Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '06

 
Kategori
Sosyoloji
 

Uçan kırmızı fare yoktur

Uçan kırmızı fare yoktur
 

Başlığı okuduğunuz anda, kontrol edemeyeceğiniz bir şekilde " uçan kırmızı bir fare " düşünmek zorunda kalırsınız. Başlık size bunun olmadığını telkin ediyor olsada, siz neyin olmadığını anlamak için, olmadığı idda edilen " fare" yi kafanızda yaratırsınız ve o fare artık gerçekte olmasada, kafanızda resimlenmiştir.

Galatasaray maçında " Ermeni Soykırımı Yoktur " diye bir pankart açacaklarmış. Bana göre büyük bir yalnış. " Fransa' da düşünce özgürlüğü yoktur " denilse anlarım, ancak olmayan bir şey için yapılacak en kötü pazarlama, olduğu idda edilen bu şeyin Fransız halkının kafasına dahada çok sokulması olacaktır. Bu farkında olmadan Ermeni Diasporasının işine yarayacak ve konu gündemden düşmeyecektir.

Ermeni amacının ne olduğu artık aşikardır. Dünyanın dört bir yanına dağılmış olan Ermenileri, bir arada tutacak tek olgu " ortak düşman " olgusudur. Bir şekilde daha iyi bir düşman bulamadıkları içinde Türkiye'yi seçmişlerdir. Zamanında bizim Yunanistan'a, Yunanistan'ın bize, A.B.D'nin Rusyaya, Ruslarında A.B.D'ye yaptıkları gibi. Aslında bir düşmanlık ve tabiki bir soykırımda yok, ancak buna ihtiyacı olan Ermenilerin ekmeğine yağ sürmeye devam etmekteyiz.

Tepki vermeyelim demiyorum tabiki, ancak doğru, yerinde, zekice ve ölçülü tepkiler vermek lazım. Pazarlama bir sanattır ve bu sanatta zekice davranmak gerekir. "Midnight Express" filmi ile yaşadıklarımızı hatırlayalım; film seyredilip bir ay içinde unutulacak bir film iken, gerek halk olarak gerek devlet olarak yaptığımız yanlışlıklarla, filmi dünya filmleri klasikleri arasına sokmuş bulunmaktayız. Abartılmış bir kurgu yüzünden kendimizi dahada rezil ettik ve filmin yönetmeni, senaristi ve Türk Düşmanlarının ekmeğine yağ sürdük o örnektede. En fazla 20/30 milyon dolar hasılat yapacak bir filme, belkide dvd vs satışları sayesinde 100 milyon dolara yakın hasılat yaptırdık. Yakın zamanda aynı hata Kazakistan tarafından "BORAT" filmi içinde yapıldı. Eğer bu tip olaylar, bu tip karakterler yalan ve bir kurgu ise, o zaman umursamazsın. Umursadıkça, o karakterler dahada gerçeğe ve olaylar gizlemeye çalıştığın ama afişe olmuş gerçeklere dönüşür.

Hareketlerimizi ve eylemlerimizi, sadece bugünü düşünerek değil, uzun vade etkilerini ve çok boyutlu sonuçlarını tartarak yapmamız çok faydalı olacaktır.

 
Toplam blog
: 9
: 877
Kayıt tarihi
: 15.11.06
 
 

Mersin'de lise eğitimimi tamamladıktan sonra Ankara'da siyaset bilimi okudum, yaptığım mba master'ın..