Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Üçümüz de köylü üçümüz de kasketliyiz...

Üçümüz de köylü üçümüz de kasketliyiz...
 

ARA GÜLER


Galata Köprüsü’nden İstanbul’u izleyen üç kişiyiz...

Üçümüz de takım elbiseli, üçümüz de köylü, üçümüz de kasketliyiz... Üçümüzün de iskarpinleri çamurlu...

Ortadaki benim, sağımda İbrahim, solumda Mustafa...

Balıkçı teknelerine bakarken; siyah beyaz bir fotoğrafa hapsolmuşsuz, farkında değiliz...

İbrahim’in aklı çocuklarında, biri iki aylık daha...

Mustafa hiç evlenmedi, “gidelim” dedim, ikiletmedi...

Oturaklı adamdır Mustafa, sabırlıdır...

Kerpetenle laf alırsın ağzından, hoş bazen kerpeten kırılır, Mustafa konuşmaz...

İbrahim anlatır, en ince detayına kadar hem de, arada söver...

İbrahim sövünce Mustafa kızar, bir şey diyecek gibi olur, gözleri alev alev yanar, kelimeler dilinin ucuna kadar gelir de, demez...

O kadar şeyi nasıl içinde tutar insan?

Ben tutamam... Beceremem yahu, adam bilmez mi kendini...

Saman alevi gibi parlayışlarım olur ara ara... Hepsi o!

Sonra görünmez bir el su döker alevin üzerine, ateş söner...

E bade ile aram iyidir, kafam duman duman olur, panayır yerine döner...

Bildim bileli Mustafa’nın mavi gözleri dargın bakar...

Halleri de gözleri gibidir; küskün, gücenik...

Bak unutuyordum, Mustafa güzel de klarnet çalar... Öyle böyle değil...

Kimden ne zaman öğrendi, klarneti nereden buldu hiç haberimiz yok!

Köyümüz deniz kenarındadır bizim...

Bir sabah balığa gitmek için erken uyandım, gökyüzü kara kızıl, horozlar ötüyor...

Mevsimlerden yaz...

Arkadaş barakaların oradan bir klarnet sesi!

Adamın biri sahile koymuş iskemleyi, doğan güneşe mi, denize mi, artık hangisine bilmem, serenad yapıyor...

Sadık amca bakım yapmak için kıyıya çekmiş kayığı, arkasına saklandım... Klarnet çalan adam, yüzünü dönünce tanıdım bizim Mustafa’yı, şaştım kaldım...

Sonra İbrahim de, ben de, çok sıkıştırdık Mustafa’yı...

“Anlat” dedik anlatmadı...

Bir gece çok ısrar edince çaldı...

Bir daha yok, tadı damağımızda kaldı...

&&&

Galata Köprüsü’nden İstanbul’u dinleyen üç kişiyiz...

Eskidendi o, şiirdeki gibi gözleri kapatmaya gelmez İstanbul’da.

Ayağından donun gider, kaşla göz arasında!

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..