Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '13

 
Kategori
Güncel
 

Üçüncü Köprüye Yavuz Sultan Selim adı ne yakışmış

Üçüncü Köprüye Yavuz Sultan Selim adı ne yakışmış
 

Yavuz ismi Alevi katliamını akla getiriyordu, bundan sonra Karadeniz Ormanlarının Katliamıyla anılacak


Köprüye Yavuz adının konulmasına ülkemizde yaşayan alevilerin durumunu düşünerek karşı çıkıyordum. Artık çıkmıyorum. O köprüye o isim çok güzel gitmiş doğrusu. Osmanlı Sultanlarının hepsini aynı kefeye koymam ben. İçlerinde iyisi var sıkıntılısı var. Yavuz Sultan Selim İran'la girdiği politik savaş mezhepsel derinlikleri özellikle Caferilik ve Hanefilik mezheplerininin aralarına derin uçurumlar yapmıştır. Şimdi bu uçurum üzerine hangi köprüyü yapmaya kalksak zorlanıyoruz. Kuran bile Mezhepsel fanatizmi engelleyemiyor.

Yavuz Sultan Selim dedemin kanunu dediği ve "Devlet İçin kardeşin Kardeşini" kesmesi kanununa sonuna kadar inanmış birisi. Devlet güçlü olmalı anlayışı devletin bekasının şartı olarak görüldü. Çünkü hepimizn malumu Fetret dönemi (Osmanlıda Şehzade kavgaları) yüzünden Osmanlı devleti gerilemişti. Zaten seçim ve demokrasi falan da yok. İran'da Osmanlının siyasal olarak gelişememesi için Bizansla iş birliği içinde olmuştu. Eh ne yaparsın o zaman önce muhalif abileri kesersin, sonra potansiyel tehdit olan Caferileri kesersin onlarda kimliklerini unutup şaman kopuz kültürü ile ritüelleşen bir Alevilik geliştirirler böylece. 

1930'lu yıllarda Dersim katliamı oldu da ne oldu?

Yavuz'un bu vizyonu Türkiye'ye de pahalıya maloldu. İster pragmatist yönden bakalım isterse İslami perspektiften adalet olmayan yerde isyan vardır. 

3. Köprüye Yavuz İsminin yakışmasına gelince. Onca abisini kesen, Anadoludaki masum caferi Türkmenleri potansiyel düşman görüp kesen Yavuz adına yakışır şekilde orman katliamı yapılmakta. O ağaçlarla kalmayacak o ormanların tamamına yakınının ruhuna el Fatiha diyeceğiz. 

Kesilen ağaçların yerlerine Hükümet daha fazlasını dikeceğine söz verse, ya da köprüyü ağaç denizinin üzerinden şimdiki teknolojiyle geçirmek çok mu zor Allah aşkına.

Köprünün yapılmasına karşı değilim. Mesele o ağaçları kesmedende köprü yolunun kolonların üzerinde ormanın üzerinden devam etitrileceğine olan inancımdı. 

İyiki köprüye Barış, Mevlana, Yunus Emre Köprüsü denmemiş. Onca ağacın katledilmesiyle hakaret olurdu bu değerlere.

Yavuz adı iyi gitmiş tamda katlettiği Alevi caferileri simgeler şekilde yapımında masum ağaçlarında katledilmesi tam oturmuş ve köprünün bu şekilde var olmasına yakışmış doğrusu.

Burada bişeyi daha iyi anladım.

Gezi eylemcilerinin derdininde kesinlikle ağaç olmadığını Milliyet.com.tr'nin yukarda paylaştığım resmi kanıtlamakta. Taksim'de üç beş ağaç için eylem yapıyorsunuzda o ormanlara gidip ağaçlara kendinizi neden zincirlemiyorsunuz? Böylece köprü ağaçların tepesinden devam eder giderdi. Hemde samimiyet sınavını kazanmış olurdunuz...

Hükümetten ricam lütfen köprü bağlantı yollarını ağaçların üzerinden geçirsin. Lütfen o ağaçlara kıymasın. İlla kesilecekse o zaman o ağaçların aynısını inşaat firmalarına en az on kat olarak diktirsin. Yada işsizliği azaltacak Orman dikmede çalışacak insanların sayısını arttırsın...

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..