Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '09

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Uğur Mumcu'nun ardından

Uğur Mumcu derler bir güzel insandan bahsedelim bugün. Uğur Mumcu'lardan. Kaçımız inandığı doğrular uğruna bedel ödemeye razıdır? Kaç tane kaldı? Tarih o kadar güzel atıyor ki gerçeğin tokatını suratımıza, yüzümüz kızarıyor. Şucu bucu demeden, sistemin tekerine adalet adına, hak adına, dürüstlük adına çomak sokmaya yeltenmiş kim varsa öğütüldü bugüne kadar. Kiminin sözde sorumluları da bulundu. Ama "düzen değişti mi?" diye soracak olursak, başımız hep öne eğik. O zaman atlanan, gözardı edilen birşey var dostlar. Bazı insanlar erdemi yaşama tercih ediyorlarsa ve anlayamıyorsak sebebini, gördüğümüz ilk çaya sapıp nehire karışıyorsak, düşünmemiz gereken birşeyler var demektir. Aksi taktirde; bizler de düşünemiyorsak yani, onların gidişi anlamını bulamaz. Düşünüp, bir olup, farklılıklardan kuvvet alıp geleceğimize sahip çıkmazsak sonu gelmez bu kıyımın.

Hiç mi alternatifi yoktu Uğur Mumcu'nun ve diğerlerinin? Bir eli yağda bir eli balda olamazlar mıydı şimdiki bazı meslektaşları gibi? Onların da çoluk çocuğu, sorumlulukları yok muydu? Öyle kolaydır ki kendini pasifize etmek. Ama onlar "Bir ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesaretli olmalıdır." dediler ve sisteme direndiler. Sokrates gibi Baldıran zehirini bu yüzden içerken, gık demediler. Aslında bir meşaledir bize uzattıkları; özgürlük, eşitlik, kardeşlik meşalesi. Gözleri olup da göremeyen toplumun gözü, kulakları olup işitemeyenlerin kulağı oldular. Ve toplumu; o bazılarının "Millet dediğin bir koyun sürüsü" dediği ulusu aydınlatmak için yandılar. Giderken son sözleri:-"Vurulduk Ey Halkım, Unutma Bizi!" oldu. Duyuyor musunuz?

 
Toplam blog
: 68
: 644
Kayıt tarihi
: 17.11.08
 
 

1964 İstanbul doğumluyum. Bekarım. Çocuk hastalıkları uzmanıyım. Halkla İlişkiler ön lisans ve İk..