Ulemadan; aslan sütü rakı

Geçenlerde İZ TV’ de (kesinlikle önerebileceğim bir kanal) bir rakı belgeselinde rakı ulemaları konuştu.

***

Dediler ki;

Rakı, güneş batınca içilir. İstanbul’ da ise, boğazın rengi leylak olunca…

İllaki; zevk, keyif ve muhabbet olacak,

‘’ Yandım ben sana Neriman’’ diyerek içilmeyecek, onlar eski Türk filmlerinde kalmış…

***

İçebildiğin (yani kaldırabildiğin) kadar içilecek.

***

İstanbul’ un ünlü bir meyhanecisine göre ise; çok önemli bir koşul daha var.

Rakıyı müşteri kendisi dolduracak.

Çünkü, ‘’Benim ne kadar içeceğimi sen nereden biliyorsun? ‘’

***

Yanında,

Beyaz peynir (benim favorim cacık) mutlaka olacak.

Atatürk leblebi yerdi ya,

Beyaz mı? Sarı mı? olduğu hala (!) belli değilmiş…

***

Olmazların başında, Rus salatası geliyor.

Tencere yemekleri de yenmezmiş.

Bir de ayarı kaçırmayacaksın,

Akşamları ne kadar yemek yiyor isen, o kadar yiyeceksin. Abartmak yok.

***

Rakıya gelince,

Su da, rakı da iyice soğutulacak.

Kadehin başı ile sonu arasındaki rakı lezzetinin aynı kalması, tadının bozulmaması için, kesinlikle rakıya buz atılmamalıymış.

***

Baş ağrısını önlemek için;

1/3 rakı, 2/3 su oranındaki bir kadeh rakı yanında,

Bir bardak su içilirse,

2/3 rakıdaki su, 3/3 suyun kendisi olmak üzere,

Toplam 5 birim su 1 birim rakı içilmiş oluyor.

Bu oran da baş ağrısını engelliyor (muş).

***

Gelelim sevgili karaciğerimize…

***

Karaciğerimiz; saatte 2, 5 cc alkolü şekere dönüştürme kapasitesine sahipmiş.

2.5 cc 1.5 tek rakı yaparmış.

Bu durumda,

Karaciğerimizi yormamak için saatte 1, 5 tek almamız gerekiyormuş.

***

Nasıl içmeli(ymiş)?

İlk yudumda 1/2 tek atacakmışsın; içini ısıtmak, havaya girmek için.

Sonra yavaş, yavaş içilecekmiş.

Ustalık, rakı dudağa değdikten sonra da lineer olarak devam edebilmekteymiş.

***

Amatörün notu;

Bir kadeh rakı 352 kalori,

45 dakika spor yapıldığında ise, ortalama 200 - 250 kalori yakılabiliyor.

Pıtır, pıtır yağ olsun demeyeceğim (!) ama aklınızda bulunsun.

***

Ha unutmadan,

Öyle ikide bir kadeh tokuşturulmazmış,

Bir başında bir de aralarda olmak üzere, toplam birkaç kere tokuşturulurmuş.

Ama bugünlerde çok tokuşturuyorlarmış.

***

Afiyet olsun.