Uçan Pembe Filler!...

Uyuşturucu kullanan kişilerle ilgili haberleri sıkça duyuyoruz, okuyoruz basından. Kullanan kişiler ünlü olunca daha bir önem taşıyor haber olarak. Normal sade bir vatandaş polis tarafından yakalandı mı haber değeri olmuyor ama ünlü olunca gündeme oturuveriyor hemencecik. Beğenerek izlediğim Annem dizi filminin oyuncularından Seda Akman ve Yaprak Dökümündeki Caner Kurtaran kokain kullanıyorlarmış. Caner dört ay önce de hastanelik olmuş ama yine kullanmaya devam etmiş ki tekrar hastaneye kaldırılmış. İkisi için de dava açılmış kullanıyor olmaktan. Bağımlılık yaptığı herkesçe bilinen, verdiği sahte mutluluklar sonrasında insanın hem beden hem de ruh sağlığını altüst eden, aşırı kullanımda sonu ölüm olan bu maddeleri kullanmak akıl karı mıdır? Kullanıldığında görülen "uçan pembe filler"in sonrasında başlarına düşeceğinden haberleri yok tabii ki...

Kullanmayan kişilere göre çok aptalca bir davranıştır uyuşturucu kullanımı. Neden aptalca sebeplerini kendimce sıralamak istiyorum. Öncelikle hangi çeşidi olursa olsun sağlığa zararları uzmanlar tarafından kanıtlanmış. Beyin, sinir, sindirim ve solunum sistemlerini, ciğer ve böbrekleri, gözleri olumsuz etkiliyor. Bağımlılık yaptığı için sürekli kullanıldığında da sonu ölüme kadar gidiyor.

Satışı ve kullanımı yasal olmadığı için her zaman tehlike arz ediyor. Satın alırken yakalanma tehlikesi olduğu gibi kullandıktan sonra da polisçe bir tetkike maruz kalındığında uyuşturucu alındığı ispatlanırsa yine ceza alınması söz konusu olabiliyor.

Ucuz bir madde olmadığından bütçeye epeyce pahalıya mal oluyor. Merak ederek bir iki kez kullanıp bırakayım diye düşünenler kendilerini uyuşturucu batağının içinde buluveriyorlar. Caner de polise verdiği ifadede merak edip kullandığını söylemiş. Özellikle eroin denen illeti bir kez kullanan bir daha yakasını kurtaramıyor. Sıkı bir tedaviyle kurtulup beyninden de atıp15 yıl ara verdikten sonra tekrar eroin kullanan kişiler mevcuttur. Böylesine bağımlı olunan bir maddeyi almak için de para olmasa dahi yaratılmaktadır. Çare yoktur çünkü mutlaka o madde alınmalıdır, onun için de her yol mubahtır. Bu yollar hırsızlık, bedenini satma gibi o kişinin normal zamanında asla yapmayacağı tarzda davranışlar olabilmektedir.

Kişinin karakterini değiştirir uyuşturucu. Normal haldeyken asla yalan söylemeyen bir kişi yalanları öyle güzel söyler ki kendi bile şaşırır bu ben miyim diye. Aile içerisinde, çevresinde sevilen bir kişi durumundayken davranışlarıyla insanları bıktırarak sevilmeyen birisi olup çıkar… Şayet kişi çalışıyor ise çalışma potansiyelini de düşüreceğinden iş çevresince de anlaşılacağından, bir anda işsiz pozisyonuna da düşülebilir.

Uyuşturucu maddeler arasında en etkilisi, dolayısıyla da en tehlikelisi olan eroin, morfinden iki ila on defa daha kuvvetli imiş. Eroinin, en çabuk bağımlılık oluşturan uyuşturucu madde olduğunu belirten uzmanlar, bir-iki denemenin, kişiyi eroin kurbanları arasına almaya kafi geldiğini bildiriyor

İleri derecede kokain kullananlarda, 'trip hali' denilen garip haller ve psikolojik bozukluklar meydana geldiğini anlatan uzmanlar, "Mesela, kullandığı maddenin suç olduğunu bildiği için, devamlı suretle takip edildiğini, evinin kapısında polisler olduğunu düşünür ve hatta gördüğünü sanır. Eğer kokaini biterse yoksunluk belirtileri başlar, maddenin rengi beyaz olduğu için, gördüğü her beyaz noktaya elini dokundurarak ağzına veya burnuna götürür. Hatta bu yaptığı dokunma işini daha da abartabilir, 'ben buraya daha önce kokain koymuştum' deyip, kapı kolunu dahi söküp içine bakar, bu ve buna benzer akla-hayale gelmeyecek bir çok trip hali vardır" diyorlar.

Unutmayın, eroin bağımlılığının ilk adımı arkadaş kıyağı ile atılır. Gençler, birbirlerine sigara ikram eder gibi yada hastalığını iyileştirmek amacıyla ilaç verir gibi uyuşturucu sağlayabiliyorlar. Gençler, arasındaki sohbetin dışında kalmasını istemedikleri arkadaşlarını da kendileri gibi uyuşturucu kullanmaya zorlayabilirler. Kullanmaya itiraz eden arkadaşlarını dışlıyor ya da "arabesk" türü tanımlamalarla, kendilerince aşağılama yolu seçiyorlar.

Yıllar önce yaptığı altın vuruşla (eroin) ölüm haberini izlediğim Can Arslandere’nin annesi geldi gözümün önüne. Söyledikleri aynen şöyleydi: “Kimse evinde rahat koltuğunda oturarak benim evladım kullanmıyor diye düşünmesin, her an her şey olabilir. Çünkü ben de öyle rahattım ama uzun zamandır oğlum uyuşturucu kullanıyormuş da haberim yokmuş”. Demek oluyor ki ebeveynlerin sürekli tetikte olmaları, evlatlarının arkadaş çevrelerini iyice araştırmaları gerekiyor.

Yaşamlarımıza bu tür maddelerin girmemesi dileğimdir… Sevgilerimle…