Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '14

 
Kategori
Siyaset
 

Üçüncü Havalimanı Bahsi Üzerine

Üçüncü Havalimanı Bahsi Üzerine
 

  • Milletin Herifi “Bunlar var ya bunlar” diyerek bir cümleye başladı mı, CHP’ye saydıracak hissiyatına daha o dakka kapılıyorum. Üçüncü havalimanı bahsinde, bu işin içerisinde bir bit yeniği var diyenler olmuştuda, memleketin kurtarıcı aramaktan başka işi olmayan insanları, hizmetleri çekemiyorlarda, kıskançlıklarından çatır çatır çatlıyorlar buyurmuştu. Milletin herifide daha o dakka mikrofonu ele alıp, muhalefeti topa tutmuştu. Milletin herifine laf yetiştirmek ne mümkün… Yada “Hangisine laf yetiştireceksin?” diyede düşünmek mümkün… Her bir lafı okkalı yanından karşılık hakediyor ama zaman mekân sorunsalı yüzünden hemen o dakka cevap kondurmak mesele haline dönüşüyor. İş işten geçtikten sonra ise koyver gitsin oluyor.
  •  
  • Efendim biliyorsunuz İstanbulun kuzey taraflarında dünyanın en büyük havalimanı adı altında üçüncü bir havalimanı inşaatına başlandı, inşaatın başlamasıylada espriler diz boyu hale geldi. Muhalefet partileri yapma-etme dediler, dinleyen kim? Taşa kayaya söylesen taş kaya hele bir dur der. Lakin bizim Milletin herifinde dur durak yok… İlkesel olarak da biliyorsunuz, durmak yok yola devam şiarı benimsenmiş, siz yola devam edin, yola taş koyacaklara ben milletin herifi olaraktan gereken haddi bildiririm buyurmakta. Ben naçiz kulda o aralar İboyla Konyaaltı sahilinde volta ataraktan muhabbet ediyoruz, İbo, bunların aklının bir karış havada olduğundan, havalimanı inşaatının bu türden yöntemlerle yapılamayacağından bahsediyor… Bizim İbo inşaat mühendisidir, işin inceliklerini bilir ve ona göre konuşur. Ben gibi işkembeden kübra sallamaz. Yani işin hem alaylısı, hem mekteplisidir! O ara aklımda kaldığı kadarıyla Alamanların bu işi hangi yöntemlerle yaptığından bahsetmiş, bende hadi ya diyerek şaşırmışlığımı gösterip bu yöntemleri garip bulmuştum. Eloğlu, tabi o eloğlu birde Alamansa pek tabi ki işi sağlama alacak.
  •  
  • Efendim elin oğlu havalimanı yapmadan önce bir dolu yer seçip üç beş yıl o yerlerde iklim koşullarını, arazinin jeolojik yapısını falan incelemeye tabi tutarmış… En nihayetinde en iyi sonuç ve bulguların ortaya çıktığı arazinin üzerine havalimanını kondururmuş. Diyeceksiniz ki bunda ne var? Valla bir şey yok. Doğru olanı budur ama Milletin herifi memleketin iki kulpunu eliyle tuttuğundan beridir ki yapılan işler iman gücüne emanet edilmiştir, sonrası Allah kerimdir. Üçüncü havalimanı inşaatınında vaziyeti aynen böyledir ve iman gücü ile yapılmaya, sonrada Allaha havale ile devam etmek durumundadır. Dün okuduğum bir yazı sonrasında bu işin mefta olma durumuda söz konusu hale gelmiştir.
  •  
  • Diyeceksiniz ki niye?
  • Söyleyeyim…
  •  
  • Değerli arkadaşlar, üçüncü havalimanı inşaatı hususunda en net bilgilere geçtiğimiz aylarda TMMOB’dan Mücella Yapıcının Bilim ve Gelecek dergisinde yayınlanan bir röportajı sonrasında ulaşmıştım ve hayretlere gark olmuştum. Bulursanız okuyun diyeceğim ama Bilim ve Gelecek dergisinin hangi sayısıydı unuttum. Mevzuuya dönecek olursak Mücella Yapıcı konuyu şu şekilde zihnimize nakşeylemişti.
  •  
  • Efendim Üçüncü havalimanı denen projenin ilk ayağı Üçüncü boğaz köprüsü mevzuudur. O ara daha üçüncü havalimanı diye bir proje yoktur ve üçüncü köprünün ihale hazırlıkları yapılmaktadır… Üçüncü köprünün ihale öncesinde devletin herifleri, üçüncü köprüden günde 150 bin aracın geçeceği varsayımından hareketle, ihale şartnamesini bu minval üzerinden şekillendirmişler ve memleketin çok girişimci şirketleri, mevzuuya bahis güzergâhta günde 150 bin aracın geçme ihtimalinin olmadığını, bu sebepten dolayıda böyle bir projenin ihalesine girmenin zarardan başka bir şey getirmeyeceği sonucuna ulaşarak üçüncü köprü ihalesini kulak arkası yapmışlardır. Devlet herifleri ilk ihaleye girecek firma bulamayınca ikinci ihaleyi yapmışlar ama yine memleketin çok girişimci inşaat şirketleri ihaleye Fransız kalmışlar. Milletin herifi bakmışki olacak gibi değil, ne yapalım ne edelim derken, akıllarına Vikinglerin Vikisinin aklı gibi bir akıl peydah olmuş. Gayet basit bir ticari yöntemle mevcut girişimci ruh taşıyan şirketlere bir haber salınmış ve tamam demişler, biz diyoruz günde 150 bin araç geçer ama şayet günde 150 bin araç geçmezse, günde geçen araç sayısından 150 bini çıkartır, arada ortaya çıkacak rakamı biz devlet bütçesinden karşılarız. Dile kolay tabi… Bu akıl nereden çıkmıştır bilinmez ama ben bu akla pek şaşırmadım, zira iktidar partisi ve Milletin herifinden bu doğrultuda hareketlerin olmayacağını düşünmek, geçmiş tecrübelerimizi görmezden gelmemiz demektir. Üçüncü ihale bu minval doğrultusunda yapıldıktan sonra biliyorsunuz milletin bilmem neresine daha çok bir şeyler yapacağını ifade eden şahsın şirketi üçüncü köprü ihalesini almış ve şirketini yap-işlet devret süresi boyunca okkalı bir gelirin altına sokmuştur. Lakin devlet herifleri yumurtladıkları bu ticari yöntem sonrasında bu işin devlete epey bir kazığa mal olacağını farketmişler ama nafile… İhaleyi iptal etseler olmaz, işin ucunda tükürdüğünü yalamak var… Gerçi bu güne kadar AKP denen iktidar partisinin tükürüpde yalamadığı laf ve icraatlerine pek tanık olmasakda vaziyet aynen bu minval üzerinden seyreylemiştir.
  •  
  • Sıra geldi zurnanı son deliğine…
  •  
  • Efendim devlet herifleri kazığın büyük olduğunu kendi yaptıkları ihale sonrasında farkeyledikten sonra bu işten nasıl sıyrılacaklarının derdine düşmüşler. Zira milletin bilmem neresine daha ne yapacaklarını bilmediğimiz memleket girişimcisi zatın şirketine aktarılacak paranın hacmi hususunun nasıl karşılanacağına oturup-kalkmış kafa patlatmışlar ve ortaya üçüncü havalimanı denen uyduruk bir proje çıkmış. Tamlama olarakda dünyanın en büyük üçüncü havalimanı denmiş. Maksat süksesinin hacminide büyütmek. Dönmüşler mevcut şirkete ahanda demişler alın size üçüncü köprüden günde 150 bin araç geçecek proje… Doğru mu? Valla bilmem… Mücella Yapıcının yalancısıyım.
  •  
  • Tabi biz üçüncü havalimanı hikâyesini sürdürmeye geçmeden önce üçüncü köprü hikâyesini Mücella Yapıcının ağzından biraz daha irdeleyelim. Efendim Mücella Yapıcı derki dünyada uygulanan uzunluk ölçme birimi metrix sistemidir ve sadece iki ülke bu sistemi uygulamaz, Hangi ülkeler olduğunu bilmiyorum tabi… Bizim AKP’nin icraatsever herifleri metrix ölçüm sistemini kullanmayıpda kendi kafalarına göre bir ölçüm sistemi uygulayınca, üçüncü köprünün ayakları gitmiş gitmiş denizin içerisinde çıkmış. Tabi kendileride bu işe şaşırmışlar lakin vaziyetin bu şekilde nihayet edeceğini önceden gören TMMOB bu hususta heriflere gereken uyarıyı yapmış, dinleyen kim? Tabi taş kaya. Bunlar bize zaten karşılar düsturunun pratiğe yansımış hali… Tabi herifler başlamışlar denizin içine dolgu yapmaya. Nede olsa hizmette sınır yok. Devlet bütçesi emre amade!
  •  
  • Dönelim biz dünyanın en büyük üçüncü havalimanı bahsine.
  •  
  • Efendim dünyanın en büyük üçüncü havalimanı mevzuu kamuoyunun bilgisine sunulduktan sonra yerin tespiti tam olarak yapılır, ihale sürecine geçilir. Tabi memleketin çok girişimci şirketlerinin iştahı kabarmış ve bir an önce ihalenin yapılmasını beklemekteler… İhaleye girecek şirketler ihale şartnamesini incelerler ve vaziyet hiçde umdukları gibi değildir. Bahsi geçen arazi bataklık olduğundan, bataklığı kurutmak için ciddi bir dolgu maliyeti gerekmekte ve kot yüksekliği olarakda 120 metre belirlenmektedir. Memleketin iki güzide şirketi, Koç grubu ve Enka grubu bu dolgu işinin epey bir maliyet tutacağı endişesine kapılırlar ve bu hacimdeki dolguyu karşılamanın İstanbul sınırları içerisinde mümkün olmadığı sonucuna ulaşınca ihaleden çekilirler… İhale memleketin bu iki güzide şirketinin ihaleden çekilmesi sonrasında yapılır ve AKP döneminin bildik türedi şirketleri ihaleyi alırlar ama işte tam da bu arada yapılacak dolgunun yüksekliği 120 metre olmaktan çıkarılmış, 60 metre olarak belirlenmiştir. Koç grubu ve Enka grubu isyan etselerde olan olmuştur ve ihale neticeye bağlanmıştır.
  •  
  • Bu yazdıklarım şahsımın ilk elden bilgisi olmamakla beraber, süreci izleyen inşaat şirketleri ve Mücella Yapıcının anlattıkları sonrasında ortaya sürmüş olduğum bilgilerdir, bilesiniz istedim.
  •  
  • Üçüncü havalimanı hikâyesi, üçüncü köprünün zararını karşılamak üzere vücut bulmuş olsada, elin oğlunun yaptığı gibi bir araştırmaya tabi tutularak yer tespiti yapılmadığı için daha başka başka sorunlar ortaya çıkmış. İşin dolgu kısmı ciddi bir maliyete doğru yol almakta ve bu dolgu işinin içerisinden nasıl çıkılacağı bilinmemekte… Ayrıca iklim koşulları irdelenmediği için uçakların Bulgaristan hava sahası üzerinde koridor yaparak inişe geçmesi söz konusu ki vaziyet bu noktada daha vahim… Bulgaristanın bu işten daha çok para kazanacağına işaret…
  •  
  • Dünyanın en büyük üçüncü havalimanı ve üçüncü köprü vatana ve millete hayırlı vede uğurlu olsun efendim.
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..