UEFA kupası turuna doğru

UEFA Kupası çok garip bir sisteme sahip bir organizasyon ve gelecek yıl değiştirilecek olan bir formatı var. Bu organizasyonda gruplardan çıktıktan sonra finale kadar oynanacak dört tur daha var ve takımlar için son derece yıpratıcı olarak gözüküyor.

Gruplarda ülkemizi temsil eden yegane takım olan Galatasaray lider bitirmesi gereken gruptan son maçta mücadele etmesi gerekmeyen Bordeaux'nun kıyağıyla çıktı. 2000 UEFA Kupası Şampiyonu olan Galatasaray yine de <ı>''Artık kupayı alırız.'' naraları atarak kur'a çekimine gitti. Statü gereği grubu üçüncü bitiren takımlar, grup liderleriyle oynuyordu ki bu takımlar zaten turnuvanın en büyük favorileri.Galatasaray bu takımlardan ''orta karar olanı''nı Bayer Leverkusen'i çekti.

İlk turu sıkıntılı geçen Leverkusen gruplarda çok iyi bir performans gösterdi ve dört maçta üç galibiyet elde etti. İçerideki iki maçı da 1-0 kazandılar ve yendikleri takımların elenmiş olması başarılarını biraz küçümsetiyor. Esasında grup ikincisi Spartak Moskova'ya yenilmeleri, Moskova'nın liderliği daha fazla hakettiğini gösteriyor.

Helsingborg'a içeride mağlup olan, Austria Wien'i yenemeyen, turu lider sayesinde geçen Galatasaray'ın rakibinin gücünü yorumlamaya pek hakkı yok. Bayer Leverkusen'in hafta sonu Hamburg'la yaptığı lig maçını izledim ve rakibin son durumunu görmek için son derece iyi bir maçtı.

Leverkusen'le aynı puanı paylaşan Hamburg, rakibi kadar güçlü olan bir takım. Belki de seneye Şampiyonlar Ligi'ne kimin katılacağını belirleyecek olan maça iki takım da haftaiçi oynayacakları UEFA Kupası maçını düşünerek çıktı. Leverkusen Gekas, Freier, Castro isimlerini dinlendirmeyi seçti.

Maçın teknik analizine gelelim: Michael Skibbe'nin takımı 4-5-1 ile 4-4-2 arasında bir sistem oynuyor. 4-5-1 oynar gibi gözükseler de orta sahada yer alan Sergej Barbarez'in hücumcu bir futbolcu olduğunu söylemeye gerek yok herhalde. Kalede Adler var, 22 yaşındaki Adler tecrübesiz, hata yapmaya meyilli. Savunmanın ortasında da böyle sorunlar var, anlaşamıyorlar, kaptan Ramelow büyük ihtimalle bu maçta forma giyer ve işler değişir.

Bayer Leverkusen orta alanı çok futbolcuyla tutuyor ve asıl güçleri de burada. Simon Rolfes-Tranquillo Barnetta-Bernd Schneider üçlüsü çok koşuyorlar, çok güçlüler, iyi pas yapıyorlar. Bu üçlüden Rolfes son maçta yetersizdi, Barnetta özellikle uzaktan şutlarla etkili oluyor, topu alıp kaleye dikine gidiyor. İleride ise Stefan Kiessling var -o da bu maçta büyük ihtimalle Gekas ile değişecek- .

Bayer Leverkusen için iki yapılanmadan bahsedebiliriz. Top rakipteyken çok hata yapabiliyorlar, savunmanın ortasına atılan toplar büyük ihtimalle gol pozisyonu oluyor. Leverkusen bu nedenle rakibin topla oynamasına izin vermiyor, hücum presle sindiriyorlar. Top Leverkusen'de iken korkulacak bir takım oluyorlar. Sağdan-soldan-ortadan paslarla, driblinglerle, uzaktan şutlarla; kısaca her şekilde tehlikeli oluyorlar.

Takımın bir başka özelliği ise iç sahada taraftarlarının çok coşkulu olması. Bu yüzden Galatasaray'ın bu maçtan avantajlı bir skorla ayrılması çok önemli.

Çarşamba akşamı 19:45'te oynanacak olan maç için Galatasaray'a başarılar diliyoruz. Leverkusen'in son maçta berabere kalması kimseyi yanıltmasın, çok iyi oynadılar ve topla oynamalarına izin verilirse işimiz çok zor...