o kadar çirkinmiş ki kimse bakmaya tahammül bile edemiyormuş.

Medusa'nın gören herkesi bir mecnuna çeviren, en ufak bir yelde bile bütün telleri havalanan o güzelim saçlarının her bir teli bir yılana dönüşmüş.

Bununla da yatışmayan Athena'nın siniri Medusa'ya yine de bakmaya çalışan herkesi o bakışların taşa çevirmesini sağlamış.


Bu ceza bile Athena’nın sinirlerini yatıştırmamış. Oysa zavallı Medusa’nın beline kadar inen sarı saçları ince sarı yılanlar olmuş. Gözlerine bakanlar taş oluyorlarmış korkudan yanına yaklaşan yokmuş.

Medusa’dan her kes korkuyor, ondan kaçıyormuş. O bir dişi canavara dönüşmüş.

 

Yinede aldatılan tanrıça’nın kızgınlığı geçmemiş.

Medusa'yı öldürmek için Argos Kralı Akrisios'un kızı Danae'nin, Zeus'tan olma oğlu

Perseus’a onu yakalayıp öldürmesini istemiş.

Oda kabul etmiş.

Perseus kabul etmesine etmiş ama korkuyormuş, Medusa’nın gözlerine bakan taş olduğundan ona nasıl yaklaşacak, nasıl ona bakmadan onu öldürecek!

 

Aklına bir fikir gelmiş. Kalkanını ayna gibi parlatmış, Medusa’ya yaklaştığında kendi baş hizasına ayna gibi parlayan kalkanı tutmuş, Medusa kalkana bakıp karşısında çok çirkin gözleri kan kusan birini görünce aynada kendi gözlerine bakmış ve anında başı tas kesilmeye başlamış…

Bundan sonrası Perseus için kolay olmuş. Başı tam olarak taşa dönüşmeden başını kesmiş.

O anda Poseidon’dan olan çocukları Pegasus ve Chrysaor dışarı fırlamışlar.

 

Pegasus; Havada uçan bir at.

Hrisaor; dev…

 

Bu konuda bir çok görüş var.

Medusa’nın kafası kesildikten sonra denize iki damla kan sıçramış ondan Pegasus ve Chrisaor olmuş.

İki çocuğun babasının deniz tanrısı Poseidan olduğu,

Medusa’nın boynundan fışkıran her bir kanın yılanlara dönüştüğü,

 

Athena, denizler tanrısı Poseidon'dan olma bu iki kardeşi kendisine köle yapmaya karar vermiş.

Kardeşlerden Chrsyar'ın iyi bir savaşçı olacağını düşünmüş.

Kanatlı beyaz bir at olarak doğan Pegasus'u da Korinthos şehrinin kralı Glaukos'un oğlu Bellerophone'e vermiş.

 

Medusa’nın taş kesilen yılan saçlı başının yapılan heykelleri dünyanın bir çok yerinde özellikle tapınaklarda bir çeşit korunma amaçlı bazı yerlere konulmuştur.

Ben Yere Batan sarayında ve Side’de gördüm.

 

Yere batan sarayı ile ilgili bir yazı okumuştum. Bir gazetede yazıyordu.

Fatih Sultan Mehmet döneminde bir tarikatan gelenler, Padişahtan yere batan sarayında araştırma yapmak istediklerini söylemişler. Fatih Sultan Mehmet’in neden sorusuna; orada hazine olduğunu, bu hazinenin mücevherler veya altın olmadığını söylemişler.

Fatih Sultan Mehmet bu araştırmaya izin vermemiş.

 

Uzun zamanlar sonra Sultan Abdülhamit Han döneminde de yine birileri gelmiş, aynı şeyler söylenmiş. Abdülhamit Han ne olduğunu anlamak için kendi adamlarıda bu işin başında olmak üzere izin vermiş.

 

O dönemde ciddi çalışmalar sonucunda orada bir lahit bulunmuş.

Lahitte ne olduğunu görmek için sultan Abdülhamit Han’da lahitin açılışında bulunmuş.

 

Lahit açıldığında çok şaşırılmış. İçinde bozulmaya başlamış bir mumya bulunmuş. Mumya çok çirkin bir yaratığa aitmiş. İnsan başlı yılan gibi bir şeymiş.

 

Lahit oradan çıkartılmış, başka yere konulmuş. Lahitin içindeki ne olmuş o konuda tam bir bilgi yok.

 

Bilinen bazı tarikatlar için bu lahitin ve içindekinin çok önemli olduğu.

Bu konuda bir kısım onun Medusa olduğunu bir kısımda yıllanların şahı Şahmeran olduğunu söylemişler.

 

Tarih bilinmeyenlerle dolu!

Efsaneler güzeldir heyecanla okunur yâda dinlenir.

Mitolojik hikâyelerden edinilecek çok önemli bilgiler olur.

 

Ben tarihi seviyorum…

Mitolojik hikâyelere bayılıyorum…

 

 

Nazan Şara Şatana

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....