Ufak Tefek Cinayetler - Kol Düğmesi ile İpucu Peşinde

Oya limona operasyon yaparken Serhan koltukta sızmış rüya görmektedir, dağılabiliriz…  

Yapım ‘Lost on You’ çalıyor, ben klişelere öyle alışmışım ki bölüm sonu ‘delil’ kol düğmesi ile bağlanınca zihnimde çalan parça Barış Manço’dan ‘Kol Düğmeleri’ . Ee, alışık değiliz n’apalım… Sezen Aksu, Emre Aydın yada Sıla olmayınca yadırgıyor insan…

Bahsi geçmişken Barış Manço’ya saygıyla…

Hatırlarım bugün gibi sessiz geçen son geceyi 
Başın öne eğik bir suçlu gibi bana verdiğin hediyeyi 
İki küçük kol düğmesi bütün bir aşk hikayesi 
İki düğme iki ayrı kolda bizim gibi ayrı yolda…

Oya’nın evinde bulunan kol düğmesi kimin? Serhan’ın mı? Yoksa Taylan’ın mı? Fragmanın ışığında hem Merve hem de Pelin’in kontrolleri eşlerini temize çıkartmış. Peki, kimin bu kol düğmesi? Oya’nın attığı bir yem mi? Off, çok iyi…

İlk fragmanı sevdim. Oya oyuna Edip’i sürerek büyük bir hamle yapıyor ama şah mat için daha çok doğru hamleler yapması gerek…

Bölüme gelirsek,  Oya – Serhan’ın yakınlaşmasının hikaye anlatıcısının diliyle meşrulaştırılması beni her bölüm ertesi olduğu gibi bu bölümde de rahatsız etti. Rüyalarda bile buluşuyorlarsa (Oya), gün içinde karşılaşmak için fırsat yaratmaya çalışıyorlarsa (Serhan) bu bir ilişkidir! Merve’nin varlığı bu ilişkiyi masum bir hale sokmaz, sokmamalıdır. Ayrıca acaba bir ben mi Oya ve Serhan’ı izlediğimde alev alacak buralar etkisini hissedemiyorum?  Flört aşaması fazla ergen hissiyatı veriyor…  Hop, paragrafın ilk cümlelerine dönelim; ergen olsun olmasın flört aşamasının da aldatma olduğunu kabul edelim lütfen…  Günün sonunda masum değilsiniz, hiç biriniz…

Keşke Oya’nın Serhan yakınlaşması intikam planının Merve ayağındaki hamle olsa… Sanırım ben aşık Oya’dan çok  ‘Evli biriyle olmak etik değerlerime uymaz ama bu kişi Merve’nin kocası ise neden olmasın’ diyen Oya’yı izlemek istiyorum.

Arzu’nun uzun süredir cemiyet hayatında bulunmasını avantaja çevirebilmesine sevindim. Gerçi catering yada butik pastane işinin üstesinden çok daha kolay gelirdi bana göre ama o zaman da Merve’nin elinde Arzu’ya karşı ekmek paranı benim sayemde kazanıyorsun kozu olmazdı. Ah Arzu’cum, Merve’ye borçlu olmak başına gelen en kötü şey olabilir, hatta kaç yıllık kocan tarafından aldatılmaktan bile kötü… Serhan’ın şirketindeki gediği de Arzu bulur mu dersiniz? Yanında çalışan yarım akılların bulamayacağı kesin çünkü…

Arzu – Mehmet – Burcu üçgeninde hukuki olarak havada kalan bir gelir paylaşımı konusu var.  Dizi hukuku diyor ve üzerinde pek fazla durmuyoruz.  Oysaki pek sevmiştim iştahlı avukat karakterini, keşke daha uzun soluklu olsaydı. Mehmet hala bildiğimiz pislik ve finale kadar pislik olmaya devam edecek anlaşılan…

Pelin’i ergenlikten bu yana kıskançlık eritmiş, kurutmuş. İzledikçe içim acıyor… Taylan ise o kadar gerçek bir karakter ki…  Şöyle bir düşün sevgili okuyucu, adı Taylan olmasa da, benzer karakterde kaç isim sayabilirsin tanıdığın, bildiğin? (edit: 2.fragmandaki kesite göre Taylan yapmış yine Taylan’lığını. Şaşırdık mı, hayır)  

Merve fan clubdan olduğum için ona uzun bir paragraf ayırmalıyım.  Bu kadın  17 yaşında ne ise 30’larının sonlarında da o, gram değişmemiş: KÖTÜ. Ama bu dünyada ayakta kalabilmek için içindeki ‘kötü’yü gerektiğinde ortaya çıkartman gerekiyor ve izleyici de bunu çok iyi biliyor. Belki bu nedenle sevildi Merve, kim bilir? Merve’nin askerleri

Merve’den iyi bir arkadaş, kötü gün dostu olur mu? Tecrübe ile sabit, olmaz. Onun oyun alanına müdahale etmeden, salt izleyici/yancı olarak geçinip gidersiniz yanı başında, ancak o kadar… Ama onunla aynı safta olmak eğlenceli mi? Kesinlikle…  Gelsin orman meyvalı cheesecake’ler…

Bu hafta hamle sırası Oya’da… Ama Merve’nin hamleleri çok daha eğlenceli; bu nedenle bu bölümü es geçip, gelecek bölümü merakla bekliyorum

http://aslininsureti.com/izledim/ufak-tefek-cinayetler-kol-dugmesi-ile-ipucu-pesinde/