Uçuş okulları

HAVACILIK EĞİTİMİ

“Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne süregelen bir olgu olduğundan ve politik, sosyal, kültürel ve bireysel boyutları aynı anda içinde bulundurduğundan, tanımının yapılması zor olan bir kavramdır.

Bireylerin toplumun standartlarını, inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir.

 Kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür.

 Seçilmiş ve kontrollü bir çevrenin (özellikle okulun ) etkisi altında sosyal yeterlik ve optimum bireysel gelişmeyi sağlayan sosyal bir süreçtir.

 Eğitim, önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler dizgesizdir. Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istekli değişme meydana getirme sürecidir.” ( Eğitim FM sitesi )

Genel hatları ile eğitimi böyle tanımlıyor bilim çevreleri.

Bu tanımlamanın ışığında baktığımızda eğitimin pek çok bileşeni olan bir kavram olduğunu görüyoruz. Konu “HAVACILIK EĞİTİMİ” olunca da, sanırım bu tanımın; “Seçilmiş ve kontrollü bir çevrenin (özellikle okulun ) etkisi altında sosyal yeterlik ve optimum bireysel gelişmeyi sağlayan sosyal bir süreçtir.” Vurgusu daha bir öne çıkıyor.

Sancılı bir dönemden geçen Türk Havacılık Eğitimi, yaşanan son uçak kazasının ardından; okulları, öğretmenleri, öğrencileri konu alan anlamsız bir tartışmanın içine düştü âdete. İlgili ilgisiz pek çok sosyal medyada konu tartışılıyor, yapılan yorumlarla isimler de verilerek birbirini linç etme girişimleri yaşanıyor.

Tartışmaları; küfür, hakaret ve linç girişimlerini ayıklayarak ele alırsak, tartışılan konular çok ciddi. Türk Havacılık Eğitiminde ters giden bir şeyler var.  Seçilmiş ve kontrollü çevrenin ( okulun ) etkisi altında sosyal yeterlilik tam olarak sağlanamıyor. 
Sağlanamıyor ki, insanlar birbirini linç etmekten çekinmeyecek bir noktaya gelmişler.

Ne meslek etiği, ne tevazu ne de meslektaşa duyulması gereken saygı kalmış. Optimum bireysel gelişme ve havacılık donanımında da sıkıntılar olduğu aşikâr.

Havacılık Eğitimi veren okullar da, eğitim kalitesinden çok aldıkları ücretlerle anılır oldular.

Eğitim kalitesi tartışılıyor. Öğretmen, öğrenci, öğrenci velisi, havacılık camiası,  gelecekle ilgili karamsarlık içinde. Eğitim fiyatları ise;  almış başını gidiyor.   ,

Yakın zamanda gündeme gelecek tartışmalar da cabası.  Hangi havacılık otoritesinin kurallarına göre lisanslandırılmak gerektiği bile şu an için muğlak görünüyor.,

Bir çıkış olmalı. 

Dünya nereye gidiyor? Havacılık Eğitimleri tüm dünyada nasıl bir gelişme içinde? 

Bu soruların yanıtları araştırılmalı ve gökyüzü sevdalıları için bu eğitim bu kadar pahalı olmamalı. Unutmayalım ki, dünya her geçen gün küçülüyor. Kimse kimseye mahkum değil. Bu eğitimi yapmayı kafalarına koymuş gençler, Ulu önderin geleceği gökyüzünde arama buyruğunu, farklı ülkelerde, farklı uçuş okullarında da yerine getirebilirler.

Ben de onlara buradan yardımcı olacağım ve onlar için en optimal yararlılıkta okullar araştıracağım.
 

Bir çıkış mutlaka olacak.

Kurban Bayramınız  ve En büyük Ulusal  Bayramımız olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun. Nice 89 yıllara Atatürk'ün ışığında...