Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '07

 
Kategori
Mizah
 

Ufaklığın maceraları 2

Ufaklığın maceraları 2
 

Bizim Muzaffer ağbiyi tanıyorsunuz artık. Hani ben tatillere gittikçe için için hasetlenen ve her tatil dönüşü açığımı yakalayan muzaffer ağbi. Şimdi yeni bir takıntı başlamış. Neredeyse her sabah kapımı çalıyor ve ben kapıyı açar açmaz ''biliyor musun, biliyor musun ufaklık '' diyerek içeri dalıyor. Uyku mahmuru gözlerle esnemeye çalışırken, bir yandan ya sabır çekip bir yandan da '' neyi muzaffer ağbi '' diye soruyorum şaşkın şaşkın.

Bir de geçip en baş köşeye kuruluyor. Ev halidir, bu kızcağız yeni kalkmış kahvaltısını yapacak... yok, yok, yok... Hiçbiri aklına bile gelmiyor. Sabaha kadar oturuyor o internetin başında. Güya sörf yapıyormuş. Ben bile yapmıyorum da senin neyine internette sörf. Bir sürü yararlı ( kendine göre tabi ki) bilgi ediniyormuş. Bilmediği şeyleri öğreniyormuş. Bu arada bir de kahveyi taşırma diye mutfağa, bana sesleniyor. Bu bana orta şekerli bir kahve yap demek oluyor. Oysaki ben mutfak sandalyesine oturmuş, başımı da masaya dayamış uyuyorum. Fakat bu sesten uyumak ne mümkün. Sanki evde sağır varmış gibi öyle bir bağırarak anlatıyor ki, kalkıp cezveyle fincanı alıyorum raftan. Bir fincan da kendime yapıyorum. Uykum açılsın bari. Yoksa sinirlerim bozulmaya başlayacak.

Fincanlarla salona girer girmez '' Afferinnn sana ufaklık '' diye öyle bir gürlüyor ki, ufak çaplı bir deprem olmuş gibi sendeliyorum. Fincanını alıp, başlıyor anlatmaya; bloğamı bir yere girmiş, müjde ar bilmem ne demiş, bir tane pir sultan varmış, yok öyle olmuş, yok böyle olmuş.... Uzattıkça uzatıyor. Ah ben, ah ben diye içimden söyleniyorum kendime. Ne güzel arka sokaktan geçiyordum, ne demeye ön sokaktan geçtim ki ?Camdan sarkmış yine yarı beline kadar. Gördü tabi beni ''Ufaklık, ufaklıkkkk '' nasıl bağırıyor. Konuşsam bir türlü konuşmasam bir türlü... Hayyy nerden konuştum yaaa. Al işte her sabah ''Biliyor musun, biliyor musun ? '' '' Biliyorum ne olacak '' diyesim geliyor diyemiyorum.

Bakıyorum yüzüme bakıyor soran gözlerle. Birden kendime geliyorum. '' Hadi kalk işe geç kalma. '' diyerek kalkıyor koltuktan. Şükürler olsun diyerek kapıyı açıyorum. Tam asansörün kapısını açmışken, '' Muzaffer ağbi hayırlı olsun.Kredimi çektin '' diyorum. Yüzüme bakıp başını sallıyor ne anlamında. '' Bloğa girdim, üye oldum dedin ya. Kredi mi çektin diye sorumu tekrarlıyorum en şirin halimle ve gülümseyerek.

Yüzüme bile bakmadan daannn diye asansörün kapısını çarpıyor. Kapıda kalakalıyorum...

 
Toplam blog
: 265
: 642
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1974 İstanbul doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Bursa'da yaşıyorum. Her zaman yazıp defterler, aj..