Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '15

 
Kategori
Deneme
 

Üçü de sınıfta kalmışlardı 6. bölüm

Üçü de sınıfta kalmışlardı 6. bölüm
 

Alıntı


Esra - Yonca abla kız kardeşini alıp getirirse bende giderim anne, yoksa gitmem dediğinde - Babana seni bir şikayet edeyim de gör diye tehdit ediyordu. Esra - Ben senin üvey kızın olsaydım, babama seni hep şikayet ederdim, ablam çalışıp tüm parasını avucunuza saysın, sende olur olmaz yerde onu babama şikayet et, ben büyüdüğümde bana aynı şekilde yaparsan vallahi evden kaçarım. Bunu duyan, annesinin tokadı küçük kızın yüzünde aşk etmiş ve yanağını kızartmıştı. Canı yanan kız, kalbinin annesine karşı daha bir buz kestiğini hissediyor, ablasına yakınlaşıyordu.
 
Ablası işten akşam eve geldiğinde - Nasılsın, işinden memnun musun demiş, ve yanaklarına ablasından iki öpücüğün kondurulmasıyla mutlu olmuştu. Solmaz, Esra'nın kendisine daha bir yakınlaştığını hissetse de düşünmeden edememiş, küçük kıza sorarak
- Canım ne oldu, hadi anlat neler oluyor?
- Annem beni sana karşı hep kışkırtma pozisyonunda, ya benim derslerim var onlara mı zaman ayırayım, yoksa ev işlerine mi yardım edeyim, annem devamlı evde, hadi çalışan bir hanım olsa, anlarım. Sana yüklenmesi dahi benim psikolojimi etkiliyor deyip ağlarken, Solmaz
- Kuzum, dur ne ağlıyorsun? Derslerinde başarısız olurum deme, işten geldiğimde sana seve, seve yardımcı olurum, yeter ki sen derslerini ihmal etme.
Esra
- Abla, Nehir ablanın erkek kardeşi, keşke erkek olmasaydı!
 
- Neden diyen ablasına
 
- Ya, biliyorsun benden bir üst sınıfa gidiyor, bazı kızlara da ders konusunda yardımcı oluyor ama, annem o çocuğu eve kabul etmez ki demiş, ablası  
- Sen bunları böyle düşüneceğine,
- Git ve annene aleni söylesene, yoksa okuldan bir saat geç çıkacağım, Nehir ablanın erkek kardeşi Kaan'la buluşup, okul kantininde biraz geri kalmış olduğum dersler için yardım alacağım, Yonca ablanın kız kardeşi Fulya'nın da orada olduğunu hep beraber ders yapacağınızı üstüne basa basa söyle. Babama da söyle, mesela derslerime konsantre olamıyorum, Kaan okul üçüncüsü, yardımlaşmadığı arkadaşı da yok gibi, kimseyi dışlamayan yardımsever de, bakalım ne diyecek?
 
Esra ablasına sevgiyle sarılarak
- Seni günden güne daha çok seviyorum, tamam babam Televizyon izliyor, gel bizde izleyelim deyip ablasıyla beraber odadan çıkıp TV odasına gelip yan yana otururlar. Babası - Ne o kız, yine yapışmış-sın ablana, yoksa ondan, para mı aldın?
 
Solmaz
 
- Neden baba, o istemeden de ben para veremez miyim, bazen ne biçim konuşuyorsunuz vallahi üzüyorsunuz demişti. Üvey anne durur mu?
 
- Vah, vah çok mu üzüldün kız, şimdi nasıl kızıyorsundur içinden he.
 
Solmaz
 
- Benimle böyle gereksiz konuşma yapıp, kendi kızını harcadığından haberin bile yok, yazık, evet üzülüyorum, neye biliyor musun? Kusura baksan da, bakmasan da, cahilliğine! Esra'nın derslerinde not düşüklüğü var, ilk dönem karnesini sana getirdiğinde, hani bakmadan git babana deyip kızını savsaklamıştın, işte o gün karnesindeki bazı derslerdeki not düşüğünü görmüş ve seni de bu konuda uyarmıştım, hatırlamıyorum deme!
 
Kadın adeta kızı parçalayacak gibi, ayağa kalkıp, iki elini de beline koyduktan sonra
- Anan sana yeterli terbiye verememiş, sende bu çenebazlık olduktan sonra, seni kimseler avrat diye eşiğine bastırmaz haspa demiş, solmaz çok üzülmüş ve
 
- Baba, bu kadar konuşmaya, beni bırak, senin bu karın, benim ölmüş anneme laf ediyor ya, neden sesin çıkmıyor? Babası ayağa kalkıp
 
- Ulan bir televizyon seyrettirmediniz, kalk da kahveye mi git diyorsunuz, iyi beee, ne haliniz varsa görün deyip ayakkabılarını giyerek aynı sokaktaki kahveye giderken de
 
- Zıbarıp yattığınızda gelirim, lamba kapanmadan da gelmem, sende kes sesini kadın deyip kapıyı çarparak evden çıkmış, sabahın köründe içkili olarak eve gelmişti.
 
 
Toplam blog
: 425
: 412
Kayıt tarihi
: 24.02.13
 
 

37 Yıldır  yurtdışında yaşıyorum , 1000 den fazla şiirim var,  çeşitli edebiyat sitelerinde, derg..