Ucuz Yoğurt

Vatandaşın mutfağı sadece geçtiğimiz ay dolar kurunun yedi lirayı geçtiği ve buna bağlı olarak enflasyonun yüzde yirmibeş'i aştığı zaman yanmaya başlamadı. Ta Özal hükümeti kurulduğu günden itibaren yanmakta.

Serbest Piyasa Ekonomisi hayata geçirme sebebi vatandaşın refah seviyesini yükseltmek olması gerekirken ülke adeta hanedanlık ve padişahlık dönemine döndürülmeye çalışılmış, piyasa ekonomisi olması gereken koşullarda gelişmedi gerekirken toplumun eğitim kalitesinin düşüklüğü sebebiyle karman-çorman hale getirilerek dönem dönem zenginler yaratılarak, aynı zenginler yabancı sermaye tuccarlarıyla iş birliği yaparak sade vatandaşı sömürmeye daha çok sömürmeye kalkışmışlar.

Piyasa Ekonomisi modeli güzel bir model lakin insanca uygulanmaya çalışıldığı zaman! Türkiye toplumundan başka bir durum beklemek hayalcilik olurdu zaten. İki adım öne bir adım geriye şeklinde yürümenin ilerleme olduğunu zanneden genel anlayıştan sadece kendi üretmiş olduğu zenginler tarafından sömürülür farkında olmadan, başka bir şey beklenemez.

Batı toplumundaki piyasa ekonomisi kültürüne erişebilmemiz için yüz kırkbeş fırından ekmek yememiz gerekiyor.

Tarihte bizden daha barbar durumda olan Avrupa nasıl oldu da şimdiki kalkınmış ve gelişmiş duruma geldi? Bunu sorgulamamız gerekiyor öncelikle toplum olarak.

Ronesans ile yenilemiş kendini Avrupa. Başta din işleri ile devlet işlerini bir birinden ayırarak başlamış işe ve ağırlıklı olarak sanata önem vererek kendini geliştirmeye çalışmış.

Sanat deyip geçiyoruz ne yazık ki. Oysa sanat insanı güzelleştirir, insanı insan yapar. Sanat, insanı doğru düşünmeye yönlendirir. Doğru düşünmeye yönlenmiş toplum piyasa ekonomisi modelini de doğru algılar ve o piyasa modelini de kendi içinde olması gereken koşullarda gelişir. Atatürk boşuna muasır medeniyetler seviyesini hedef göstermedi topluma!

Çalış senin de olur kardeşim!

Doğru düşün doğru çalış

Gelelim asıl konumuza..

Dolar kurunun yükselişi sebebiyle piyasada oluşan enflasyon nedeniyle doğal olarak ham madde ürünlerine zam kaçınılmaz olmuştu dolar kuru yedi lira civarına yükseldiğinde. Ancak kur seviyesi beş lira seviyelerine kadar düşüş gösterdiği halde piyasadaki bazı firmaların ürünlerinde fiyat indirimi yapmadıkları tespit edilmiş. Hükümet bu durumu ele alarak kontrol mekanizması geliştirmiş ve zabıtalar vasitasıyla ürünler kontrol edilerek haksız kazanç elde etmek isteyenlere yaptırımlar uygulanmaya başladığını haber programlarında görüyoruz.

Görüyoruz da neyi görüyoruz?

Sen önce marketler arasındaki birbirleriyle yapmış oldukları gizli anlaşmaları denetle azizim! Girin bir markete ve 1,5 kg yoğutu'un satış fiyatına bir bakınız. Daha sonra başka bir markete giriniz ve başka marka aynı kg ağırlıktaki yoğurt'un fiyatına bakınız, iki ayrı marketteki yoğurtların fiyatlarının aynı olduğunu göreceksiniz.

Sen önce bu gizli anlaşmayı bir denetle ve olması gereken rekabet piyasasını oluşturmaya çalış, bak nasıl düştüğünü görürsün fiyatların.

Anlaşma yolunu seçmişler market sahipleri birbirleriyle vatandaşı daha çok sömürmek adına, sen tut döviz artışı bilmem ne diye denetlemeye çalış!

Vatandaşın gözünü boyamak kolay, nasıl olsa herkes namazında niyazında diye sesi soluğu çıkmamakta.

Söylüyorum bak. Gidin herhangi bir markete ve yoğurt örneğimi denetleyin ve diğer market ile yapılmış olan gizli anlaşmayı gözlerinizle görün. Bir market yoğurt fiyatını düşürsün, görün bakın enflasyon düşüyor mu düşmüyor mu görürsünüz.

Bir başka örnek; Domatesin kilosu yaz boyunca marketlerde on lira'dan aşağıya düştüğünü gören yoktur sanırım. Yahu on liraya neredeyse bahçe ile birlikte domatesleri veriyorlar anadolu tarım çiftçileri. Gidin bakın marketlerde domates bugün oniki liradan satılıyor marketlerde. Üç, bilemediniz beş büyük market sahipleri vatandaşı fena halde sömürüyor arkadaşlar.

Buna dur diyecek bir muhalefet partisi yok mu bu memlekette?