Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '12

 
Kategori
Siyaset
 

Ülke üzerine fal bakanlar!

Ülke üzerine fal bakanlar!
 

Resim:kozmikturk.com


“Falcılık diğer bir deyişle gelecekten haber alma ve bu haber verme anlamını taşımaktadır. Falcılar genelde hislerine ve anlattıklarına güvenilen kişilerdir. (!) Toplumumuzda bu kişiler genellikle yaşlıca gecekondularda ya da bodrum katlarında yaşayan. Bakımsız, biraz kirli, muhtemelen yardıma muhtaç kişilerdir. Diğer taraftan falcılık adı altında bir sektör oluşmuş bu sektörün yaşadığı aşanlar ise kafelere pastanelere taşınmıştır.

Buradaki kişiler ise oldukça genç genellikle yarı eğitimli kişilerden oluşmuştur. Burada ki asıl soru şudur; kişiler kendi gelecekleri hakkında yaşı, cinsiyeti, konumu- itibarı ve hissiyatı ne olursa olsun neden bir falcıya başvurma ihtiyacı duymaktadır. Kişilerin geleceklerinde hangi bilinmezler ve merak güdüsü vardır ki kişi fal baktırmak suretiyle kendi geleceğini tayin etmek istemektedir. Bakılan, diğer deyişle bakıldığı sanılan bu falların aslında ortak tek bir yönü vardır. Ya baktıran kişiye iyi şeyler söylenecek umut verilecektir ya da bir takım olumsuzluklardan bahsedilerek kişiyi umutsuzluğa sürüklenecektir.

Tabiatıyla insan doğası güzel şeyleri duymayı arzu eder. Çünkü gerçek yaşamda yaşanılan her kötü halin olumsuz durumun çıkmaz yolların karşılığında bir umut söz konusudur. İşte bu umut eğer inanç ile desteklenirse umulmadık güçlere ve başarılara sebebiyet verir. İnanç noktasını sizlerle daha sonra ayrıntılı bir şekilde paylaşacağım. Ancak şu noktaya değinmeden geçemeyeceğim. Psikoloji de placebo etkisi diye bilinen bu inanç etkisinin insanı umulmadık başarılara götürebileceği gibi umulmadık çöküntülere uğratacağı da bilimsel olarak gerçektir.

Asıl soru şudur; bu telkini bize kim verecektir bu telkin bizde hangi inancı oluşturacaktır ve bu inanç sonrasında hangi durumda olacağızdır...”

Bu konu kendi sayfasında aşağıda verdiğim linkte devam etmektedir...

Beni veya bizi ilgilendiren tarafı ise sosyal medyada bir takım insanlar sürekli ülkemiz üzerine fal bakıp kendi istedikleri doğrultu’da yorum yapmak istemeleridir. Tabiatıyla herkesin üzerinde yaşadığı ülkesi için güzel şeyler duymak istemesi doğaldır ama olmuş olaylardan ziyade, olmamış olayları yüzde yüz olacakmış gibi insanların beynine nakış gibi işlemeye çalışan insanların iyi niyetli olduklarına inanmak ne yazık ki mümkün değil.

Bunlar geçmişlerinde görüldüğü gibi bir ideolojinin parçalarıdırlar. Şayet öyle olmadıklarına inansak; bunlara ülkemizi parçalamaya çalışan dış güçlerin “felaket tellalları” diyeceğim!

Oysa önceki geniş yazı arşivlerinden bunların sürekli mağlubiyet alan bir partinin adamları olduğunu görüyoruz. Bunlar kendi kafalarında kurdukları senaryolar ile mevcut iktidara hem soru soruyor, hem kendi sorularına kendileri cevap veriyorlar. Yani gerçekten trajikomik bir konu...

Ancak bu sosyal medyanın felaket tellalları kendi siyasi görüş ve kimliklerini gizleyerek bir ülkenin üzerine fal baktıkları için aynı ülkenin insanlarından saygı beklemeleri eşekliğin daniskasıdır. Oysa eşek’liği; bu falcıların seçim mağlubiyetini tattıkları günün hemen arifesinde; ağızlarından salyalar akarak kendilerine oy vermeyen bu ülke insanlarına yakıştırdıklarını, mevcut eski yazılarında da görebiliyoruz!

Bize bu telkini verenlerin aslında halkı düşünen bireylerden oluştuğunu düşünmemizi istemeleri tamamen bir kandırmacadır. Bu falcılar halkı yıllardır kandırmaya alışmış, geleneksel bir siyasi anlayışın maşasıdırlar.

Sırf siyasi zafer kazanmak için ülke insanın geleceğine fal bakan ve ülke insanına istediği zaman istediği sıfatı yakıştırma terbiyesizliği yapan bu falcıları toplumun tamamı adına lanetliyorum. Siyasi enkazların ağızlarından iyi bir şey çıktığına şahit olduğunuz oldu mu? Tüm çırpınışları yeni bir fırsat daha verilmesi için... Kimlerin, kendi hayatı için beceriksiz insanlara bir şans daha verme lüksü vardır?

Tüm çabalarının “Halk” için olduğunu söyleyenlerin samimiyetliği “Süleymanın mührünü” elde edene kadardır! En doğrusunu yine halkın kendisi bilir... Çünkü “Halk” kimin ne olduğunu ve hangi sıfata layık olduğunu çok iyi biliyor, bunun için fal bakmaya hacet yok!

M.Talip Girgin

Kaynak: medyumtufan.com

 
Toplam blog
: 438
: 826
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

Milliyet Blog'a hangi vesile ile kayıt olduğumu doğrusu hatırlamıyorum!  Bende birçoğunuz gibi ya..