Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '15

 
Kategori
Deneme
 

Üçü de sınıfta kalmışlardı 17. bölüm

Üçü de sınıfta kalmışlardı 17. bölüm
 

Alıntı


Solmaz - Günümün böyle güzel sonlanacağını tahayyül bile edemezdim, yemekler lezizdi doğrusu. Ya o film, mutlu sonla biten bir aşk hikayesi, beni inanılmaz derecede mutlu ettin, teşekkür ederim Sedat deyip, birbirleriyle tokalaşıp otobüs durağından ayrılmak üzereyken, Sedat - Solmaz bizim beraberliğimizi şimdilik ne nehir, ne de Yonca duymasın. Solmaz - Tabi, duyulması hoş olmaz, malum Nehir'in annesi ve annem sık görüşüyorlar, merak etme söylemem, görüşmek üzere.
 
Otobüste telefonu çalan kız, Vedat'ın aradığını görmüş ve - Alo Vedat, iyiyim sen nasılsın, eve gelmek üzereyim, yok hayır henüz otobüsteyim. Vedat - Belki hayret edeceksin ama sesini özledim, bütün gün seni düşünüp durdum, bu gün sahilde ki çay bahçesinde buluşalım mı? Solmaz - Nehirle annesi bize gelecek, evde oturacağız, bu hafta sonu gelecek olanları Nehir'in annesi çok merak etmiş, Nehir de annesini durduramamış, kadın sanki bizim evin yolunu hiç bilmiyor da, zevzek işte. Hani bir deyim vardır, laf peşinde koşanlar hakkında, derler ki; Kendi ön etekleriyle, arka eteklerini birbirleriyle kavga ettirmezlerse, şanlarına leke sürerlermiş! İşte bunlarda aynı onlardan, ikisi bir araya gelmiyorlar mı? Daha da söyleyecek söz bulamıyorum, Nehire sormuş olsan, bire bir benim söylediklerimi, eminim sana söylerdi, çünkü annesinin bu çenesi düşük hallerinden, neredeyse kız alıp başını gidecek. Vedat - Abim söylediğin son cümleyi duymasın, sana hemen lafı yapıştırırdı. Solmaz - Nehir'in alıp başını annesi yüzünden gitmesini mi deyip tebessüm ederek, - Evet ya deyip karşılık vermişti.
 
Telefonu kapatan kız uzun uzun ne yapacağını, iki kardeşin kendisine yaklaşımlarını avantaj olarak düşünüyor, manav gencin evlerine gelip onu istemesine, aslında bu iki kardeşten birini seçerek çıkabileceğini sanıyordu. İçeri paldır küldür giren babası - Bana bak, iş yerine telefon ettiğimde patron olacak o hergele, seni niye telefona çağırmadı, yoksa onu da mı kafaya alıp ayarladın - Tövbe estağfurullah, ne biçim konuşuyorsun baba, sanki her önüne gelenle ben arkadaş mıyım? Hem o benim patronum, adamın yaşını unutuyorsun galiba! Benim yaşıma yakın kızları var, lafının nerelere geldiğini artık bilsen! Kapı aralığından onları izleyip, sonrada içer giren üvey anne - Ne o, açık oturum mu var, bari anlaşa bildiniz mi? Adam - He, bir sen eksiktin, yarına istemeye gelecekler, hazırlığınızı yapın, beni mahcup ederseniz, vallahi imanınızı gevretirim, karışmam, kahveye gidiyorum, yemek zamanı gelirim! Kadın - Oturduğun yere çakıldın mı kız, duymadın mı kalk, git alış veriş yap, yarın akşam isterler, Oğlanın babası Reşit ağa, senin çalışmanı istemiyor, e tabi zengin olduklarından gelinin çalışması saçmalık. Solmaz - Diyelim ki, evlenip barklandım, size kim bakacak onu merak ediyorum, dediğinde üvey anne - Ne diyorsun be, sen bakacaksın, hem sana paralı kısmet bulalım, hemde babanı bu yaştan sonra çalıştıracaksın öyle mi? Hem nasıl olsa yarına Reşit ağalar gelecek, ama sen müstakbel baban olacak manavın bir yolunu tutsan, halini hatırını sorsan, seni saygılı gelin diye dükkanda seni otutturacak köşe bulamaz, nasıl da severler kız deyip. Sırıtan kadına, bu konudan başka hiç bir olaya  neden bu kadının kafası çalışmaz Allah'ım diyen iç sesinden, içinde ki nefreti dışa çıkararak! Solmaz - Yazık, size değil ama Esra'ya çok acıyorum, onun küçücük dünyasına sizler leke getiriyorsunuz, ben bu manavın oğluna falan gitmem, senin kızın Esra büyük olsaydı verir miydin? Sen söylemeden ben diyeyim, vermezdin, kızın ortalığı velveleden yıkar, olmadı kaçardı. Ama sizde bu kızları satma zihniyeti olduktan sonra, manevi baskıyla onu da bir para babasına, yama gibi yamardınız. Sonra kızlar neden evden kaçıyor, neden batakhaneler, genç kız ve kadın kaynıyor, esrar içki partileri, telef olan kızların nasıl fuhuş yuvalarına düştüğünü boşuna merak etmeyin, işte böyle geri zekalı zihniyetten düşüyorlar! Nerede sizde o beni anlayacak o kapasite, hem babamın hemde senin gözünüz dönmüş, ne yol bilirsiniz ne de yordam sizin ve sizin gibiler-ini Allah tez elden ıslah etsin! - Sen kendini kurtardığında biz zaten kurtuluruz, diye söze başlayan kadın devam ederek solmazı çileden çıkarmaya devam eder - Bak hele, bu gün kendine bir koca adayı buldun, buldun yok bulamadıysan manav Reşiti bundan sonra 2. baban bilirsin, hadi sallanıp bana laf yetiştireceğine eksikleri al da getir. Nasıl hazırlandığını bilemeyen kız - Ya sabır diyerek kapıyı hızla kapatarak alış veriş için markete gitmiş ama bir şey almadan önce duraksayarak, sonra da!
 
Toplam blog
: 425
: 412
Kayıt tarihi
: 24.02.13
 
 

37 Yıldır  yurtdışında yaşıyorum , 1000 den fazla şiirim var,  çeşitli edebiyat sitelerinde, derg..