Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '09

 
Kategori
Siyaset
 

Uğur Eviner’le CHP mercek altında

Uğur Eviner’le CHP mercek altında
 

Eviner'in bürosunun duvarında beraber çalıştığı Bülent Ecevit ve Erdal İnönü'nün fotoğrafları vardı


“Dünyaya gözlerimi açtığımda CHP’li olmaya mahkum biriydim. Zaten o devirlerde çok da seçenek yoktu. Babalar ya Cumhuriyet Halk Partili ya da Demokrat Partili idi. Öyle ki benden bir yaş büyük ağabeyimin adını rahmetli babam, Altıok koymuş” diyerek başladı kendisini anlatmaya İsmail Uğur Eviner…

1955 yılında CHP Gençlik Kolları üyesi olarak siyasete ilk adımını atan Uğur Eviner, Polatlı’nın siyasetteki mihenk taşları arasında yer alıyor.

Yerel seçimler sonrasında kapısını çaldığımız Eviner’in bürosunda ilk gözümüze çarpan fotoğraflar oldu. Tarihin süzgecinden geçerken onun anlattıklarını duvardaki fotoğraflarına bakarak hafızamıza kaydettik. Gençlik kollarıyla başlayan siyasi kariyeri 1968-1973 yılları arasında CHP’den belediye meclis üyesi olmasıyla devam etmiş Uğur Eviner’in.

1977-1980 yılları arasında 3 sene belediye meclis üyeliği ve başkan yardımcılığı yapmış. İşte bu süre zarfında general lakaplı İsmet Konuk ve Uğur Eviner Polatlı’dan kurultay delegesi olarak siyasette ileriye doğru yürümeye devam etmişler.

Eviner, 1983 yılında dördüncü bölgeden, dördüncü sıradan ve tabi ki CHP’den milletvekilliğine aday olur ve CHP’nin Deniz Baykallı yıllarla yeniden bir değişime girdiği 1992 yılında general ya da tonton İsmet’le beraber kurultay delegeliği görevini sürdürür.

Eviner’le CHP’nin 1950’li yıllarından bu güne doğru bir yolculuğa çıktık.

Ecevit’in CHP’sinden Deniz Baykallı yıllara daha yakından bakma şansı bulduk.

CHP’deki değişimi mercek altında incelemeye ‘Çarşaf Açılımı’ndan başladık.
“Türkiye Cumhuriyeti, Reisi Cumhuru’nun ve Başbakanı’nın hanımlarının batılıların içerisine türbanlarıyla girmelerini içime sindiremiyorum. Suriye’nin devlet başkanının hanımı gayet çağdaş bir görünümdeyken bizdeki bu tabloyu kabullenemiyorum”

“TÜRBANLI KIZLARIMIZ ÜNİVERSİTELERE GİRMELİDİR”

CHP’li Uğur Eviner’le sohbetimize CHP’nin 2009 yılına damgasını vuran ‘Çarşaf Açılımı’ hakkında ne düşündüğünü sorarak başladık. Eviner, “ben çarşaf açılımını doğru bulmuyorum. İnsanlar çarşafta giyer başörtüsü de takar partimize gelmek isterlerse başımızın üstünde yerleri vardır. Ama bu durumu siyasete alet etmek yanlıştır. İstanbul eski İl Başkanı Gürsel Tekin, yaklaşık iki senedir varoşlara doğru bir süzülme gerçekleştirmiştir. Kendiliğinden olan bir hadise oldu. Olay önceden hazırlanmış bir mizansen değildi. Hal böyle olunca da genel başkanımız bu duruma hoş görüyle bakmak durumunda kaldı. Ben çarşaflı kesimden CHP’nin oyu olduğunu zannetmiyorum. Ancak türbanlı kesimden şöyle ya da böyle bir oy almıştır. Ki zaten bizlerin anaları da başörtülü kadınlardı. Bana göre türban siyasi bir simgedir. Bunu da Necmettin Erbakan (kulaklarını çınlatalım dedi gülerek) ‘İmam Hatipler arka bahçemizdir, türbanlılar da bizim ordumuzdur’ şeklinde cümleler kurarak bunu böyle meşrulaştırdı. Ben de üniversitelere türbanlı genç kızlarımızın girmelerinden yanayım. Eğer o kızlarımıza türbanınla üniversiteye girmezsin diyorsak işte asıl hata odur” diye konuştu.

Çarşaf açılımına ilişkin olarak Uğur Eviner son olarak şunları söyledi: “CHP artık kolay kolay iktidar olmaz ama kısmet olur da iktidar olursa türbanı üniversitelerde serbest bırakacağına inanıyorum. Mevcut Anayasa ile bunu değil AKP hiçbir parti yapamaz. Ancak CHP böyle bir açılım yaparsa laik kesim olduğu için hoşgörüyle karşılanıp Anayasa maddesi değişecektir”

“AKP’nin takdir ettiğim tarafı seçimi bitirir bitirmez tekrar öbür seçime hazırlanmaya başlamasıdır. CHP seçimden seçime hazırlığını yapıyor. CHP’nin bu zihniyeti bırakıp AKP’nin çalışkanlığını örnek alarak seçime gitmesi gerekiyor. CHP böyle değildi. 1980’den sonra CHP bu duruma geldi. 80’lere kadar CHP çok dinç ve dinamikti”.

CHP SOLU LAYIKIYLA TEMSİL ETMİYOR

Uğur Eviner, Türkiye’de sol hareketin yeni bir lider ve yapılanma beklediğine işaret etti. Kendisini gülerek ‘dinazor’ olarak nitelendiren Eviner, yeniden partide faal olarak çalışamayacağını, yaşının 70’lere dayandığını söyledi.

Uğur Eviner sözlerine şöyle devam etti: “CHP’li biri olarak sola bakışımızı değiştirerek yeni bir yapılanmanın içine gireceğiz. Mevcut yapılanmayla CHP’nin solu layıkıyla temsil ettiğine inanmıyorum. Değişim topyekün şart. Bizim teşkilatlarımız hantallaşmış vaziyettedir. 80’li yıllarda aktif çalışan gençlik ve kadın kollarımız vardı. Gençlik kollarının milletvekilliğine aday gösterme hakkı vardı. Şimdi böyle bir şey düşünülemez. Burası tek bir bölgeydi. Polatlı Kırıkkale’den sonra en büyük ilçe olduğu için çok büyük bir ağırlığımız vardı. Buradan 30 oy alan çok büyük oy almış olurdu. Şimdi dört bölgeye bölündüğümüz için Polatlı’nın ağırlığı Ankara’da azaldı. Kurultay delegesi olduğumuz zamanda tonton general lakaplı İsmet Konuk’la Teoman Köprüler’in odasına girerken Doğan Taşdelen onun özel kalemiydi. Hemen bakanı, milletvekilini bırakırlar bizi arka kapıdan içeriye alırlardı. Teoman Köprüler emrinizdedir derlerdi”.


HEYECANLIYDIK

Siyasete başladığı 1950’lili yıllardan gözlem sürecine geçtiği yıllara kadar içlerindeki heyecanın hiç sönmediğine dikkat çeken Uğur Eviner komik ve şaşkınlık verici bir anısını da Polatlı Postası okurlarıyla paylaştı.

1977 seçimlerinde delege olduğumuz zamanlarda belediyeyi Ahmet Atak’a teslim ederken, Gülveren Mahallesi’nde bir evde toplantı var. Yemekte bamya çorbası ve içinde bir kara sinek. Şimdi ben o karasineği alıp bir kenara koysam ev sahibini mahçup edeceğim. İster inanın ister inanmayın ama yaşımız o zaman 37–38, sineği attık ağzımıza ve yuttuk. Şimdi bunu yapmama imkan yok. O zamanki heyecanımız bize bunu yaptırmıştı işte…

Dağa taşa Ecevit yazıyorduk. 1980’den sonra iktidarın en büyük darbesi bize oldu. Paramparça olmuştuk. Ecevit, Baykal bir tarafa savruldu. Kenan Evren ‘Namaz kılan eller silah tutmaz’ diyerek Kuran-ı Kerim’den hadisler okuyarak solu tamamen yok etti. Sol bir daha da rayına oturmadı. Sola giden oylar yüzde 25–30 değildir Türkiye’de… Biz Ecevit’le yüzde 45’i bulduk”


“Türk toplumu Baykal’ın yakışıklılığını da sevmedi. Bizim insanımız ya Ecevit gibi kavruk insanı sever ya da Demirel ile Özal gibi tonton insanı sever. Bizim hanım da Baykal’ı sevmiyor (kahkaha atarak) Bunu neden söyledim çünkü hanımın düşüncesi önemlidir, o halktır. Ben CHP’yi kötüleyemem kötüleyene kızarım örnek veriyorum. Ama hanım öyle değil”

BAYKAL BİZE DE SOĞUK GELİRDİ

Eviner, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın özellikle 29 Mart Yerel Seçimleri sonrasında partinin genel başkanlığından ayrılıp ayrılmamasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Uğur Eviner, Baykal’ın neden sevilemediğine işaret ederken ilginç noktalara değindi.

Eviner, “Türk halkı Baykal’ı sevmedi. Devamlı seçim kaybetmek yıpratır. CHP, 29 Mart Yerel Seçimleri’nden yüzde 30 alsaydı, AKP’de yüzde 35’lerde olsaydı, başarılıyız derdik. CHP’nin yüzde 23’lük oyu bir başarı değildir. Ben de bunu kabul edemem. Deniz Baykal’ı ben 1980 öncesinde kurultay delegesi olduğum zamanda Ecevit’le beraber çalışırken tanıdım. Biz hep Ecevit’in yanındaydık. Baykal o zaman bize de soğuk gelirdi. Ama neden soğuk gelirdi bilemiyorum. Enerji Bakanlığı’na giremezdik. Orası sanki elit tabaka gibi gelirdi. O dönem Polatlı’dan birçok kişiyi işe soktuk. Polatlı’nın değeri büyüktü. Kendimiz için hiçbir şey isteyemezdik, böyle bir lüksümüz yoktu. Ama şimdi işler değişti” dedi.

MECLİS ÜYESİ OLDUĞUMUZ ZAMANLARDA DÜKKANIMIZDAN BİR ŞEY ALINMASI GÜCÜMÜZE GİDERDİ

Uğur Eviner, siyasette bazı değerlerin kaybolduğuna işaret ederken örneklerini Polatlı’dan seçti. 2004–2009 yılları arasında Polatlı Belediyesi’nde çalışan birinin aynı zamanda meclis üyeliği de yapmasını eleştiren Eviner, “mademki senin işe ihtiyacın var sen niye meclis üyesi oluyorsun. Ben dört sene encümen üyeliği yaptım. Dükkanımızdan bir şey alınması gücümüze giderdi. Bu bizim zamanımızda böyleydi. Yakup Çelik’in de bu tür nedenlerden zor durumda kaldığını düşünüyorum” diye konuştu.


“CHP, Milliyetçi kanattan oy alabilmek adına yanlış yola saptı. Aslında bizim Güneydoğu Anadolu’ya yönelik çok güzel projelerimiz vardı. Zannediyorum Baykal’da bu durumdan dersini aldı. SODEP zamanında İnönü’nün Başkanlığı altında Güneydoğu Anadolu’ya yönelik çok güzel projeler üretildi ki Kürt kimliğini ilk olarak biz söyledik. Nasıl oluyor da şimdi sağ buna sahip çıkıyor ve biz yaya kalıyoruz. Akıllı insanlar değişir. Partiden Önder Sav gibi adamlar gidecektir”

İLK BAŞKALDIRAN EŞREF ERDEM OLDU

CHP’nin 29 Mart Yerel Seçimleri’nde Güneydoğu Anadolu’daki başarısızlığının kabul edilemez bir durum olduğunu vurgulayan Eviner, “Güneydoğu Anadolu CHP’yi sildi attı. Bu kabul edilemez bir şeydir. CHP bir kitle partisiydi. Nedir bu partiyi bu duruma getiren. Onu da şöyle açıklayayım. Biraz özeleştiri yapmak lazım. Baykal’ın sağ kolu olarak uzun yıllar partide bulunan Eşref Erdem bunun ilk baş kaldırışını yaptı. Bayındırlık Bakanlığı’nda müsteşarken Eşref Erdem, Polatlı’ya ve Haymana’ya çok hizmet getirdi” diye konuştu.

Ünal ecer soldan gelen örgütçü bir siyasetçidir. Fakat halktan uzak olması nedeniyle benimsenemedi. Çok değerli bir arkadaşımızdır. Ünal bey ilçe başkanlığına Önder Sav’ın baskısıyla geldi. Ecer’in ilçe başkanlığından ayrılacağını düşünüyorum”

CHP, POLATLI’DA DA DEĞİŞİME GİTMELİDİR

Genel siyaset anlayışında CHP’de değişim şart diyerek sözlerine başlayan Uğur Eviner, Polatlı’da da değişimin gerekli olduğuna işaret etti. Eviner, “bu biraz da arz talep işi. İlçede CHP’ye fazla teveccüh olmadığı için mevcut kadrolar geliyor, gidiyor ve yenileri kuruluyor. Bundan evvel İlçe Başkanı Faruk Yavuz idi. Faruk Yavuz’da Ayhan Atalay’ın ardından geldi.

CHP’de demokrasi aynı sağ partiler gibi oldu. Ön seçimler Baykal’la birlikte bitti. Adalet Partililer bize imrenirdi. Ön seçim mutlaka olmalıdır. Polatlı’da CHP İlçe Başkanlığı görevinde bulunan Ünal Ecer arkadaşımız soldan gelen, örgütçü bir arkadaştır. Fakat halktan uzak olması nedeniyle benimsenemedi. Çok değerli bir arkadaşımızdır. Ünal Bey ilçe başkanlığına Önder Sav’ın baskısıyla geldi. Ecer’in ilçe başkanlığından ayrılacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

SAMİ ÇAY, ÖNDER SAV’IN ABLUKASIYLA 29 MART’TA ADAY OLDU

Uğur Eviner, “CHP’nin 2009 Yerel Seçimleri’nden üçüncü parti çıkacağını tahmin etmiyorduk” diyerek seçimlere ilişkin yönelttiğimiz sorulara yanıt verdi. Eviner’e seçimlerde CHP’nin üçüncü parti olmasını, MHP’nin ana muhalefet partisi konumuna yükselişini nasıl değerlendirdiğini ve CHP’nin neden Sami Çay’dan başka bir adayla yola çıkıp çıkmayışını sorduk. Uğur Eviner, “CHP’nin ikinci parti olacağını düşünüyorduk. AKP’nin birinci çıkacağı zaten ortadaydı. Üçüncü parti olması hepimizi sükutu hayale uğrattı. MHP’nin ikinci parti olması parti tabanın çok iyi çalıştığının göstergesidir. CHP de çok iyi çalıştı. Kadın kolları büyük çaba gösterdi ve kendi kendine oluşan bir gençlik kolları meydana geldi. Meclis üyelerinin belirlenmesi de önemlidir. Kadrona alacağın meclis üyesi sana oy getirebilmeliydi. AKP’de de çok isimsiz aday liste başı yapıldı. CHP , Sami Çay’dan başka bir aday çıkartamazdı. Çay bu seçimlerde istekli bir şekilde aday olmadı. Sami Bey’den daha iyi bir aday bulamazdık. İhale Sami Çay’a kaldı. Bizim geçmiş dönemlerden arkadaşımız komünist Mustafa dediğimiz arkadaşın büyük çabasıyla ve Önder Sav’ın ablukasıyla Sami Çay, 29 Mart Yerel Seçimleri’nde aday oldu. CHP de zaten Sami Bey’den başkasıyla daha fazla oy alamazdı” diye yanıt verdi.

CHP-DP İTTİFAKI SADECE SİNERJİ YARATTI, OY GETİRMEDİ

Eviner’e ayrıca yerel seçimlerde CHP-DP ittifakı hakkında ne düşündüğü sorusunu yönelttik. Uğur Eviner, CHP’nin DP ile sağladığı ittifakın sadece bir sinerji yarattığını ama oy getirmediğini söyledi. Tepede yapılan anlaşmaların tabanda can bulamayacağına işaret eden Eviner, ittifakın halka inemediğini vurguladı.

AŞİRET OYLARI CHP’YE GELMİYOR

Polatlı’da ‘seçimler aşiret oyuyla kazanılır’ mantığına nasıl baktığını sorduğumuz Uğur Eviner, “aşiret istese ne milletvekili ne de belediye başkanı bırakır. Aşiret oyları toplu olarak bir yere gitmiyor ama CHP’ye de gelmiyor. Burada bizim aşiretten belediye başkanlarımız oldu. Abdülkadir Yıldırım’ı çıkarttık en kötü neticeyi aldık. Aşiret kesiminin Polatlı’da yüzde 30 blok oyu vardır. Buna şimdi göç unsuru da katıldı ve oylar arttı. CHP’nin aşiret oylarını alamamasındaki sıkıntı genel merkezin Güneydoğu Anadolu politikasından kaynaklıdır. Polatlı’yla birebir ilgisi yok konunun ama genel politika küçük ilçelere yansıyor. Bu seçimlerde tepki oyları MHP’ye gitti. DP ile CHP’nin ittifakı tepki oylarını MHP’ye götürdü. Bizim bu sinerjiye ihtiyacımız vardı ki biri meclis üyesi oldu. Muhalefetin mecliste yapacağı çok bir şey yoktur. Muhalefetin meclis üyeleri komisyonlara göstermelik olarak alınır ki biz de zamanında meclis üyeliği yaptık” dedi.

KÖYLERDEN ALDIĞIMIZ SONUÇ İÇLER ACISIDIR

‘CHP’nin köy politikası çökmüştür’ diyerek sözlerine devam eden Uğur Eviner, “Demek ki CHP kendisini köy halkına benimsetememiş. İç Anadolu köy kökenlidir ve Polatlı’daki bu sonuç içler acısıdır. 80 döneminden evvel full çıkardığımız köyler oldu. Yenimehmetli’den alıyor Uzunbey’den, Adatoprakpınar’dan alamıyor, aday gösterse de alamıyor öyle bir duruma geldik (gülüyor). CHP kendisini köylerde hiç anlatamamış” diye konuştu.

“29 Mart seçimlerinde bölgesel bir gazete de Çelik hakkında yazılanlara inanmıyorum. Yakup Çelik’in insana değer verdiğini düşünüyorum. Bana göre Çelik döneminde Polatlı’da iyi işler yapıldı. İlçemizde değişim Sami Çay’ın belediye başkanlığı döneminde başlamıştır ve Yakup Çelik’le yükselişe geçmiştir”

POLATLI’DA DEĞİŞİM ÇAY’LA BAŞLAMIŞ, ÇELİK’LE DEVAM ETMİŞTİR

Son olarak Uğur Eviner’e 29 Mart Yerel Seçimleri’nden birinci çıkan belediye başkan adayı Yakup Çelik hakkındaki düşüncelerini sorduk. Eviner, “Yakup Çelik’in insani ilişkileri fevkalade. Kimseyi darılttığını sanmıyorum. Sami Çay ve Yakup Çelik döneminde ilçe değişime kent görünümüne kavuştu. Polatlı şehir havasına girdi. Üniversitenin tohumlarını Sami Çay attı çok emek verdi. Yakup Çelik Çay’ın projelerini ele aldı ve sona erdirdi. Necip Fazıl Parkı çok güzel oldu. Çelik’in projelerini güzel buluyorum. Bir tek PERPA’nın şehri boğacağını ve istenilen amaca ulaşmayacağını düşünüyorum. Pazarcı esnafımızın PERPA’da mutlu olacağını düşünmüyorum. PERPA hariç diğerleri gayet olumlu projeler. Gazi Tepe Alt Geçiti çok önemli ve güzel bir projedir. Yakup Bey’in hükümetle olan diyaloğundan kopardığı bir yatırımdır. Yakup Çelik’i takdir ediyorum ki bu kadar oy alması her şeyi ortaya koyuyor. Çelik kimseyle kötü olmadan, saygılı biri olduğu için seçimi kazanmıştır” dedi.

CHP DEĞİŞİKLİĞE GİDERKEN AŞİRETE DEĞER VERMELİDİR

Uğur Eviner’le gerçekleştirdiğimiz sohbetin sonunda sözü kendisine bıraktık. Eviner son olarak şunları söyledi: “CHP’nin genel politikasını bu seçimlerden ders alarak düzeltmesi gerektiğini düşünüyorum. CHP’nin 29 Mart Yerel Seçimleri’nden başarılı çıktığını da düşünmüyorum. Polatlı’da durum daha da kötü oldu. Bunlardan ders alarak CHP’nin Güneydoğu Anadolu politikasını ve İç Anadolu’ya hitap eden köylüyle ilgili politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Teşkilat yapılanmasında köklü değişiklikler olması şart. Polatlı’da da yönetimin değişeceğini düşünüyorum. Ünal Ecer’in halkla bir kopukluğu vardır. Polatlı’da teşkilatın değişeceğine inanıyorum. Yönetimde aşiretten kimselerin bulunması gerektiğine ve bu konuya değer verilmesi gerektiğini düşünüyorum”










 
Toplam blog
: 44
: 1870
Kayıt tarihi
: 27.07.07
 
 

Anadolu Üniversitesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Basın-Yayın Bölümü mezunudur.        ..