Ücretsiz aile işçisi

Türkiyede çalışma hayatı kadınlar açısından son derece ayrımcı ve olanaklar sınırlıdır.. Büyük çoğunluğu tarım alanında ve ücretsiz aile işçisidir..

Türkiyede her alanda genel kadına bir değer vermeme durumu var.
Bunu erkek penceresinden bakmadan görebilirsiniz elbette..

Peki 1955 yılında çalışan kadının günümüzdekinden daha çok olduğunu biliyormuydunuz...???Bu üzerinde çok düşünülmesi gereken bir konu bence.. Niçin..? 1955 göre daha az kadın var iş gücünde....!!!

Bu saydığım sorunlar, samimi bir politik irade, kapsamlı politikaların hayata geçirilmesi ile mümkün olabilir....yani öncelikle seçim seçim sandıklarında kendimizi göstermeliyiz.

Asıl eşitsizlikse aile kurumu içindedir..
Eşitlik beklentisiyle kurulan bir evlilikte ilk çocuğun doğumuna kadar eşitlik sağlanmaktadır. Buna rağmen çocuğun doğumundan sonra birden herşey değişmekte, farkına varılmadan geleneksel kadın-erkek rollerine geçilmektedir: kadın evinin düzeni ve çocuğunun bakımına, erkek de evin geçimini sağlamaya odaklanmaktadır. Kadın hem iş, hem de ev ve çocuğa ait sorumlukları aynı anda yüklenmeye kalktığında ise “kadınlık”, “annelik”, “iş kadınlığı” rolleri arasında sıkışıp yorulmaktadır. Yetersizlik, anlaşılmama, yalnızlık, suçluluk ve öfke gibi duyguları sıkça yaşamaya başlamaktadır.
Eşinden kendisine “yardımcı” olmasını beklemektedir. Kadın yardım göremediğinde durumlarda ise genellikle eşini sorumsuzlukla, bencillikle, anlayışsızlıkla suçlamaya başlamaktadır.

Yani maddi kazancı olmasına rağmen çalışan kadınların durumu daha vahim.. hem iş kadını diğer taraftansa anne;
Eğer bu konuda bir şeyler yapmaya kalkarsa feminist veya başka sıfatlarla değerlendirililebiliyor, .....

Bunun için elbette kadınlar kendilerinin durumlarını düzeltecek çabalar sarfediyorlar. Bunlar göze görünmüyor. Çünkü çoğu zaman bireysel çabalar, bireysel mücadeleler.

Yoksa her kadın kendi yaşamında müthiş mücadeleler veriyor....!!!!